Christian Bale, 40 yıldır sahne sanatlarında kendini doğanın gücü olarak kanıtladı ve bu statüyü Thor: Love and Thunder'daki kötü adam performansıyla daha da sağlamlaştırmayı umuyor. Ufukta bu yüksek profilli Marvel rolüyle, dünyaya neden bu kadar uzun süredir zanaatının zirvesinde olduğunu hatırlatmak için Christian Bale'in en dikkat çekici performanslarını sıralamaya karar verdik. Keyifli okumalar!
Musa ve Ramses, Mısır hükümdarı ailede birlikte yetişirler. Aralarında kan bağı olmasa da birbirlerine son derece yakın iki kardeş gibidirler. Ramses sonunda firavun olur ve Musa'yı da en güvendiği danışmanı ve komutanı yapar. Ancak Ramses, küçükken bir nehrin kenarında bulunan Musa'nın İbrani olduğunu öğrendiğinde kardeşini çölde ölüme terk edecektir.
Christian Bale, Samuel L. Jackson'ın karakteri baş belası New Yorklu dedektifle ters düşen bir emlak kralının ırkçı varisi olarak daha sınırlı ama nihayetinde sahneleri çalan bir performansla parlıyor.
30'larda geçen Amsterdam, tanık oldukları cinayetin zanlısı haline gelen ve Amerikan tarihindeki en çirkin entrikalardan birini ortaya çıkaran üç arkadaşı takip ediyor.
Post-apokaliptik bir atmosfere sahip olan filmde Londra'da yaşayan sıradan bir inşaat mühendisi yüzyıllardır uyumakta olan efsanevi bir ejderhayı bu uykusundan yanlışlıkla uyandırır. Yirmi yıl sonrasına gelindiğinde dünyadaki nüfus iyiden iyiye azalmış, geriye kalan insanlar ise bu yaratıkların tehlikelerinden korunmaya çalışagelmiştir.
Christian Bale, daha az gösterişli ama oldukça zorlayıcı bir başrolde, modern insanlığın uzun süredir uykuda olan ejderhalar tarafından kuşatıldığı alternatif bir gerçeklik hakkındaki bu küçümsenmiş bilimkurgu destanında sıradan bir adamın olağanüstü koşullar altındaki yolculuğunu satıyor.
Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü, tanrıları yok etmeye and içen Gorr the God Butcher'a karşı zorlu bir mücadeleye girişen Thor'un hikayesini konu ediyor. Thor, macera dolu hayatını ardında bırakarak, bu zamana kadar çıktığı yolculuklardan farklı olarak iç huzur yolculuğuna çıkar.
Terrence Malick'in eleştirmenlerce beğenilen Pocahontas hikayesini yeniden anlatımında, Christian Bale, John Rolfe olarak ekranda her zamanki fırsatlarından çok daha şefkatli, istikrarlı ve nazik bir rol sunuyor.
Genç bir öğrencinin yardımıyla West Point'teki ABD Askeri Akademisi'nde meydana gelen gizemli cinayetleri çözmeye çalışan kıdemli bir dedektifin hikayesini konu ediyor.
Bu indie kült filmde Bale, bir Bob Dylan vekili olarak kolaylıkla sürükleyici bir performans sergileyebilirdi. Ancak Bale, kariyerinin en halka açık ve ikonik dönemlerinden biri sırasında şiirsel ve genellikle sade olan müzikal efsaneyi betimlerken bir şekilde yanlış yorumlanmış hissettiriyor.
Christian Bale, David Ayer'in ilk yönetmenlik denemesinde, meşru bir hükümet işi bulamadığı için tehlikeli suç örgütlerine dönüşen düzensiz ve istikrarsız bir Körfez Savaşı gazisi olarak kesinlikle ilgi çekici.
Film kritik ve ticari bir başarısızlık olsa da, Christian Bale'in enerjik başrol performansı genellikle bu aşırı hırslı müzikalin en iyi parçası olarak övüldü.
Todd Haynes'in 70'lerin glam rock sahnesini şık kurgusu, Bale'den başka bir ilgi çekici ve sürükleyici performans sunuyor, ancak bu, Jonathan Rhys Meyers ve Ewan McGregor'un daha etkileyici dönüşleriyle karşılaştırıldığında neredeyse hiçbir iz bırakmayan destekleyici bir performans.
Hata olmasın: Christian Bale, American Hustle'da tek kelimeyle harika. Ancak normalde başka bir suç filminde öne çıkacak olan kalitesiz, tuhaf bir dolandırıcı olarak performansı, bu büyük bütçeli Scorsese imitasyonunda Bradley Cooper, Amy Adams ve Jennifer Lawrence'ın sınırda karikatürize dönüşleriyle karşılaştırıldığında şok edici bir şekilde savunmasız hissediyor.
1892 yılında ABD'nin Batı eyaletlerinden birisinde yerleşimci olarak bulunan Rosalee Quaid ve ailesi bir grup Komançinin saldırısına uğrar, eşi ve üç çocuğu öldürülür. Rosalee yakındaki ormanlık araziye kaçarak kurtulur.
Filmin kendisi Bale'ın filmografisindeki en kutuplaştırıcılardan biri olmasına rağmen, Bale'in manipülatif ve güce aç eski başkan yardımcısı olarak Altın Küre ödüllü performansıyla tanınmaz olduğu inkar edilemez.
Bale, Vietnam'ın acımasız ormanlarında kendisini esir alanlardan kaçmaya çalışan bir savaş esiri olarak en duygusal ve fiziksel olarak zorlayıcı rollerinden biri için yönetmen Werner Herzog ile birlikte çalışıyor.
Christian Bale, bu heyecan verici ve oldukça ürkütücü olan distopik bilimkurgu gerilim filminde, insanlığını ve empatisini yeniden keşfetmesi gereken taş gibi bir ölüm makinesi olarak etkileyici bir performans sergiliyor.
1937'de, Nanking kenti Çin ve Japonya arasında yaşanan savaşta tam arada bombalanan ve yağmalanan nokta olarak kalmıştır. Japon İmparator Ordusu Çin'in başkentini işgal ederken, çaresiz siviller eski zamanlardan kalma bir katedralin duvarları arkasına sığınırlar. Bu katedralde karşılarına çıkan Amerikalı John Miller önce öğrencilerden ibaret bu bir grup sivili daha sonra bölgenin fahişeleri olarak tanınan en güzel kadınlarını kiliseye mecburen kabul eder.
Galli aktör için kesin bir performans, Christian Bale'in sosyopatik bir şirket yöneticisi olarak son derece komik ve korkunç karakteri, onun en çok alıntılanan, parodisi yapılan ve ikonik rolü.
Genç Christian Bale, destansı bir Steven Spielberg yapımında oynama konusunda ustalıktan fazlasını kanıtlayarak hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin başını döndürdü. İkinci Dünya Savaşı döneminde Japon işgali altındaki Şanghay'da bir tahliye sırasında ailesinden ayrıldıktan sonra kendi başının çaresine bakması gereken genç bir çocuğu canlandırdığı bu filmdeki performansı olağanüstüydü.
Bale'in oyunculuğu, karizmatik ama şiddetli bir kanun kaçağını bir hapishane trenine götürmek zorunda ve kanun kaçağının kana susamış ve affetmeyen çetesinden kaçınmaya çalışan bir çiftlik sahibinin, inatçı kararlılığını korkulu vir savunmasızlıkla mükemmel bir şekilde dengeliyor.
Onlarca kilo verip en şaşırtıcı değişimlerden birini geçirdiği rolünde, Christian Bale, gizemli yeni bir iş arkadaşı tarafından takip edildiğine ve taciz edildiğine inanan zayıf bir uykusuzluk hastası olarak kesinlikle hipnotize edici bir performans.
Christian Bale, boksör Micky Ward'ın uyuşturucu bağımlısı üvey kardeşi ve eğitmeni olarak büyüleyici performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü kazandı; aynı zamanda, kendine zarar verme davranışının yürek burkan kolaylığını sergilerken karakterdeki insanlık ve empati zenginliğini de sergiledi.
Christian Bale'in 2008 konut piyasası çöküşünü başarılı bir şekilde öngören hedge fon yöneticisi olarak büyük ölçüde izole edilmiş ancak yine de gösterişli duran performansı, Adam McKay'in dramının en önemli özelliği olmaya devam ediyor.
Christian Bale'in Michael Mann'in dönem suç dramasındaki sert ama takıntılı Melvin Purvis performansı sağlam, ama aynı zamanda genellikle daha canlı oyunculuk sergileyen aktör için şaşırtıcı bir şekilde sıradan.
Christian Bale, Ford'un 24 Saat Le Mans yarışını kazanarak otomotiv pazarındaki hakimiyetini yeniden kurma girişiminin anlatıldığı bu gerçek hayat hikayesinde huysuz ve küstah sürücü olarak olağanüstü.
Christian Bale'in Bruce Wayne/Batman olarak açılış performansı inanılmaz derecede fizikseldi, çok yönlüydü ve her iki kişiliğe de önceki Batman filmlerinde daha önce öngörülmemiş bir ağırlık düzeyi getirdi.
Bruce Wayne/Batman olarak son performansında, her ne kadar önceki rolüyle aynı duygusal ağırlığı tam olarak taşımasa da, Bale role bir miktar güvensizlik ve suçluluk getiriyor.
Hem esrarengiz hem de kelimenin tam anlamıyla büyüleyici bir performans sergileyen Christian Bale, Hugh Jackman'ın giderek umutsuzlaşan illüzyonistine karşı üstün yetenekli bir rakip olarak unutulmaz bir performans sergiledi.
Bale'in bu filmdeki rolü kesinlikle üçlemenin en unutulmazı. Aaron Eckhart, Maggie Gyllenhaal ve tabii ki rahmetli Heath Ledger dahil olmak üzere yeni dans ortaklarıyla oyununu yükselten oyuncu büyük ölçüde takdiri hak ediyor.
makinisti 6 yil once izledim hala etkisindeyim adamlar 8 numaraya koymus