Çiğdem Taşkent Yazio: Ben Bu Kadar Kişisel Gelişebiliyorum

Yeter artık! Gelmeyin üstüme… Kişiliğimiz ne kadar bozulmuş olabilir ki bu kadar farklı formlarda (ama özü hep aynı olan) gelişim metotları önümüzde konulup duruluyor. Eskilerde “Haza İstanbul Beyefendisi” denilen kişilerin “kişisel gelişim” kavramından bihaber olması buna rağmen bu unvanı alabilecek kadar mükemmel olabilmeleri bize ne anlatıyor? Ya zamanla inanılmaz bozulduk, ve böyle bir ihtiyaç çıktı ya da bir deli kuyuya bir taş atmış kırk akıllı çıkaramamış kıvamında aynen devam ediyor yıllardır bu furya.

Yanlış anlaşılmak istemem, elbette faydası olan, insanın hayatına dokunan, bir sürü yarayı kapatmasa bile iyileşmesine katkıda bulunan çalışmalar vardır.

Eskiden “hadi be ordan!” dediğim bir sürü şeyi uyguladığımı, okuduğumu, içselleştirdiğimi de şaşırarak gördüğüm dönemlerim oldu. (İçselleştirmek dedim dikkatinizi çekerim; bu sektörün kelime hazneme dayattıklarındandır). Ama sizce de bu işin biraz suyu çıkmadı mı? Biraz güzel konuşabilen, biraz gözleri pembiş bakabilen herkes ahkam kesmeye başlamadı mı “ben sizi süper kişisel geliştirebilirim” havalarına? Bu kirliliğin içinde aslında bu konuda iyi ve uzmanlaşmış olanlara yazık olmuyor mu?

Bu ihtiyaç nereden doğmuştur? Ilk kim keşfetmiştir; “ulan insanlığa bak, kişilikleri bozula bozula ne hale geldi; dur ben şunları bir geliştireyim de acaip mutlu olsunlar” diye bayrağı alıp önden koşturan kimdir? Eskilerin filozoflarının yapamadığı neyi yapabilmişlerdir? O filozofları hala okuyup zaten geliştiremiyor muyuz kendimizi? Yoksa gelişen sosyal medya ve popularizmin dayattıklarının içinde bu da en şahanesinden yerini almış mıdır?

Belki de bana bu kadar itici gelen bu işin bu kadar ticarete dökülmesidir.

Ya da bu mesleği yapan bazı tanıdıklarımın kendi hayatlarında psikopatın önde gideni olduğunu gördüğümdendir! Kendini daha geliştirememiş, kendi hayatında bu sattıklarını uygulayamamış insanların benim kişisel gelişimimde ne gibi katkısı olabilir diye düşünmeden edemiyorum. Bunu kendine meslek edinmiş her pembe gözlüklünün, o gözlüğü çıkartıp aynayı kendine çevirmesi ve kendisiyle dürüstçe yüzleşmesi gerekmez mi? Bunu yapamayan da kusura bakmasın ama “ben kişisel gelişim uzmanıyım” demesin kendisine.

Ya da belki de ben kendi kendime savaşıyorum, “millet çok memnun sana ne Çiğdem, bir sal gitsin” demem gerekiyordur. Yazımın sonlarına gelirken bunu okuyan ve bu mesleği yapanlar içlerinden “kim bilir ne derdi var, şunu elime bir verseler de bir güzel geliştirsem” dedirtmeden iyisi mi ben susayım! Zira ben bu kadar kişisel gelişebiliyorum!

Çiğdem Taşkent

Popüler İçerikler

Rasim Ozan Kütahyalı’dan Atatürk Sözleri: “Şeytan Taşlamakla Anıtkabir'de Yapılanlar Benzer Eylemler”
İzmir'de 5 Küçük Kardeşi Öldüren Yangında Acı Detay: Kapıyı Kilitleyerek Giden Annenin İfadesi Ortaya Çıktı!
Yasa Dışı Bahis Reklamı Soruşturması Noktalandı: Galatasaray'a Takipsizlik
YORUMLAR

Çiğdem hanım, harika bir üslup olmuş. Devamını bekliyoruz efendim.

27.05.2021

Harika ve çok doğru bir yazı.. Aklımdan geçenleri yazmış kendisi! Çiğdem Hanım'ın diğer yazılarını da sabırsızlıkla bekliyoruz..

27.05.2021

Son derece objektif ve samimi bir yazı. Şimdi "Kişisel Gelişim" ciler düşünsün ! Yazılarınızın devamını heyecanla bekliyoruz Çiğdem hanım. Sevgiler...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ