Çiğdem Yongacı Bayraktar Yazio: 27’ler Kulübü

Yapay zeka kullanılarak  “27’ler kulübü” olarak bilinen, 27 yaşında hayata veda eden müzisyenler adına yeni şarkıları yapıldı. Bu albümde Kurt Cobain, Jim Morrison, Amy Winehouse ve Jimi Hendrix gibi müzisyenlerin parçaları yer alıyor. Girişimin web sitesinde, “bu albüm aracılığıyla müzik endüstrisindeki daha fazla kişiyi, ihtiyaç duydukları akıl sağlığı desteğini almaya teşvik ediyoruz” notu düşülmüş!

1991’de The Doors filmi gösterime girdiğinde 27 yaşında ölen onlarca müzisyen tekrar gündeme gelmişti.1994’de Kurt Cobain intihar ettiğinde ise anne Cobain “O da gidip o aptal kulübe katıldı, bunu yapmamasını söylemiştim” diyerek 27’ler kulübü ismini ilk kez kullanan kişi olmuştu. Amy Winehouse da ölmeden evvel çevresine 27’ler kulübünden bahsetmişti. Kulübün bir tesadüf olduğuna inananlar olduğu gibi, doğa üstü sebepleri sorgulayanlar, astroloji, sayı bilimi, komplo teorilerine başvuranlar dahi olmuştu fakat o gizemini korumaya devam etmiştir. Howard Sounes 27 adlı kitabında bu fenomenin tesadüften öte bir anlam taşıyıp taşımadığına ışık tutmuştur.

Peki bu üstün yetenekli, kısacık hayatlarına başarılar sığdırmış, şöhret olmuş, dünyaya bir çok ölümsüz eser bırakmış bu çocukların gerçekten akıl sağlığı problemleri mi vardı, yoksa şarkılarında bize anlatmaya çalıştıkları gibi dünyaya, dünyayı değiştirmek üzere yeni bir bilinç ve enerjiyle gelen varlıklar mıydı?

Müzik piyasasının karanlık çarkına tutunamayıp kaybolup gitmiş olabilirler miydi? Günümüzde indigo olarak adlandırılan bu çocuk tipleri kendi yaşıtlarına göre daha empatik ve yaratıcı, ayrıca paranormal ve telepatik yeteneklere sahip olmaları ile, evrimin bir sonraki aşaması olarak nitelendirilirler. Bilimsel çalışmalar ve günümüzdeki sistem bu indigo özelliklerini desteklemese de, indigoların ruhları savaşçıdır, amaçları eski düşünceleri, önceki eğitim, yönetim ve yasal kalıpları yok etmektir. Bu kişilikleri yok eden başlıca düşmansa psikiyatrik tedavidir. Onlara ilaç tedavisi uygulandığında duyarlılıklarını, ruhsal yeteneklerini ve enerjilerini yitirirler. Amy Winehouse “Rehab” şarkısında net olarak bunu dile getirmiştir. Bu kişiliklerin ayırt edilmesi önemlidir. 

Yapay zeka çalışması adı altında, bu çocukları akıl sağlığı bozuk olarak yaftalayarak destek vermek yerine, sistemi sorgulayarak bu kişilerin doğru anlaşılmasını sağlamak gerekir. 

“Le Pere Lachaise”, Jim Morrison ile beraber La Fontaine, Balzac, Proust, Oscar Wilde, Chopin, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya gibi nice sanatçının ebedi istirahatinde olduğu, müthiş yüksek enerjiye sahip, yeşillikler içerisinde açık hava sanat galerisi gibi bir mezarlıktır. Morrison’ın mezarı tüm bu ünlü sanatçıların arasında dahi en çok ziyaret edilen mezardır. Ziyaretçilerin etraftaki mezarlara zarar vermemesi için, mezarlıktaki tek örnek olacak şekilde etrafına bariyer çekilmiştir ve görevliler nöbet tutmaktadır. 

Bu bitmeyen sevgi akını, akıl sağlığı bozuk biri için midir, yoksa yaşamı boyunca şarkıları ile milyonlara ilham olmuş ve arkasından sürüklemiş fakat bu dünyayı benimseyemeyip göçmeyi tercih etmiş biri için midir? Yorum Sizin. 

Çiğdem Yongacı BAYRAKTAR

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu