Çiçek Sever, Esans Sürer, Vurur İncitmez, Galatasaray'dan Dönmez: Karıncaezmez Şevki

1. Galatasaray Lisesi önünde arabasının üstüne çıkıp selam veren, nöbet tutan bir adam...

Ayakkabısından çorabına, gömleğine kadar her şeyi sarı kırmızı renklerde bir amigo, 1960'lı ve 1970'li yıllarda Galatasaray tribününde herkes tarafından bilinir hale gelmişti. 

Mesleği otobüs şoförlüğü olan Şevki bey, otobüsleri çiçeklerle donattığı için kurum tarafından ikaz edilince görevinden istifa etmiştir ve Opel marka otomobiliyle taksicilik yapmıştır. 

Taksisiyle Galatasaray Lisesi önüne gelir, yaklaştığında otomobilini durdurup üzerine çıkar ve selam dururdu. İstiklal Caddesi'nin trafiğini kitleme pahasına!

2. İstanbul'un en kibar şoförü

1919 doğumlu Karıncaezmez'in gerçek adı Şevki Güney'di. O'na Karıncaezmez namını, devrin İstanbul Emniyet amiri, sonradan İçişleri bakanlığı da yapan Orhan Eyüboğlu vermişti. çünkü Şevki aslen şofördü ve sürücülük hayatı boyunca bir tek kaza bile yapmamıştı. 

Bugün köprü trafiğinde, en ufak bir hata gördüğünde korna çalan, küfür eden ve arabadan inip kavgaya girişen milyonların olmadığı o dönemlerde; Karıncaezmez, İstanbul'un en kibar şoförüydü.

3. Dışı bej, içi sarı-kırmızı taksisinde, içinde sarı-kırmızı karanfiller bulunan vazoları vardı

Karıncaezmez'in arabasına binen kendini bir farklı hissederdi. Müşterilerine fevkalade saygılı birisiydi. Öyle ki diğer takımın taraftarları Karıncaezmez'le dalga geçmeye çalıştıkları zaman, 

'Sevgili kardeşler, paranız yoksa başka zaman verirsiniz' derdi. 

Karıncaezmez'i en net haliyle özetleyen şu dizeler O'nu tanımanız için yeterlidir aslında;

Çiçek Sever,

Esans sürer,

Karıncaezmez , Çarpar Dağıtmaz,

Vurur incitmez,

Acele iş istemez, 30 Km fazla gitmez,

Galatasaraydan dönmez.

4. Şevki selam dururken trafiği kitlediğinde şoförler ona kızmazdı

Galatasaray Lisesi'nin tam karşısında kolunu kaldırıp caddenin orta yerinde bir selam durdu mu trafik kilitlenirdi. Arabaların Beyoğlu'nda çift yönlü gidip geldiği o yıllar, şoförler bu kavşakta Karıncaezmez'e rastladıklarında kızmazlar, bunu fırsat bilip, camlarını siler, lastiklerini kontrol eder, bir sigara yakıp, dat-dat diye korna çalarak ona tempo tutarlardı. 

Şevki selamı bazen yarım saate kadar uzatabiliyordu. Yani tatmin oluncaya, ikna buluncaya kadar. Bir başka örnek, Kapalıçarşı'dan ne zaman geçse, Şark Kıraathanesi'ne uğrar ve duvarlarını süsleyen tarihi malum portrelerden İran Şahı Pehlevi'nin babası Rıza Şah'ın resmi önünde, bir sandalye üstünde 20-25 dakika selam durmadan edemezdi.

(Hayat, 1950)

5. Takım için kan dökülmeyen günlerde, diğer amigolarla da arası çok iyiydi

Beşiktaş amigosu Orhan'la birlikte

6. Karıncaezmez'in 'Metin Oktay'ı...

Bir odaya hapsolduğu son yıllarında, O'nu ayakta tutanlar odasında bulunan iki posterdir. Metin Oktay ve Turgay Şeren...

Kardeşi, Karıncaezmez için şunu söylerdi;

Her sabah yatağında doğrulur, bu çok sevdiği iki G.saraylı için dua eder ve gözyaşlarına boğulurdu.

Metin Oktay'ın ölümüyle derinden yaralanmıştır Karıncaezmez. Posterinin altındaki vazodaki karanfilleri, gülleri hergün değiştirerek Metin Oktay'ın hatırasını yaşatmıştır.

Görsel: 1961'de Palermo'ya transfer olan Metin Oktay, Karıncaezmez ve bir grup Galatasaraylı tarafından havaalanında uğurlanıyor.

7. Galatasaray'a bağlılığı yüzünden eşi boşanma davası açtı

Galatasaray, Karıncaezmez Şevki'nin hayatında öyle bir yere sahipti ki eşi boşanma davası açmaya karar verdi.

Eşinden boşandığı gün de, diğer günlerde olduğu gibi yakasında bir çiçek vardı.

8. Karıncaezmez'in zor günleri başlıyor

Bir Fenerbahçe maçında, Galatasaray 3-2 kaybedince Karıncaezmez Şevki 'uğursuz geliyor' denerek tribünden aşağı itildi ve bunun ardından kolu kırıldı. 

O sezon, Karıncaezmez'i stadyuma almadılar, aynı sebepten ötürü. Alçılı olan koluna rağmen, doktorunun 'kolunu alçıdan çıkarıp kaldırırsan senin için çok tehlikeli olur' demesine rağmen stadyumun dışında, maç günleri gidip yine selamını verdi.

Alçıyı kırdı, selam durdu Galatasaray'a. Ve bu, O'nu Galatasaray'ından mahrum bırakan 'tribün faşistlerine' bir protestoydu. 

Artık her şey daha da zor olacaktı, Karıncaezmez'in zor günleri başlamıştı.

9. Artık selamını veremiyordu...

Kolu kırıldıktan sonra bir türlü kaynamadı Şevki'nin, bazı tribün teröristlerinin onu gördüğü yerde saldırması neticesinde kolu birkaç kere daha kırıldı, çürüdü... Ve en sonunda doktorlar onu kurtarmak için kolunu kestiler.

Artık Karınezmez, selamını veremeyecekti. Tribünlere alınmaması ve arabasının yine bazıları tarafından tahrip edilmesi, onun hayatını daha da çileli bir hale soktu. 

Köşesine çekildi, sessizleşti, yalnızlaştı.

10. Gazeteci Tevfik Yener: Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı... Herkesle tokalaşırdı, herkes de O'nu severdi. Çünkü efendi bir adamdı.

Şevki abi çekinmezdi. Biz Fenerbahçelilerin bulunduğu bölüme gelirdi ki zaten tüm Fenerbahçeliler tribünleri doldurmuş olurdu. Karıncaezmez sarı-kırmızılı forması ve bayrağıyla yuhalanmaz, alkışlanırdı. Fenerbahçelilerle el sıkışırdı. Onu herkes severdi, ister Fenerbahçeli, ister Beşiktaşlı. Çünkü o efendi adamdı. Futbolun bir oyun, bir  eğlence olduğunu biliyordu. En önemlisi; sportmenliğin barış, kardeşlik ve de centilmenlik olduğunu hissettiriyordu.

11. Yıllarca O'ndan haber alınamadı, öldüğü söyleniyordu.

Ancak birgün Hagi ile çekilen bu resmi sonrasında insanlar Şevki Güney'in hayatta olduğunu öğrendiler. O yine sarı kırmızı pijamaları ile hastane koridorlarında geziniyordu...

Hastalıktan dolayı çökmüştü, o dev cüsseli adam günden güne daha da bitmişti. Onun yaşadığını öğrenen taraftarlar Karıncaezmez'in yanına gittiler. 

Zamanında, arabasının kaza yapmasının ardından 'arabam için bana borç verin, size taksit taksit öderim' dediği Galatasaray kulübü onu geri çevirmişti ve işsiz kalmasına sebep olmuştu. Şimdi ise Şevki 70'ini devirmişti, ve kulüp ona bir forma hediye ediyordu...

Ömrünün büyük bir kısmını ilgiden, vefadan uzak geçiren Karıncaezmez'e son dönemlerinde Ultraslan grubu kurucusu Alparslan Dikmen ve bazı taraftarlar tarafından ziyaretler oldu. 

Görsel: Hagi ve Karıncaezmez Şevki

12. Ve 23 Mart 2000 geldiğinde, tribünlerin 'en naif' adamı hayata gözlerini yumdu.

Galatasaray'ın UEFA Kupası zaferini göremeden, Karıncaezmez hayatını 81 yaşında kaybetti. Ömrünü verdiği renkleri, ölüm döşeğinde bile onunla birlikteydi. 

Ocak ayında, daha sonradan hayatını kaybeden Galatasaray'ın efsane isimlerinden Alparslan Dikmen ve bazı Galatasaray taraftarları, onu ziyaret edip forma hediye etmişti. Karıncaezmez'in cevabı ise, '1 numaralı formaya keşke Turgay (Şeren) yazdırsaymışsınız. Hem kaleci olarak hem insan olarak çok severim' olmuştu. 

Çiçek sever 

Esans sürer 

Karıncaezmez 

Gönül kırmaz 

Acele iş sevmez 

30 km.den fazla gitmez 

Galatasaray'dan dönmez 

Yakasında çiçek görmezse yaşayamaz 

Şoför Şevki Güney.

13. Karıncaezmez Şevki geleneğini sürdürenlerden: Paşalı Birol

Tribünleri bir kenara bırakıp, kendini vefaya adayan ünlü Fenerbahçeli taraftarlardan Paşalı Birol, varını yoğunu bırakıp 15 günlük bir süre içinde 100'e yakın 'baba'yı ziyaret etmiş, üstelik yaşayan efsaneleri ziyaret etmeyi hala sürdürüyor.

Tribünlerde küfüre, şiddete karşı olan bir isim olan, açtığı pankartlarla bunu vurgulayan Paşalı Birol bu vefa mücadelesini 'Karıncaezmez Şevki' geleneği olarak adlandırıyor ve centilmenliğin önemini vurguluyor.

Oğlunun Beşiktaşlı olduğunu söyleyen efsane tribüncü, bunu problem etmediğini ve hatta oğlunun 'Seba gibi bir başkan'la özdeşleşmiş Beşiktaş'ta kongre üyeliğine kadar gitmesini gurur verici buluyor.

14. Karıncaezmez'in hayatı, 'Uzun İnce Yolcular' kitabında yer alıyor

Mesut Aytunca, Selahattin Giz, Karıncaezmez gibi 37 ismin hayatına dair detayların yer verildiği bu kitap, popüler kültürden hızlı bir şekilde kopmuş ünlü isimleri ön plana çıkarıyor.

Ümit Bayazoğlu'nun Uzun İnce Yolcular'ı, eğer bu portrelere dair daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, tavsiye edilir.

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Terörist Fethullah Gülen’in Cenazesinde Yeni Skandallar: Protestan Şirket, 25 Bin Dolarlık Tabut, Doğum Tarihi