PEKİN (AA) - Çin, Tayvan Boğazı'nı geçen ABD savaş gemisini takip ettiğini ve bölgedeki güçlerini yüksek alarm düzeyine geçirdiğini bildirdi.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Doğu Harekat Alanı Komutanlığı Sözcüsü Binbaşı Cang Çunşüen, Burke sınıfı güdümlü füze destroyeri USS Barry'i izlemek için hava ve deniz kuvvetlerinin harekete geçirildiğini söyledi.
Cang, ABD'nin son dönemde Tayvan'ın bağımsızlığı taraftarlarına 'yanlış işaretler' gönderdiği belirterek, 'ABD, Tayvan Boğazı bölgesinde barış ve istikrarı ciddi biçimde baltalıyor. ABD'den Tayvan Boğazı'ndaki eylemleri ve sözleriyle sorun çıkarmaya son vermesini istiyoruz.' dedi.
ABD Pasifik Filosundan yapılan açıklamada ise USS Barry'nin 'uluslararası hukuka uygun biçimde Tayvan Boğazı'ndan rutin geçiş yaptığı' belirtildi.
Açıklamada, 'geçişin, ABD'nin özgür ve açık Hint Pasifiği'ne olan bağlılığını ortaya koyduğu, ABD donanmasının, uluslararası hukukun izin verdiği her yerde uçmaya, denize açılmaya ve faaliyet göstermeye devam edeceği' ifade edildi.
Çin, 10 Ekim'de de ABD savaş gemisini Güney Çin Denizi'nde ülkenin kara sularına izinsiz girmekle suçlamıştı.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Güney Harekat Alanı Komutanlığı Sözcüsü Albay Cıng Nandong, Paracel Adaları yakınında ABD güdümlü füze destroyeri John S. McCain'in kara sularına izinsiz girmesi üzerine bölgeye gemi ve uçakların sevk edildiğini söylemişti.
- Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan 'Çin Cumhuriyeti' iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971 yılına kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, 'Tek Çin' ilkesini benimseyerek Çin'i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakilen diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.