Herkesin bir yerden başladığı o meşhur cilt bakım yolculuğuna adım atmak üzeresin ve şimdiden hoş geldin!
Cilt bakımı kulağa karmaşık gelebilir; 'Serumdan önce asit mi sürülüyordu, yoksa toniği mi unuttum?' gibi sorularla kafan allak bullak olabilir. Ama aslında işin sırrı, temel adımları bilmekte. Birkaç basit alışkanlıkla cildin hem daha sağlıklı hem de daha canlı hale gelebilir.
Sıfırdan başlıyoruz.
Yağlı mı, kuru mu, karma mı, yoksa hassas mı? Cilt bakımına başlamadan önce hangi takımdan olduğunu bilmek şart. Yanakların gerginse, T bölgen ışıldıyorsa ya da sivilcelenmeye meyilliysen farklı ürünlere ihtiyacın olabilir. Bu tespiti doğru yaparsan, sonrasında kullanacağın ürünler seni üzmez, hatta “biz ne güzel anlaşıyoruz” bile diyebilirsin.
Her şey ama her şey temiz bir yüzle başlıyor. Gün içinde cildimize yapışan toz, kir, yağ ve makyaj kalıntıları; gece boyunca ise biriken sebum sabahları yüzümüzde kalıyor. Cildine uygun bir temizleyiciyle sabah akşam yüzünü yıkamak, tıpkı diş fırçalamak gibi bir alışkanlık olmalı. Yağlı ciltliler için jel formda temizleyiciler daha ferahlatıcı olabilirken, kuru ciltliler krem bazlı veya daha nemlendirici ürünleri tercih etmeli.
Bu konu biraz tartışmalı aslında. Eskiden tonik dendi mi aklımıza hemen alkol kokan, cildi yakıp geren şeyler gelirdi. Ama artık öyle değil. Günümüzdeki tonikler cildi yormadan ferahlatıyor, gözenekleri toparlıyor ve cildin pH dengesini düzene sokuyor. Yani tonik kullanırsan güzel olur ama kullanmazsan dünya da batmaz. Dilersen pamukla sürebilirsin, dilersen spreyleyip mis gibi bir ferahlık yakalayabilirsin.
Nemlendirici, cilt bakımının belki de en önemli oyuncusu. Çünkü cilt temizlendikten ve toniği alındıktan sonra nemini kaybetmeye meyilli olur. Bu nem eksikliği, hem matlık hem de erken yaşlanma olarak geri dönebilir. İster kuru, ister yağlı olsun. Her cilt tipi nemlendiriciye ihtiyaç duyar. Yağlı ciltler su bazlı hafif yapıları tercih ederken, kuru ciltler daha yoğun ve besleyici krem yapılarla mutlu olur.
Şimdiye kadar “kışın güneş mi var canım” diyen biriysen, buradan sonrası seni biraz şaşırtabilir. Güneş kremi sadece plaj çantasında durmaz, her sabah rutininde başköşeye yerleşmeli. Çünkü UV ışınları bulutların arasından da geçer, camdan da sızar. Cilt yaşlanmasının, leke oluşumunun ve mat görünümün en büyük sebebi güneştir. Bu yüzden SPF içeren bir kremle her gün koruma sağlamak, ileriye dönük yapacağın en akıllıca yatırım olur. Ayrıca son dönemde mavi ışığa karşı koruma sağlayan güneş kremleri de çıktı, ekran bağımlılarına selam olsun!
Haftalık maskeler cildin “kendine gelme” zamanı. Ne çok sık, ne çok seyrek… Haftada 1 ya da 2 kez uygulanan maskeler cilt sorunlarına yönelik hedefe nokta atışı yapar. Kil maskesi mi istiyorsun? Gözenekleri sıkılaştırır, fazla yağı emer. Nem maskesi mi? Cildini adeta spa'dan çıkmış gibi gösterir.
Cildinin üstünde minik minik ölü hücreler var. Ne kadar serum, nemlendirici sürersen sür, bu katmanı temizlemeden altta yatan güzelliği ortaya çıkaramazsın. İşte peeling bu noktada devreye giriyor. Ama gaza gelip her gün yaparsan cildin “yeter artık” diye isyan eder. Haftada bir yeterli. Nazik, tanecikli bir peeling ya da BHA/AHA içeren kimyasal peelingler kullanabilirsin.
Bu bölge, yüzün en hassas ve en ince derisine sahip olduğu için daha çabuk yıpranır. Uykusuzluk, ekran ışığı, stres... Hepsi buraya yansır. Göz çevresi kremi, bu alanı nemli tutarak çizgilerin oluşumunu geciktirir, şişkinlik ve morlukları azaltmaya yardımcı olur. Her gün birkaç saniye ayırarak parmak uçlarınla nazikçe uygulayacağın bu krem, seni daha dinç ve canlı gösterebilir.
Artık elinde bir sürü güzel ürün ve bilgi var, ama şimdi işin sıralama kısmı geliyor. Çünkü ürünleri yanlış sırayla uygularsan etkileri azalabilir. Basitçe söylemek gerekirse: önce en hafif yapılı, sonra en yoğun yapılı ürünleri kullanıyoruz. Temizleyici → Tonik → Serum (kullanıyorsan) → Nemlendirici → Güneş kremi (sabahları). Bu sıra, cildin her katmanının ihtiyacı olanı almasını sağlar. Unutma, her adımın bir yeri var ve bu düzen zamanla otomatikleşir.
Bugün başlarsın, yarın hemen mucize bekleme. Değişim zaman alır. Ama her gün düzenli olarak kendine birkaç dakika ayırırsan, birkaç hafta içinde aynaya baktığında o minik farkları görmeye başlarsın. Cilt, ilgi gördüğünde cevap verir. Ona acele ettirme, baskı yapma. Ne kadar nazik, sabırlı ve kararlı olursan, cildin de sana o kadar içten bir şekilde karşılık verir.
