Crysis 2007 yılında çıkış yaptığında nefis grafikleriyle oyun dünyasında çığır açmış ve açık uçlu oynanışıyla eşsiz yapımlardan biri olmaya hak kazanmıştı. Çıkışından 14 yıl sonra tekrar elden geçirilen ve görsel tarafta güncellemeler alan Crysis serisi, Remastered Trilogy adı altında yakında bizlerle olacak.
Lingshan Adaları'na yıllar sonra dönmeden önce Crysis'i bu kadar iyi yapan 14 yönünü listeledik.
Crysis, CryEngine oyun motoruyla inanılmaz bir görsellik yakalamış ve 2007'de adeta devrim niteliğindeki grafikleriyle yeni bir standart belirlemişti. Teknoloji devlerinin ürünlerini test etmek için kullandığı Crysis, muazzam grafikleriyle zamansız bir yapım olmayı başarmıştı.
Serinin ilk oyunu oyuncuyu Lingshan Adaları'na davet ediyor ve açık uçlu oynanış sayesinde görevleri nasıl yapacağını oyuncuya bırakıyordu. Bu yarı açık dünya mantığındaki özgür oynanış Crysis'i oyun dünyasının mihenk taşlarından biri yapmıştı
Oyuncular hem ana senaryo hem de çok oyunculu maçlarda bot, tank, askeri araç, helikopter ve VTOL dahi kullanabiliyordu. Bu denli geniş bir araç çeşitliliği Crytek'in vizyonuna dair çok şey anlatıyordu.
Crysis oyunları akılda kalıcı karakterleri ve kendi içinde tutarlı senaryosuyla da başarılı bir çizgi yakalamıştı. Daha sonra Değiştirilmiş Karbon kitabının yazarı Richard Morgan bile oyunun hikayesinde kalem tutmuştu.
Crysis düşman çeşitliliği ve yapay zeka konusunda da başarılı bir iş çıkarmış, Kuzey Koreli askerler, ana karaktere benzeyen türde zırh giyen düşmanlar ve uzaylılarla savaşmamıza olanak tanımıştı.
Serinin tüm oyunlarında genel oynanışı belirleyen ve emsallerinden farklı kılan nanosuit ise Crysis'in temelini oluşturmuştu. Nanosuit öyle bir zırhtı ki hem oyunun hikayesinde kritik bir rol oynuyor hem de onlarca düşmana karşı tek bir savaşçı mantığını gerçekçi kılabiliyordu.
Sis bombaları, parça tesirli el bombaları, C4'ler, güdümlü roketatarlar ve mayınlar oyunun geniş bir ekipman yelpazesine sahip olduğunu kanıtlıyordu.
Oyun dünyasını Raptor Timi ile tanıştıran oyunlar Nomad, Sayko ve Prophet gibi efsanevi isimlere bizi hayran bırakmıştı. Cesaretiyle kendisine hayran bırakan Prophet ise serinin en önemli isimlerinden biri olmuştu.
Crysis Remastered Trilogy olarak tekrar karşımıza çıkmaya hazırlanan oyunlar, hikayeyle etkileşim bakımından bir yenilik sunmasa da tekrar tekrar oynanabilen bir akıcılığa sahipti. Birçok oyuncu oyunu oynaya oynaya oyundaki görevleri ezberlemişti.
Özellikle serinin ilk oyunu her görevde oyuncuyu çok farklı atmosferlere davet ediyor, dev arazilerde yapılan tank savaşlarının yanı sıra gizliliğin de mümkün olduğu nefis bir şekilde tasarlanmış seviyeler vadediyordu.
Serideki tüm yapımlar özellikle çok oyunculu tarafta başarılı bir iş çıkarmış ve çok oyunculu FPS olarak bakıldığında da geçer not almıştı.
Crysis Nanosuit ile beraber farklı modlar sunuyor, oyuncunun düşmana nasıl yaklaşacağına dair birçok seçenek sağlıyordu. Pelerin modu, maksimum Güç ve Zırh modu gibi etkenler akıcı ve zengin bir oynanış sunmuştu.
hafta sonu tekrar başladım hargreave en son ihanet etti o kısımda kaldım akşam devam edicem. onlarca kez oynadım oynarım da. müzikleri de efsane. hans zimmer yaptı diye biliyorum.
Postu çok beğendim. Yazar iyi bir iş çıkarmış, Crysis'ı çok iyi anlatmış. Çocukluğumun delicesine oynadığımız, her şeyiyle içine çeken ve etkileyen bir yapısı vardı. Sunucuları kapatılmasaydı keşke halen oynuyor olurdum. Çünkü online bakış açısı şuan hiç bir oyunda yok.
Remastered olarak çıktı zaten. Epic Games'te 3'lü paket 105 lira.