Vatandaşlarımız derin yoksullukla mücadele ederken, giderek daha fazla hane, sosyal yardımlara muhtaç hale gelmektedir. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, kış ayları öncesinde, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız için “Kara Kış Fonu” kurulması çağrısında bulunmuştur. Ancak siyasi iktidar bu öneriyi dikkate almamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi ise vatandaşlarımızı yalnız bırakmamış, ‘Kara Kış Fonu’ belediyelerimizde hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda 3 Kasım-17 Aralık tarihleri arasında; 1 milyon 472 bin haneye, toplamda 216 milyon 228 bin lira tutarında destek sağlanmıştır. Çalıştayımızda, Kara Kış Fonu kapsamında yürütülen çalışmalar değerlendirilmiş, ihtiyaç sahiplerine verilen desteklerin yeni alanları da kapsayacak şekilde artırılması konusunda karara varılmıştır.
Siyasi iktidar, yerel yönetimlere ayrılan devlet kaynaklarını partizanca kullanmakta, birer kamu kurumları olan belediyeler arasında açık bir ayrımcılık yapmaktadır. Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteklerinin neredeyse tamamı, Cumhur İttifakı belediyelerine aktarılmaktadır. Bunun yanında belediyelerimiz, İLBANK ve kamu bankaları kredilerinden adaletli bir şekilde faydalanamamaktadır. Ayrıca, tüm belediyelere eşit destek vermek amacıyla kanunla kurulan ve bütçesinin yarısından fazlası Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden kesilen paylarla oluşturulan Türkiye Belediyeler Birliği kaynaklarının tamamına yakını da sadece Cumhur İttifakı belediyelerine ayrılmaktadır. Belediyelerimize yönelik tüm bu adaletsiz uygulamaların takipçisi olacağımızı ve her türlü siyasi, hukuki ve demokratik hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
CHP’li belediyeler, vatandaşa hizmet götürürken, iktidarın sayısız engellemeleriyle hukuksuz soruşturmalarla karşılaşmaktadır. İktidar temsilcileri tarafından son dönemde yapılan açıklamalara bakıldığında, bu hamlelerin devam edeceği anlaşılmaktadır. Vatandaşlarımız müsterih olsun ki belediyelerimiz bugüne kadar önüne çıkarılan tüm engelleri halkımızla birlikte aşmıştır ve aşmaya devam edecektir.
Yerel yönetimlerle ilgili yasal düzenlemelerin, Anayasa’nın 127’inci maddesinde tarif edilen çerçeveyi kapsamadığı açıktır. Belediyeler, idari ve mali açıdan pek çok sorunla karşı karşıya bırakılmıştır. Son dönemde yürürlüğe konulan yasal düzenlemeler ile de belediyelerin pek çok yetki ve geliri ellerinden alınmıştır. Yerel yönetim kanunlarının, Anayasamızda öngörülen yerinden yönetim ilkesine uyumlu hale getirilmesi ve günün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzenlenmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu kapsamda, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yürütülen yasal düzenleme çalışmaları, diğer siyasi partileri de kapsayacak şekilde genişletilecek, konuyla ilgili tüm kesimlerin görüşleri alınarak kanun teklifi hazırlanacak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacaktır.
CHP’li belediyelerde vatandaşlarımız; hem nefes almış, hem ucuz ve etkin hizmetlere erişmiş hem de sosyal yardımlara ulaşabilir hale gelmiştir. Belediyelerimizde ortaya konulan yönetim becerisi, iktidarın beceriksiz yönetimi ile kıyaslandığında ortaya çıkan fark, tüm vatandaşlarımız tarafından açıkça görülmektedir. Bu kapsamda, belediyelerdeki yönetim başarısının ülke geneline yayılması, yerel yönetimleri baskı altına alan anlayışa son verilmesi ve kamu kaynaklarının toplumun tüm kesimlerine adil dağıtılmasının önündeki tek engel, iktidarın sorunlu yönetim anlayışıdır. Belediye Başkanları Çalıştayımızda da vurgulandığı üzere; iktidarın ülkemizde açtığı derin yaraların bir an önce sarılması amacıyla, mümkün olan en kısa sürede genel seçime gidilmesi ve milletin kararına başvurulması artık bir zorunluluktur.