Çil Çil Altınını Kimseye Vermeyen Tılsımlı Mağara Asarkaya'nın Gizemini Birlikte Çözüyoruz!

Anadolu yüzyıllar boyunca bulunduğu konum gereği hem bir geçit hem konaklama yeri olarak kullanıldı. Bu nedenle geniş bir kültür varlığına sahip. Malatya da bu yerlerden sadece biri. Yürürken bile tarihin izlerine rahatça rastlayabileceğiniz bu nadide şehrimizde gizemli efsaneler de hala dilden dile dolaşıyor. Örneğin, Hekimhan ilçesine bağlı Asarkaya Köyü'nde bulunan mağaralar, birçok efsaneye konu olmuş. Söylenenlere göre bu mağara gizli bir hazinenin saklı olduğu tılsımlı bir alan. Zamanında yerli halk mağaraya girmeye ve gizemini çözmeye çalışmış ancak mağaranın yalnızca bir kısmını keşfedebilmiş. Elbette, hakkında böyle söylentiler olan bir yere gitmeye de çoğu insan korkmuş. Biz de sizin için bu ilgin mağarayı ve hakkında anlatılanları derledik. Bu mağaranın sırrı nedir? Birlikte bakalım.

Asarkaya'ya ev sahipliği yapan Zurbahan Dağı da ilginç bir hikayeye sahip.

Asarkaya Mağarası'nın bulunduğu dağın hikayesi de oldukça ilgi çekici. Dağın adı coğrafyada Ayrancı Dağı olarak biliniyor. Ancak bölge halkı bölgeye Zurbahan diyor. Dağın adının nereden geldiğini merak edenler için söyleyelim: Rivayete göre bölgede bir zamanlar zorba bir han hüküm sürüyor. Zalimlik yapan bu hanın yaşadığı bölgeye 'Zorba Han' deniliyor. Bu kullanım ise zamanla Zurbahan'a dönüşüyor.

Halk dağın kutsal olduğuna inanmış durumda.

Zurbahan Dağı'nın güney tarafında 4 mağara bulunuyor. Dağın eteğinde çok eski zamanlara ait bir ören yeri de mevcut. Dağın yüksek kesimlerinde bir tatlı kaynağı bulunuyor. Bu su, eski dönemlerde hem içme suyu hem tarımsal faaliyetlerde kullanılmış. Ayrıca dağın tepesinde hiç boşalmayan bir su yalağı bulunuyor. Bu özelliği zemzem suyu ile ilişkilendirildiğinden dağ, halk tarafından kutsal kabul ediliyor.

Zurbahan yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin.

Dağ eteklerinde demir ve toryum gibi maden yatakları da bulunuyor. Zurbahan bir taş yığını gibi gözükse de aslında içinde nice cevherler barındırıyor. Hayvan ve bitki çeşitleri de bu cevherlere dahil. Bu özelliği nedeniyle bölge Doğayı Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü'nün av yasağı ilan ettiği alanlardan biri. 

Asarkaya'ya insan eli ile oyulmuş daracık merdivenlerden ulaşılabiliyor.

Asarkaya Mağarası; Zurbahan Dağı'nda bulunan dev kayalardan birinin oyulması ile yapılmış. Kayadan aşağı inen 70-80 derecelik açılı 180 basamaklı bir merdiven bulunuyor. Bu basamaklar insan eliyle oyulmuş ve bir ayağın zor sığabileceği genişlikte. Merdivenler aşıldıktan sonra kayalar arasında oval biçimli bir boğaza varılıyor. Şimdi taşlar ile kapatılmış olan mağara girişi de burada.

Mağaranın savaşlarda sığınak olarak kullanıldığı tahmin ediliyor.

Asarkaya Mağarası'nın yapıldığı dönem tam olarak bilinmiyor. Bununla beraber yapılış şekline bakılırsa savunma ve korunma amaçlı olarak kullanılmış olması muhtemel. Dik inen basamakları ve oldukça dar geçitleri bu tezi destekler nitelikte. İçerisinde herhangi bir kalıcı is veya duman izi bulunmaması da burada uzun süre yaşanmadığına işaret ediyor. Gezginler yaptığı araştırmalarda içeride tuğlaya benzer parçalar bulmuş. Bu parçaların ne için kullanıldığını şu an için tahmin etmek zor olsa da sırrını arkeologlar çözebilir.

Asarkaya'nın efsaneleri: Mağarada ışık kaynakları gücünü kaybediyor.

Bu ilginç mağara ile ilgili bölgede pek çok söylenti var. Bunlardan bazıları ise bölge halkı tarafından artık neredeyse gerçek olarak kabul edilmiş. Bunlardan en yaygın olanı ise Asarkaya'nın eşsiz bir hazineye ev sahipliği yaptığı. Rivayete göre Zurbahan'da bulunan üç odada bal, takılar ve altından araç gereçler bulunuyor. Ancak mağaraya giren, bu altınları ve takıları dışarı çıkarmak isteyenlerin aydınlatma araçları bir noktadan sonra mağara tünellerindeki tılsımdan dolayı ışığını kaybediyor. Bu nedenle bölgedeki gizli hazineye dair hiçbir kanıt yok. 

Bir başka inanışa göre Asarkaya: Tek bir altın bile çıkarmak mümkün değil. 

Bir başka hikaye ise biraz daha ürkütücü. Hikayeye göre bir gün bir din adamı mağaraya girmeyi aklına koymuş. Mağaranın önündeki boğaza kadar gelmiş ve toprağa bir daire çizerek tam ortasında durmuş. Tılsımı çözmek için dua okumaya başlamış. Hoca dualarını okurken etrafında çeşitli varlıklar, yaratıklar görmüş. Hocanın dikkatini dağıtmaya çalışıyor, duayı okurken şaşırmasını sağlamaya uğraşıyorlarmış. Ancak hoca şaşırmamış ve tılsımı bozacak duayı tamamlayıp içeriye girmeyi başarmış. Hoca; mağaranın odalarından birinde göz alıcı bir hazine, hazinenin üzerinde de dünyalar güzel bir kız bulmuş. Altınlar ve mücevherleri sırtlanıp mağaradan çıkmak istemiş ama elindekileri son bir çil altına kadar bırakana kadar mağaradan çıkmayı başaramamış. Sonuç olarak Asarkaya'nın hazinesi yine kendine kalmış.

Mağaraya girenler fotoğraflarda gizemi bir silüet fark etmiş.

Günümüzde ise mağaraya kamera ve ekipmanlarla giren gezginler içeride altın ya da herhangi bir şey olmadığını söylüyor. Fakat fotoğraf çekerken gizemli bir silüete rastlıyorlar. Ancak silüetin de açıklaması yok elbette. Görüldüğü gibi her haliyle Asarkaya oldukça gizemli bir bölge.

Tarih Meraklıları Toplanın! Ülkemizde Bulunan ve UNESCO Dünya Mirası Listesinde Yer Alan Eşsiz Rotalar
Kalabalıktan Sıkılanlar Buraya: Enerjinizi Yükseltecek İstanbul'da Yer Alan En Güzel Yeşil Alanlar
Büyülü Sonbahar Atmosferinin Keyfini Çıkarmak İçin Mutlaka Gidip Görmeniz Gereken İstanbul Semtleri

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"