Cildiniz İçin En İyi 25 Şey

Cildinizi bir tabloyu saklar gibi muhafaza etmek kolay bir iş değil. Kırışıklıklar, güneşin zararlı ışınları, kuruluk, tahriş ve istenmeyen tüylere karşı sürekli savaşmalısınız. İyi haber hayat boyunca 1000 kere yeni cilt katmanı üretiyor olmanız. Böylece cildinizin pürüzsüz ve parlak olabilmesi için elinize birçok şans geçmiş oluyor.

Size yardımcı olmak için yapılan son araştırmaları inceledik, birçok dermatoloji uzmanı ile görüştük. Sonuç olarak ortaya 25 mükemmel ipucu çıktı:

mahmure.com

1)SOYA SÜTÜ İÇ!

Kırışıklıklardan şikâyetçiyseniz, süt başınıza daha fazla bela açabilir.

Yapılan üç büyük araştırma sonuçlarına göre fazla süt tüketen ergenlik

çağındaki gençlerin akne problemlerinin arttığı saptanmış. İnek sütünde

doğal olarak üreyen hormonların suçlu olabileceğini söyleyen

araştırmacılar, 20'li ve 30'lu yaşlardaki kadınların da aynı şekilde bu

hormonlara duyarlı olduklarını sözlerine ekliyor. 'Eğer süt içmeyi çok

seviyorsanız ve sivilce probleminiz varsa sütü azaltmanın faydasını

görürsünüz' diyor bu konudaki araştırmaların öncülüğünü yapan Onkoloji

Uzmanı Clement Adebamowo. Sözlerine şu cümleyi ekliyor: 'Soya sütü gibi

alternatif süt çeşitlerini tüketin.'

2)TÜYLERLE SAVAŞ!

Tüylerden acısız kurtulma vaatleri internette dolasan para tuzağı

e-postalar ne kadar mantıklı geliyorsa, o kadar inandırıcı olabiliyor.

Ancak yapılan araştırmalara göre Eflornitin hidroklorid, reçete ile

satılan Vaniqa adıyla satışa sunulmuş kremin, çene ve üst dudak

bölgesindeki tüyleri yüzde 60 oranında azalttığı kanıtlanmış. Farklı iki

araştırmada ise lazer yöntemiyle beraber uygulandığında tek başına

kullanımına oranla daha etkili olduğu kanıtlanmış.

3)BİRKAÇ GÜNEŞ KORUYUCU YUT!

Avustralya'da bulunan Oueensland Tıbbi Araştırmalar Fakültesi'nde

yapılan bir araştırmanın sonucuna göre düzenli olarak aspirin dahil ağrı

kesici kullanan insanlarda skuamöz hücreli karsinom (cilt kanserinin

genel hali), üretme riskinin daha düşük olduğu saptanmış. Bu kanıt

sadece cildinizi korumak için sürekli hap içmeyi doğrulamıyor olsa da,

'Nasıl olsa geçer' dediğimiz ağrıların üzerine eğilmemiz için bir sebep

daha ortaya koyuyor.

4)KIZARIKLIKTAN KURTUL!

ABD'de yaşayan yaklaşık 14 milyon insanda rosacea isimli bir hastalık

bulunuyor. Hastalığı alkol, baharatlı yiyecekler, antrenman ve güneş

ışınları tetikliyor. Yanaklarda ve burunda görülen akneye benzer bir

deri hastalığı olan rosacea, yarattığı kırmızı ciltle oldukça sağlıksız

bir görüntü oluşturuyor. Araştırmacılar, bu hastalıktan yakınan

insanların, yüzlerini bakım fırçasıyla yıkadıkları zaman ciltlerinin

rahatladığını gözlemlemiş. Teoriye göre, fırça kullanımı cildi hafifçe

soymak için kullanılan bakım ürünlerinin deriye daha kolay nüfuz

etmesini ve kızarıklığa neden olan yanmayı ortadan kaldırıyor.

5)DOĞAL OLANI TERCİH ET!

Ortalık 'doğal' ve 'organik' olduklarını iddia eden cilt bakım

ürünlerinden geçilmiyor. Eğer çevresel etmenler ve saflık oranları senin

için önemliyse, Avrupa'da yapılan ürünleri tercih etmelisiniz.

Denizaşırı ticaret yapan şirketler, yaptıkları ekolojik açıklamalarında

az miktarda kullandıkları bileşenlerin kökenlerini araştırarak bu

ürünleri anavatanlarından temin ettiklerini söyledi. Bu markalara bir

kaç örnek: Lavera, Waleda ve Dr. Hauschka Skincare. ABD'de üretilen

ürünlerde National Products Association'ın yeni Natural Seal (doğal

damgası)'ına bir göz atın; ürünü oluşturan bileşenlerin yüzde 95

oranında doğal ve insan sağlığını tehdit edebilecek riskler taşımadığını

belgelendiriyor (Daha fazla bilgi için;

naturalproductsas-soc.com/certifiednatural internet sitesini ziyaret

edin).

6)YANMA!

Vücudun her bir bölümü için farklı farklı kremler kullanmak her ne kadar

masraflı olsa da pek de karşı koyamadığımız bir durum. Gerçekten

gözleriniz için ayrı bir kreme ihtiyacınız var mı? Aslında evet, var.

Fusco'ya göre 'Göz çevresindeki cilt dokusu hassastır ve nazikçe

ilgilenilmeye ihtiyacı vardır'. Göz kremleri, retinol, AHA ve glikolik

asit gibi yüz için tasarlanmış daha az tahriş edici bileşene sahiptir.

Dolayısıyla en azından göz çevresi bakımı için paraya kıymanız

gerekecek. Emin olun yaşınız ilerlediğinde iyiki yapmışım diyeceksiniz.

7)İKİYE KATLA!

'Yüzünü UV ışınlarından koruyabilmek için en az bir çorba kasığı 30

koruma faktörlü güneş kremini yüzüne boca etmelisin' diyor Dermatoloji

Uzmanı Sara Marchese Johnson. Ancak kim bu kadar çok losyonu yüzüne

sürmek ister ki? Daha kolay bir çözüm için yüzünüze bir kat güneş kremi

sürdükten sonra üzerine güneş koruması içeren fondöten veya çinko,

titanyum gibi doğal UV ışınlarını engelleyen mineraller içeren bir pudra

uygulayın. Böylece güzel görünmekten de ödün vermemiş olursunuz.

8)BİLEKLERİNİ PARLAT!

Pürüzsüz ve güzel bacaklar hiç kuşkusuz seksi bir görünüm sağlar ve her

kadının hayalinde kusursuz bacaklar yer alır. New York Üniversitesi Tıp

Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doris Day, 'Diz altında bulunan kesikler,

yara izleri ve sıyrıkların iyileşmesi uzun zaman alır ve mikroplar için

kolay giriş yolu oldukları için enfeksiyon kapmaya eğilimli olabilir'

diyor. Sürdüğünüz nemlendirici kremden gelen bakteriler bacaktaki küçük

çiziklerden vücudunuza girer. Bu çizikleri engellemek için nemlendirici

şeritleri olan bir jilet kullanmayı tercih etmelisiniz. Biz Gilette

Women'ı öneriyoruz. Pedikür yaptırmadan iki ya da üç gün önce

bacaklarınızı tıraş etmemeye özen göstermelisiniz çünkü güzellik

salonlarında kullanılan ayak havuzları, bakterilerin yaşadığı bir yuva

olabiliyor.

9)İŞLERİ ZORLAŞTIRMA!

Ortalama bir yetişkin günde en az yedi farklı cilt ürünü kullanıyor:

Temizleyici, tonik, nemlendirici, gözaltı kremi, vücut losyonu, peeling

ve serum. Ne çok şey! Aşırı yükleme yapmamak ve tahrişi önlemek için,

Journal of Cosmetic Dermatology'nin Genel Yayın Yönetmeni Zoe Diana

Draelos, kullanılan cilt bakım ürünlerinin en fazla 10 bileşenden

oluşmasını tavsiye ediyor. Bir ürünün içinde ne kadar az bileşen varsa o

kadar az probleme neden olur. 'Kullandığın her cilt bakım ürünü

arasında en az beş dakika bekle. Aksi takdirde bir önceki uygulamanın

etkisini azaltmış olursun' diyor Fusco. Sabahki cilt bakım rutinini

zamana yayın; böylece kullanılan serum en sevdiğiniz sabah programının

son saatine kadar cildinize iyice nüfuz etmiş olsun.

10)SABUN KRALİÇESİ OL!

Uyuduğunuz zaman losyonlar, saç jelleri ve yağlar, vücudunuzu terletir,

çarsaflarınız kirlenir. Miami Üniversitesi Dermatoloji Kliniği Öğretim

Üyesi Kenneth Beer, çarşafların haftada bir yıkanmasını öneriyor. En

azından, gözenekleri tıkayan bakterilerden uzak durmak için yeni bir

yastık kılıfı geçirebilirsiniz.

11)KIRMIZIDAN YANA OL!

Yakın zamanda İngilizler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, günde

beş çorba kaşığı domates püresi yiyen denekler, yemeyenlere oranla daha

hafif güneş yanıklarına maruz kaldı. Araştırmacılara göre domateste

bulunan doğal ve güçlü bir antioksidan olan likopen, kalkan görevi

yaparak bizi güneşten koruyor (ipucu: Domatesleri pişirmek vücut

tarafından besleyici maddelerin daha kolay emilmesini sağlar). Favori

domatesli yemeğinizden yemeniz için güzel bir neden daha sunuyoruz ancak

bu, SPF korumalı kreminizi bırakabileceğiniz anlamına gelmiyor.

12)OTOBRONZAN KULLANDIYSAN GÜNEŞE ÇIKMA!

Ne kadar saçma bir ironidir: 2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre

otobronzan kullandıktan sonra sekiz saat boyunca tenimiz, güneş

ışınlarından kaynaklanan serbest radikallerin neden olduğu zarara aşırı

duyarlı oluyormuş. Araştırmacıların cilt örneklerine uyguladıkları

otobronzanlarda bulunan ana madde dihidroksiaseton (DHA), güneş

ışınlarına maruz kalındığında birkaç dakika içinde serbest radikallerin

oranını arttırmış (ürün uygulanmayan cilt örneklerinden yüzde 180

oranında daha fazla). Otobronzanların içinde yer alan bir başka etken

madde olan eritüloz da ciltte aynı etkiyi yarattı. Araştırmacılar

bronzlaştırıcının ciltle etkileşmeye başladığında serbest radikallerin

UV ışınlarına maruz kaldığı zaman ortaya çıkan bir kimyasalı

oluşturduğundan şüpheleniyor. En iyisi otobronzanı uyguladıktan sonra en

az 12 saat güneş ışınlarından uzak durun.

13)RAKAMLARA SADIK KAL!

'Ne kadar yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanırsam o kadar iyi

korunmuş olurum' diye düşünebilirsiniz ancak bu çok yanlış bir

yaklaşım. 15 koruma faktörlü bir güneş kremi UVB ışınlarından yüzde 94

oranında koruma sağlarken SPF 30 bu oranı yüzde 98'e kadar arttırır. 50

koruma faktörlü kremleri inceleyecek olursak fazladan sadece yüzde bir

oranında koruma sağladıklarını görürsünüz.

14)BELİRGİN OL AMA PARLAMA!

14)BELİRGİN OL AMA PARLAMA!

Her gün düzenli olarak şekerleme yapıyorsanız cildinde hasarlar meydana

gelmeye başlar. Uyku sırasında salgılanan hormonlar, yağ içeren

salgıları arttırır ve 14 saatin sonunda bronz bir heykel gibi parlıyor

olursunuz. Yağlı cilt tipine sahip olanlar yatmadan önce uygulayacakları

gece bakımı sayesinde akne ve yağ çizgileriyle savaşabilir. Bizim

favorilerimizden birisi Vichy Normaderm gece kremi.

15)SİGARAYI BIRAK!

İçtiğiniz sigara miktarı arttıkça cildinde oluşacak değişiklik üzerine

işte yeni bir bilgi daha: 2007 yılında yapılan bir araştırmada sigara

içmek vücudun güneş görmeyen yerlerini dahi ciddi şekilde yaşlandırıyor.

Sigara içenlerin içmeyenlere oranla kolların iç kısımları gibi UV

ışınlarına maruz kalmayan yerlerinde daha fazla belirgin kırışıklığa

sahip olduğu kanıtlanmış. 'Görünen o ki sigara içmek yaşlanmayı

hızlandırıyor' diyor bu konudaki araştırmalara öncülük eden Mischigan

Üniversitesi Dermatoloji Uzmanı Doçent Rosi Helfrich.

16)BİRAZ ÇİKOLATA YE!

Yapılan araştırmalara göre birkaç parça siyah çikolata (sütlü olanları

çok fazla seker ve yağ içeriyor) tüketmek, içeriğindeki flavonoller, UV

ışınlarını emen ve ciltteki kan akışını hızlandıran koruyucu bileşen

yardımıyla cildi koruyor. Bir araştırmada, 12 hafta boyunca her gün

flavonoid bakımından zenginleştirilmiş kakao tüketen kadınların

ciltlerinin daha yumuşak ve güneşe karşı yüzde 25 oranında daha az

hassas duruma geldiği gözlemlenmiş.

17)DOKTORUNU İYİ SEÇ!

Güvendiğiniz doktorunuza kusur bulmaya çalışmıyoruz ama dermatoloji

uzmanları hangi tümörlerin zararsız hangilerinin ise endişe verici

olduğunu bulma konusunda çok iyiler. Journal of General Internal

Medicine'de yayımlanan bir habere göre, dermatoloji uzmanlarının aile

hekimlerine göre anormal cilt tümörlerini belirleme konusunda belirgin

biçimde daha doğru saptamalar yaptıkları bulunmuş. Aslında, dermatoloji

cerrahlarının yüzde 90'ından fazlası geçtiğimiz sene içinde dermatoloji

uzmanı olmayan doktorlar tarafından gözden kaçmış veya yanlış tanı

konmuş bir ya da daha fazla cilt kanseri vakasıyla karşılaşmıştır.

Melanoma, en ciddi cilt kanseri çeşidi, 20 ile 39 yaş arasındaki en

yaygın üçüncü kanser tipidir. Hemen cildinizi kontrol ettirmek için iyi

bir dermatoloji uzmanına koşun.

18)SAKİNLEŞTİRİCİ HAP AL!

Daha fazla endişelenmeniz anlamına gelmiyor ancak stres gerçekten cilt

rengini bozabiliyor. İngiltere'deki Manchester Üniversitesi'ndeki

araştırmacılar, denekleri, birçoğumuz için yapılması çok zor olan bir

stres testine tabi tutmuş: Seyirci önünde konuşma yapmak. Konuşma

öncesinde ve sonrasında, katılımcıların kalçalarından deri örnekleri

alınmış ve hücresel faaliyetler karşılaştırılmış. Gergin ciltteki

bağışıklık sistemi düzenleyici hücrelerde, yüzde 16,4 oranında düşüş

saptanmış. Diğer bir araştırmada ise stresin akneleri kötüleştirdiği

kanıtlandı. Eğer çok baskı altında hissediyorsanız, cildinize daha çok

özen göstermelisiniz.

19)KIZARTMALARI UNUT!

Bir grup araştırmacı, 12 hafta boyunca akneli cilde sahip 23 kişiyi

yüksek protein-düşük glisemik indeks diyetine tabi tuttu. Sonucu tahmin

edin bakalım. Ciltlerindeki akne sorunu çok daha iyiye gitti. Deneklerin

yüzde 22'sinde daha az lekelenme görüldü. Yüksek-karbonhidrat diyeti

uygulayanlarda ise bu oran yüzde 14'te kaldı (Bonus: Düşük-karbonhidrat

diyeti uygulayanların hepsi kilo verdi!). Araştırmacılar kilo kaybının

mı yoksa diyetsel değişikliğin mi buna yardımcı olduğunu kesin

söyleyemese de, görünen o ki beslenme, cilt yapısında çok önemli bir rol

oynuyor. Yağsız proteinden bol bol tüketirken, yüksek glisemik indeksli

besinleri azaltın (örneğin nişastalı kızartmalar ve şekerlemeler).

20)DUŞ EN YAKIN ARKADAŞIN OLSUN!

'Terlediğimiz zaman vücut daha fazla sebum (yağlı gözenek-tıkayıcı

salgı) üretir', diyor Dermatoloji Uzmanı Audrey Kunin. Öğle vakti

yapılan bir antrenmandan sonra sakın duştan kaçmaya çalışmayın.

Bakteriler ter ve yağdan beslenmeye bayılır. Eğer duş almazsanız onlara

eşsiz bir ziyafet sunmuş olursunuz. Terlemeye neden olan her etkinlikten

sonra kendinizi soğuk su ve yağ temizleyici glikolik ya da salisilik

asit içeren bir duş jeline teslim edin. Biz Fa'nın 'White Tea and

Bamboo' duş jelini öneriyoruz.

21)BOŞA PARA HARCAMA!

Mükemmel Cildin Yeni Bilimi kitabının yazarı Fotobiyoloji Uzmanı Daniel

B.Yarosh'a göre: 'Süslü püslü bileşenlerden oluşan pahalı yüz

temizleyicilerine servet harcamaya gerek yok. Onlar bir dakikadan daha

az süre cildinde kalıyor ve bu kadar kısa süre içinde doğru düzgün

çalışmaları mümkün değil.' Bazı fiyatı yüksek temizleyiciler, cilt

yüzeyinde tahrişe neden olabiliyor. İşe ucuz yüz temizleyicilerini

deneyerek başlayın. Her ikisinin de kir, yağ ve ölü deri hücrelerini

cildin doğal yağ dengesini bozmadan temizlediğini göreceksiniz.

22)DUDAKLARINI KORU!

UV ışınlarına karşı koruyucu içeren dudak kreminden bahsediyoruz, koyu

kırmızı ve yapış yapış dudak parlatıcısından değil. Dudaklar, göz

çevresi ve göğsün üst bölümü gibi vücuttaki en ince deri tabakasına

sahiptir. Dolayısıyla ekstra korumaya ihtiyaç duyar. Amerikan

Dermatolojik Cerrahi Birliği'nin yaptığı bir araştırmada katılımcıların

sadece yüzde 47'sinin UV koruyucu içeren dudak kremi kullandığını

saptamış. Bu kötü haber çünkü Teksas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi

Dermatoloji uzmanlarından Erin Welch'e göre dudaklardan kaynaklanan cilt

kanseri tipi yayılma riski en yüksek olanı. Blistex gibi UV koruyucu

içeren bir dudak kremi kullanarak dudaklarınızı korumalısınız.

23)ÇITIRDAT!

Organik ürünler satan bir markete giderek alışveriş sepetini

araştırmalarla cildi koruyup yeniden yapılandırdığı kanıtlanmış meyve ve

sebzelerle doldurabilirsiniz. Her gün A ve C vitaminleri (her ikisi de

antioksidan özelliği taşır) içeren yiyecekleri tüketmeye çalışın.

Özellikle seçmenizi tavsiye ettiklerimiz: Lifli yeşillikler,

turunçgiller (özellikle portakal), böğürtlen, çilek, dolmalık renkli

biberler.

24)ŞİMDİDEN YAŞLANMA KARŞITI ÜRÜN KULLAN!

İlk kaz ayaklarının göz çevresinde oluşmasını beklemeden küçük bir tüp

yaşlanma karşıtı bakım ürünü edinin. 'Hamile ve emziren kadınlar hariç,

20'li yaşlarındaki hemen hemen her kadın lokal olarak retinoid

kullanıyor olmalı' diyor New York'taki Mount Sinai Tıp Okulu Dermatoloji

Uzmanı Doçent Francesca Fusco. Nedenini ise söyle anlatıyor:

Retinoidler, A vitamini içeren bileşenler, cildi güneşin zararlarından

korur ve yaşlanma belirtilerini önler. Hirsch'e göre 'Bunlar cilt

yenilenmesini, cansız gözenek tıkayıcı hücrelerin dökülmesini sağlıyor.'

25)BOŞVER GİTSİN!

Eğer kullandığınız bakım ürünleri cildinize iyi gelmiyorsa boş yere para

harcıyorsunuz demektir. 'Bir ürünün aktif bileşenlerinin yararlarına

kendini hapsederek o nemlendiricinin peşinden koşma' diyor Amerikan

Kozmetik Dermatoloji ve Estetik Cerrahi Uzmanları Birliği Başkanı

Ranella Hirsch. Yumuşak ve esnek bir cilt için, hiyaluronik asit veya

gliserin içeren losyon kullanmalısınız.

Popüler İçerikler

Hollanda Hükümeti'nden Örnek Karar: Scottish ve Sphynx Kedilerin Sahiplenilmesi Yasaklandı!
"Geri Zekâlılar..." Müge Anlı'dan Canlı Yayında Sert Çıkış!
Bakanlık, Valiliklere Talimat Gönderdi: "Belediye Kreşlerini Kapatın"
YORUMLAR
08.07.2018

En iyi Güneş Kremleri https://eniyi.co/en-iyi-gunes-kremi-2018/

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ