Afrika kıtasının yüzölçümü bakımından en küçük ülkesi olan Gambiya'da yaklaşık 1 milyon 800 bin insan yaşıyor. Kişi başına gelir bakımından 183 ülke arasında 178'inci sırada olan ülkede, halkın yüzde 48,4'ü yoksulluk sınırı altında. Türkiye'nin 154'üncü sırada olduğu Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 155'inci sırada olup bize komşuluk yapan Gambiya'nın lideri Yahya Jammeh 1994 yılında yaptığı bir darbeyle iş başına geldi. O günden beri de ilginç uygulamaları var.
Eşcinselliğin satanizmle eşit olduğunu iddia eden Jammeh, bunun medeniyetin sonu olduğunu ifade ediyor. Ülkesine gelen her eşcinseli idam edeceğini söyleyen Gambiya Diktatörü, neden eşcinselliğe bu kadar düşman olduğu sorusuna ise şu cevabı veriyor: 'Güney Afrika'lı ve Brezilyalı Buffalolarım var ve onlar birbirleriyle cinsel ilişki kurmuyor.'
2010 yılında Obama'nın kendisine 3 tane madalya ve Nebraska Amirali sıfatını verdiğini iddia eden Jammeh, aynı zamanda kendi istihbarat ajanlarına sahte protesto gösterileri düzenletmekle de meşhur. Böylelikle halkı trolleyen Gambiya Diktatörü, kendisine muhalif olanları da paranoyaya sokuyor. Henüz 49 yaşında olan diktatörün yepyeni uygulamalarla sıralamada daha üst sıralara çıkması bekleniyor.
Petrol zengini olan Angola iç savaşın yaralarını da hergün sarıyor. Büyüyen bir ekonomisi, akıl almaz petrol rezervleri olan ülkenin tek sorunu var, Cumhurbaşkanı ortada hiç gözükmüyor.
Afrika'nın en utangaç otokratı olarak bilinen Dos Santos 1975 yılından beri iktidarda. Neredeyse hiç konuşma yapmıyor, hiçbir röportaj vermiyor, televizyonda bile gözükmüyor ki bu da pek fena bir şey değil. Başkenti çok az terk eden ve halkla bir araya gelmeyi istemeyen Dos Santos konuşma yapmak zorunda kaldığı zamanlarda da pek bir şey söylemiyor. Diğer lakabı 'Sessiz Başkan' olan Dos Santos'un açıkça yaptığı ve çekinmediği tek şey yolsuzluk. Ülkesinin büyüyen ekonomisinden ve petrolden yüksek oranda komisyonlar alan, kendisini ve ailesini zenginleştirmek için yasalar çıkartan Başkan, Angola'ların büyük çoğunluğu yoksulluk sınırı altında yaşarken, son derece büyük bir banka hesabını kontrol etmesiyle meşhur.
Brunei Sultanı Hasanal Bolkiah'ın 20 milyar dolarlık bir serveti ve bizim meşhur Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan büyük bir sarayı var. Aynı zamanda kendisinin 600 Rolls Royce, 450 Ferrari, 134 Koenigseggs'in de dahil olduğu 7000 araçlık bir otomobil filosu da bulunmakta. Sadece bu filonun değeri 789 milyon dolar.
Zenginin malı züğürdün çenesini yormadan, Brunei Sultanı'nın seks konusundaki takıntısına konuyu getirmek gerekiyor. Sultan'ın hareminde 15 yaşında çocukların da dahil olduğu yüzlerce kadın var. 1997 yılında Amerika Güzellik Kraliçesini kaçırıp seks kölesi olarak kullanmakla suçlandı. Hakkında açılan davalar ise 'diplomatik dokunulmazlık' gerekçesiyle düşürüldü.
Ailesinde bu rahatsızlığa sahip olan tek kişi Sultan değil. Kardeşi Prens Jeffrey metresi ve nişanlısıyla seks yaparken kendisini gösteren gerçek boyutlu bir heykel yaptırmak için 1 milyon dolar harcamıştı. O heykeli nereye diktikleri ise gizemini koruyor.
Başkan Mbasogo'nun oğlunun Michael Jackson anısına bir bina yapmak için 100 milyon dolar gibi bir para harcayarak bütçede açık yaratması Ekvatoral Gine'nin başına gelen güzel şeylerden biriydi. Ülkede işkence sıradan, her türlü temel hak ve özgürlük tahdit altına alınmış durumda. Her ne kadar Mbasogo ülkenin bir demokrasi olduğunu iddia etse de, son seçimlerde oyların yüzde 103'ünü alması iddianın komikliğini ortaya koyuyor.
İnsan Hakları İzleme Grubuna göre ülkeye giden iş adamları kaçırılıp işkence kamplarına gönderilirken, nüfusun çok büyük bir kısmı açlık sınırının altında yaşıyor. Buna rağmen bir Kim Jong Un kadar meşhur olmaması ise Mbasogo'nun şansı olsa gerek.
Afewerki'nin Eritre'sinde anayasa yok, bağımsız yargı yok, hiçbir vesayet organı bulunmuyor ve halkın büyük çoğunluğu kölelik şartlarında yaşıyor. Afewerki 'kendi kendine yeten ülke' olma obsesyonu ile biliniyor. Bu politika öyle bir noktada ki halk açlığa mahkum ediliyor. Afewerki 2009 yılında ülkeyi kıtlık vurduğu zaman gelen yardımları bile şu gerekçeyle reddetmişti: 'Bu yardımlar köylüleri tembelliğe alıştırıyor.'
Afewerki'nin bu politikaları ülkede geniş bir hoşnutsuzluk yaratınca -çünkü nedense insanlar açlıktan ölürken artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyoor- Afewerki bir açılım daha yaparken ülkeye 20 bin Etiyopyalı paralı asker getirtti. Bugün ülke nüfusunu bu askeri birlik yönetiyor. Uluslararası gözlemciler koşulların bu şekilde daha ne kadar süreceğini bilemediklerini söylerken Afewerki'nin kısa vadede yıkılacağına inanılıyor.
Bir an için her sonbahar, evinizi, işinizi bırakıp ailenizle birlikte Konya ovasında 3 ay boyunca köle olarak çalışmaya zorlandığınızı ve bunun karşılığında ortaya çıkan bütün kazancın da doğrudan devlet yöneticilerin cebine gittiğini hayal edin, ortalama bir Özbek işte bu şartlarda yaşıyor.(bkz: Özbekistan pamuk toplamak için köleliği kullanıyor)
İki ayaklanmayı bastıran Kerimov, toplu katliam, toplu işkence gibi emirler vermekle itham ediliyor. 2013 yılında Noel Baba'yı yasaklayan Kerimov rejiminin demir pençesinden aile üyeleri de kaçabilmiş değil. Kerimov'un kızının aile içi bir anlaşmazlık nedeniyle şu an bir zindanda olduğu biliniyor.
Dünyanın en yüksek yolsuzluk seviyelerinden birine sahip Kamerun'un diktatörü Paul Biya, 1982 yılından beri görevde. Seçimlere hile karıştırmak, muhalefete baskı kurmak, sağlığı hakkında yazı yazan gazetecileri hapse atmak gibi uygulamaları nedeniyle eleştirilen Biya, vaktinin çoğunu ülkesinin dışında geçiriyor ve sadece halka sağlığının yerinde olduğunu göstermek için ülkeye dönüyor. BBC'ye göre yüksek mevkili bazı kamu görevlileri hayatları boyunca Paul Biya'yı bir kere görmüş değil.
Bahreyn Sümerler tarafından 'dünyadaki cennet' olarak tanımlanan küçücük bir ada. 2011 yılında Formula 1 Grand Prix'inin kazasız belasız atlatılması için Suudi Arabistan Ordusu'ndan yardım alarak rejime karşı yönelen protestoları bastıran Al- Khalifa, yüzlerce insana sistematik işkence yaptırmakla suçlanıyor.
2014 yılında ulusal simgeleri aşağılamanın suç olarak tanınmasından sonra, hamile bir kadını bile bu suçu işlediği gerekçesiyle hapse atan rejim, sosyal medyayı da katı bir disiplin altında tutuyor. Bahreynlilerin büyük çoğunluğu içinse bütün bunlar bir sorun değil. Ülkede kişi başına düşen gelir 28 bin 559 dolar ve 1 milyon 300 bin kişilik nüfus yüksek refah nedeniyle rejimle barışık.
Afrika'nın en fakir ülkelerinden birini yöneten Msvati kadınlara düşkünlüğü ile biliniyor. 13 karısı yüzlerce cariyesi olan Kral, her yıl 10 bin göğüsleri çıplak bakire kızın toplandığı bir tören düzenleyerek 14'üncü karısını aramakta.
Ancak Kral'ın tek takıntısı kadınlar değil. Büyük projeler peşinde koşan Kral, Svazilan'da kuş uçmaz kervan geçmez bir yere büyük bir havalimanı kurmak için ülke gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 10'unu kullanmaktan çekinmedi. Ülke nüfusunun yarıdan fazlası yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşarken böyle bir harcama yapılması haklı olarak eleştirilse de, bu eleştiriler Msvati'nin pek umurunda değil. Eleştirenler hapsedilip, soruşturulurken, Msvati kendisine özel bir jet aldı.