Yaz güneşi ne kadar keyifli olsa da, cildimiz üzerinde bıraktığı izler bazen can sıkıcı olabiliyor. Özellikle de yazdan sonra aynaya baktığınızda beliren o ton farkları ya da düzensiz görünümler… İşte tam da bu yüzden, yaz boyunca cildinizi sevgiyle ve bilinçli şekilde korumanız çok önemli! 💛
Hazırsanız, işte ciltteki leke görünümünü azaltmaya yardımcı olacak birkaç minik ama etkili öneri 👇
Sabah saatlerinde ya da akşamüstü güneşlenmek harika; ama öğlen 11.00-16.00 arası pek iyi bir fikir değil. Bu saatlerde güneş ışınları tam tepeden vurduğu için cilt biraz fazlaca yıpranabiliyor. Eğer mecburen dışarı çıkman gerekiyorsa, geniş şapkalar, bol güneş gözlüğü ve açık renkli giysiler kurtarıcı olabilir. Unutma, güneşle oyun olmaz. Bu saatlerde gölgeyle dost olmakta fayda var.
Güneş kremi sürmek artık sadece tatilde değil, markete çıkarken bile alışkanlık haline gelmeli. “Zaten BB kremimde SPF var” demeyelim, çünkü çoğu zaman o koruma yeterli olmuyor. En az 30 faktörlü, UVA-UVB korumalı bir ürünle sabahları güne başlamak, cildin geleceği için harika bir yatırım. Bir de gün içinde tazelemeyi unutmazsan, işler daha da yolunda gider. Özellikle çok terliyorsan ya da yüzünü yıkadıysan, tekrar sürmek şart.
Yazın cildimizin neredeyse “su, lütfen su!” diye bağırdığı zamanlar oluyor. Terleme artıyor, hava sıcak, cilt kuruyor… Bu yüzden bol bol su içmek sadece genel sağlığın değil, cildinin de ferahlaması için önemli. Su içtikçe cilt daha parlak, daha canlı durur. Bonus: Suyun yanında bol sulu meyveler (karpuz, salatalık, şeftali… hepsi harika) da hem lezzetli hem faydalı.
Sıcak havalarda cildin hava almasına ihtiyaç artar. Yoğun yapılı ya da ağır kimyasallar içeren ürünler cildin kendi dengesini bulmasını zorlaştırabilir. Bu yüzden yaz aylarında, hafif yapılı ve mümkün olduğunca doğal içerikli ürünlere yönelmek akıllıca bir tercih olabilir. Özellikle ton eşitlemeyi destekleyen ve cilt görünümünü rahatlatıcı formüller bu dönemde tercih edilebilir. Ürün seçiminde cilt tipinize uygun olup olmadığını kontrol etmeyi de ihmal etmeyin.
Cildin ne yediğinden de beslenir, sadece sürdüğünden değil. Yaz mevsimi tam bir şenlik: domates, biber, karpuz, çilek… Hepsi cilde iyi gelen vitaminlerle dolu. Ne kadar renkli yersen, o kadar içten dışa ışıldarsın diyebiliriz. Fazla tuzdan, işlenmiş gıdalardan biraz uzak durup sebze-meyve ağırlıklı beslenmek cildine “teşekkürler” dedirtir.
Güneş kremi, ter, şehir tozu derken cildin gözenekleri tıkanabiliyor. Ancak hemen yoğun peelinglere saldırmak yerine, haftada bir ya da iki kez, nazik bir peeling ya da arındırıcı maske cilde hem nefes aldırır hem de daha pürüzsüz görünmesine yardımcı olur. Dairesel hareketlerle, bastırmadan uygulamak önemli. Peeling sonrası cildine güzel bir nemlendiriciyle bakım yapmayı da ihmal etme.
Birçok kişi yaz mevsimi sona erdiğinde koruma ve bakım rutinini bırakabiliyor. Oysa yıl boyunca cilt, çeşitli çevresel etkilere maruz kalır. Sonbahar ve kış aylarında da güneş, rüzgar ve kapalı ortamlar gibi faktörler cilt konforunu etkileyebilir. Bu nedenle yaz boyunca edindiğiniz alışkanlıkları sürdürmek, uzun vadede daha dengeli bir görünüm sağlar. Özellikle nemlendirici ve koruyucu adımlar dört mevsim bakım rutininizde yer almalı.
Yaz aylarında cilt bakım rutininize hafif formüllü asit içerikleri eklemek istiyorsanız, bu süreci dikkatli bir geçişle yapmanız önemli. Örneğin; glikolik veya laktik asit gibi içerikler, cilt görünümünü dengelemeye yardımcı olabilir. Ancak bu tür ürünler gündüz yerine gece rutininizde kullanılmalı ve ardından mutlaka yüksek korumalı bir güneş koruyucu ile desteklenmelidir. Cilt tipinize uygun olanı bulana kadar haftada bir ya da iki kez kullanmak, cildinize alışması için nazik bir başlangıç sağlayabilir.
Gölgeyi sevmek, bol su içmek, hafif ürünlerle desteklemek ve arada bir cildine dinlenme fırsatı vermek… Hepsi birer katkı. Bu yaz da kendine ve cildine iyi bak.