CHP'nin Vizyon Belgesi Açıklandı: 'Bu Ülke Yeniden Doğacak'

CHP İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen etkinlikle 'İkinci Yüzyıla Çağrı' başlıklı vizyon belgesini açıkladı.

CHP'nin vizyon belgesinin açıklanacağı “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı, bugün İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi.

CHP’nin ekonomi, teknoloji ve sanayi başta olmak üzere temel projeleri anlatılacak. Toplantıya CHP'li milletvekilleri, belediye başkanları, PM ve MYK üyeleri katıldı.

Kılıçdaroğlu: "Bugün ülkenin kaderini değiştirme günü"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye giderken 'iktidar' sloganları atıldı. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

'Bugün halkımızdan neden oy isteyeceğimizi öğreneceksiniz. Yeni bir düzene, yeni bir Türkiye hayaline, yeni bir siyaset üstü anlayışa oy isteyeceksiniz. Bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Krizden alnımızın akıyla ve hep birlikte çıkacağız. Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Bunun çaresi mevcut tek adam gitsin başka bir tek adam gelsin değildir. Tek adam gitsin, yerine çalışan yeni bir sistem gelsin. Türkiye, cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir daha böyle acımasız, kutuplaşmış dönemler yaşamayacak.

Türkiye'yi kurumları yeniden inşa edilmiş, bölgesinde barışın ve refahın merkezi olan bir ülke yapacağız. Meselemiz sadece hükümeti devralma meselesi değildir Mesele Mustafa Kemal Atatürk'ün o büyük hayaline sahip çıkmaktır. Ve onun vizyonunu tam anlamıyla hayata getirmek. İnşallah bize nasip olacak. Bugün yepyeni bir güç birliğiyle tanışacaksınız. Siyaset üstü bir birlik... Dünyadan ve Türkiye'den konusunda uzman, 70 kişiden oluşan büyük bir güç birliğinden söz ediyorum.

Bilim, teknoloji ve yatırımın iki büyük merkezi olan İngiltere ve ABD'ye ziyaretlerde bulundum. Ne istediğimi ve bu yolun nereye varacağını başlarken biliyordum. Bay Kemal çıktığı yoldan asla geri adım atmaz. Kısa bir süre sonra Almanya'ya gideceğim. Seyahatlerimde ve sonrasında 70 değerli isimle görüştüm. Onları güç birliğine katılmaları için davet ettim. Bu değerli 70 kişi Türkiye için 24 saat çalışan bir güç birliği olacak. Devlet 7 gün 24 saat çalışacak. Zamanının, mekanın, enlemlerin ve boylarım ötesinde kesintisiz üreten Türkiye'yi şimdiden inşa etmeye başlıyorum. Onlar vatanları için çalışacaklar.

Çünkü Bay Kemal olmak böyle bir şey. Çünkü benim işim birleştirmektir. Benim işim sistemi kurmaktır, çalıştırmaktır. Sayın Jeremy Rifkin ile tanışacaksınız. Merkel'in ve Çin Devlet Başkanı'nın danışmanlığını yaptı. Benim de yeni endüstriyel dönüşüm başdanışmanım. Sayın Daren Acemoğlu bizimle birlikte olacak. Sayın Acemoğlu'nun gelecekte Nobel ödülünü alacağına inanıyorum. Bu değerli isimlerle kurduğum sistem Türkiye'yi hızlıca karanlıktan çıkarıp, aydınlığa taşıyacak. Cumhuriyet kendi özünden güç alarak yeniden şahlanacak. Haydi başlayalım.'

Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Rifkin: "Finans sermayesinden ekolojik sermayeye geçilecek"

Kılıçdaroğlu'nun yeni başdanışmanı Jeremy Rifkin, toplantıya video konferans yöntemiyle bağlandı. Rifkin şunları kaydetti:

'Bilimsel, teknik ve ekonomik girdi sağlayacağım. Türkiye'nin kapsamlı bir yön haritası oluşturmasına yardımcı olacağım. Başta Z kuşağı olmak üzere şunu söylemek istiyorum: İnsanlık için çok önemli bir zaman diliminden geçiyoruz. Daha evvel beş defa benzer yok oluşlar yaşadık. Şimdi altıncısının başındayız.

Akdeniz, iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenen bölge. Bütün Türk halkının dayanışma içinde olması lazım. Akdeniz havzası zor durumda. Çok ciddi seller yaşanıyor. Yaz aylarında kuraklık ve ısı dalgaları ile birlikte kıtlıklar yaşanıyor. Sonbaharda ise fırtınalar ve tayfunlar bizi vuruyor. Bunların hepsi bir araya gelerek, ekosistemimizi altüst ediyor. 

Peki bu neden oluyor? İklim değişiyor çünkü küresel ısınmaya yol açan gazlar salınıyor ve bu gazlar güneşten gelen ışınların dünyadan yansımasını engelliyor.

Önümüzdeki 20 yılda güneş, rüzgar ve okyanus ile enerji üreteceğiz. Küresel enerji üretimi bu şekilde olacak. Biz insanlığı doğaya adapte etmek zorundayız. Şimdi genç kuşaklar, sokaklara çıkıp barışçıl protestolar yapıyor. Bir acil durum döneminden geçiyoruz. İlk defa bütün bir kuşak sokağa çıkıp protesto ediyor. Kendilerini bir tür olarak, yani tehdit altında yaşayan bir tür olarak görüyorlar ve protestonun zemininde de bu var. Finans sermayesinden ekolojik sermayeye geçilecek.'

CHP Sözcüsü Faik Öztrak: "Merkez Bankası'nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız"

Jeremy Rifkin'in ardından CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak kürsüye çıktı. Öztrak özetle şunları söyledi:

'CHP olarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizi dördüncü endüstri devreminin takipçisi ve tüketicisi değil, geliştiricisi ve üreticisi yapmaya kararlıyız. Temiz enerjiyle, temiz üretimle, temiz toplumla, temiz fonlarla, tertemiz bir gelecek inşa edeceğiz. Zenginleşeceğiz, milletimizi orta gelir tuzağından kurtaracağız. 

Ülkemizi önce feraha sonra refaha kavuşturacak programın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha tespit ettik. Kısa sürede ferahlamak için yanlış ekonomi politikalarının neden olduğu belirsizlik çarkını kırmamız, ülkemizin olağanüstü yüksek risk primini aşağı çekmemiz gerekiyor. Bunun için önce Merkez Bankası'nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız, MB'nin hedefi enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek olacak. MB'nin bağımsızlığını güvence altına alacak yasal düzenlemeleri yapacağız. Ekonomik öncelik ve ihtiyaçları gözeterek, 2023 bütçesini yeniden yapacağız. Şatafata ve israfa son vereceğiz. 

Cumhurbaşkanlığı makamını ait olduğu yere, Çankaya Köşkü'ne taşıyacağız. Tasarruflarla, krizin ezdiği kırılgan kesimleri destekleyeceğiz. Mali kural uygulamasını başlatacağız, TVF'yi tasfiye ederek bütçe birliğini sağlayacağız. Kamu özel iş birliği projeleri başta olmak üzere, devletin sırtındaki koşullu yükümlülükleri ortaya çıkaracağız. Cinsiyet eşitsizlikleriyle etkin şekilde mücadele edeceğiz.'

Hacer Foggo: "İlk hedef yoksulluğu kökten bitirmek"

Öztrak'tan sonra CHP Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo konuştu. Foggo şunları dile getirdi:

'Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Yokluğu da varlığı da birlikte yaşadık ve atlattık. Son 20 yıldır Türkiye'de gittikçe derinleşen yoksulluk adaletsizliğe yol açıyor. Zenginin daha zengin yoksulun ise daha yoksul olduğu ve bunun doğal karşılandığı bir zamanın içindeyiz. Bu memlekette eşitsizlik bu kadar derin ve yakıcı olmamıştı. Çünkü bu memleket bu kadar umursamaz bu kadar kötü bir yönetim anlayışıyla karşılaşmadı. Bu adaletsiz sisteme karşı CHP iktidarının ilk hedefi yoksulluğu kökten bitirmek olacak.

CHP iktidarının ilk 6 ayında Aile Destekleri Sigortası Kurumu kurulacak. Tüm sosyal yardımlar tek bir çatı altında toplanacak. Hiç kimse sosyal yardım almak için kapı kapı dolaşmak zorunda kalmayacak. Devlet, zorda olanın ayağına gidecek.'

Prof. Hakan Kara: "Ayağı yere basan bir makro çerçeve ortaya koymak gerekiyor"

Foggo'nun ardından, Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara bir sunum yaptı. Kara şöyle dedi:

'Yoksullukla mücadele için kaynak gerekiyor. Sürdürülebilir bir büyüme, gelir artışı lazım. Ayağı yere basan bir makro çerçeve oraya koymak gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bir makro istikrar programının ana bileşenleri, özellikle makro finansal taraftan bakılınca nasıl olmalı, teknik görüşlerimi dile getireceğim. 

Türkiye'nin önemli bir deneyimi var. 2001 krizi sonrası uygulanan politikalar. Bu politikalardan alınabilecek dersleri anlatıp, Türkiye'ye özgü, makro finansal tasarım nasıl oluşturulabilir, buna ilişkin görüşlerimi açıklamak istiyorum. 21. yüzyılda ekonomi politikası deneyimi deyince, arka planda MB'nin de başrolde olduğu bir kronoloji de benim aklıma geliyor. 2001 sonrası bir enflasyon hedeflemesi uygulandı. Bağımsız para politikası ve MB'nin kısa vadeli faizleri temel araç olarak kullandığı, buna da sıkı bütçe politikasının, faiz için fazla ile eşlik ettiği bir program vardı. 

Küresel kriz sonrasında yaklaşım değişmeye başladı. Finansal istikrar vurgusu öne çıkmaya başladı. Ama arka planda MB'nin faiz politikası üzerindeki kısıtlar o dönemde başlamıştı. Para politikasının önemsizleştirilmesi diye tanımladığım dönem var sonrasında.'

Prof. Refet Gürkaynak: "Enflasyon ile büyümek isteyenler çuvalladı"

Kara'nın ardından Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak konuştu. Kaynak, özetle şunları kaydetti:

'Bazen Türkiye’de olup biten şeyleri dünyanın bize bir tezahürü olarak anlatmaya çalışıyorlar. Bunlar bize enflasyon veyahut fakirlik Türkiye’ye olan şeyler deme yolları. Bu sorumluluğu bizden atıyor, belki biraz içimizi rahatlatıyor ama diğer yandan da bunu değiştirme yetkisini de elimizden alıyor. Halbuki böyle değil. Türkiye her ülke gibi bir ülke.

Enflasyonun bu kadar yüksek olmasının nedeni adının Türkiye olması, şu enlem bu boylamda olmasından kaynaklanmıyor. Etrafımızda olan biten bizi de etkiliyor. Bunlar tabii doğru ama en nihayetinde Rüzgârda savrulan bir yaprak değiliz. Bu ülkede ne olup bittiğine dahil bu ülkenin insanları olarak söz sahibiyiz. Ve bunun sorumluluğunu almak zorundayız. Bu enflasyon bizim yaptığımız bir şey. Dünyanın her yerinde olduğu gibi kötü politikalar kötü, iyi politikalar iyi sonuçlar doğuruyor. Dünyanın hiçbir yerinde işe yaramayacak politikalar Türkiye’de de yaramıyor. Buna da şaşırmamak lazım.

Türkiye’de açık bir ırkçılıkla ‘burası Uganda mı’ cümlesinde geçen Uganda’nın enflasyonun ile Türkiye’nin enflasyonu. Enflasyonu düşürmüşler ve yükselmemiş. Umarım Ugandalı dostlarımız da Türkiye ile alay etmiyordur.

Enflasyona genel bir kötü yönetim göstergesi. Enflasyon bir vergi. Birilerinden alıp veriyor. En adi en aşağılık vergilerden birisi. Zenginden alır fakire verir. Enflasyon ile büyümek isteyenler çuvalladı. Böyle bir şey yok. Hiç olmadı.'

Prof. Dr. Ufuk Akçiğit: "Ulusal şampiyonlar yaratabilmemiz için orta ölçekli firmaların büyümesi gerekiyor"

İstihdam politikaları konusunda söz alan Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Akçiğit de şu hususlara dikkat çekti: 

''Türkiye'de büyük firmalara verilen desteklerin yüzde 1'i orta büyüklükteki firmalara verilseydi, ekonomiye katkısı iki katına çıkacaktı. Türkiye'de desteklerin etki analizi yapılmadığı için faydası az oluyor. Türkiye'deki ArGe harcamalarının GSMH'ya oranı, OECD ülkelerin çok çok arkasında. Biz OECD ülkelerine yakınsamayı beklerken, bu kadar yetersiz harcamayla onlara yakınsamamız mümkün değil. Türkiye'de ArGe harcamalarının düşük olmasında olay, kamunun verdiği destek miktarı değil, başka yerde yatıyor. Türkiye, son on yıldaki mezunlarını hangi alanda vermiş? Tıp, eğitim, işletme, tarih, ziraat, psikoloji, ekonomi, din, hukuk, elektik elektronik ve ondan sonra bilgisayar mühendisliği... Bu insanlar mezun olduğunda Türkiye ekonomisinde iş yapacaklar. Biz yeterince beşeri sermaye yatırımı yapmadığımız için problemlerin devam edeceğine çok şaşırmamak gerekiyor. Ulusal şampiyonlar yaratabilmemiz için orta ölçekli firmaların büyümesi gerekiyor.''

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke: "Kamunun parası kamuda kalacak"

Danışmanların ardından sözü alan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke partisinin ekonomi politikalarına ilişkin şu vurguları yaptı: 

'Türkiye'yi Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılında kalkındıracağız. Toplumun tüm kesimleri hep birlikte zenginleşeceğiz. Bugün ekonomi ağır bir sömürü düzeni içinde yürüyor, yarın kalkınma olacak. Bugün vergi yükü halkın omzuna, sırtına bırakılmış vaziyette, yarın adaletli bir vergi reformu olacak, daha çok kazananın daha çok vergi ödediği adil bir düzen kurulacak.Yeşil dönüşümle üretimimizi dönüştürdüğümüzde Avrupa'nın sınırında Avrupalıya vergi ödemeyeceğiz. Her yıl o 3 milyar euro Türkiye'ye kalacak ve üretim, istihdam yaratarak. Biz yeni bir kamucu anlayışla yönetmeye geliyoruz. Her şeyin önüne kamu yararını koyacağız. Yeteneklere, insanına yatırım yapan yeni bir kamucu anlayışla geliyoruz. Biz geldiğimizde kamuda temiz ihale dönemi başlayacak. 'Kaynağımız var' dememiz boşuna değil. Kamu kaynakları Kamu-Özel İşbirliği Projeleri adı altında yandaşa aktarılmayacak. Kamunun parası kamuda, halkta kalacak.''

Prof. Dr. Daron Acemoğlu: "Türkiye’de ana problem verimlilik"

CHP İkinci Yüzyıla Çağrı buluşmasında konuşan, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu: 

'Sağlıklı bir Türkiye ekonomisi kurmak konusunda konuşmak istiyorum. Türkiye’nin büyüme dinamikleri az çok biliniyor. 80’lerin sonunda ve 90’larda potansiyelinin çok altında büyüdükten sonra; Türkiye, 2001-2006 yılları arasında, gayri safi hasıla büyüme oranını yüzde 6’lara kadar çıkardı. Sonra daha istikrarsız ve orta oranlı bir büyüme görüyoruz. Büyüme oranından önemli olan şey büyümenin kalitesi. Türkiye’de ana problem verimlilik. Büyümenin verimliliği artırmaması. İnşaat teknolojik gelişme değil, yolsuzluk getiriyor. Kaynaklar yandaş şirketlere gidiyor, yeni yatırıma gitmiyor. Net rezervler korkunç negatif hale gelmiş durumda. Kullanacağımız rezerv kalmadı. Tablo çok karamsar ama iyimser bakacak şeyler de var.'

"Lamı cimi yok bu zorba gidecek"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, programın sonunda bir konuşma daha yaptı. Kılıçdaroğlu, ' Yapacaklarımızın bir ön izlemesini gördünüz' dedi. Kılıçdaroğlu'nun açıklaması şöyle: 

'Türkiye için kenetlendik. Halkımızın haysiyetli yaşamı için kenetlendik. Biz altı lider olarak yürümeye devam edeceğiz. Meral Hanım'ın partisini kurarken nasıl zorluk çektiğini biliyorum ben. Meral Hanım merttir. Temel Bey bilgedir. Babacan'ın uygulama tecrübesini ve başarısını biliyorum. Gültekin Bey de Menderes'in gençliğini görüyorum. Zorbalığa direnen, her türlü kara propagandaya rağmen kenetlenen 6 lideriz biz. Türkiye için kenetlendik, halkımızın haysiyetli yaşamı için kenetlendik. Biz 6 lider olarak birlikte yürümeye devam edeceğiz. Türkiye'de gerçek bir demokrasiyi inşa edeceğiz. Bay Kemal çetelerle ve yolsuzluk yapanlarla mücadele etme sözü verdi. Çünkü ben, kirli sermayenin adamı olmam, kirli sermayenin çaldığı 418 milyar doları borçları olarak onların defterlerine yazdım. Kuruş kuruş, dünyanın neresinde neyiniz varsa hepsini biliyorum. Bu parayı hukuk içinde sizden alacağım, kurtulamazsanız!

50 ili kapsayan 8 bölgede Özel Ekonomi Bölgeleri oluşturacağız. Altılı Masa hem cumhurbaşkanlığını hem de Meclis çoğunluğunu alacak. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Halkın sesiyiz hakkı arıyoruz. Çetin bir mücadele bizi bekliyor. Medya onların elinde. Lamı cimi yok bu zorba gidecek. Söz veriyorum bu ülke yeniden doğacak. Söz veriyorum yaşama sevincini geri alacağız. En ufak bir endişeniz olmasın. Dünyanın gözünün içine bakın ve haykırın: Türkiye senin mülteci kampın olmayacak. Türkiye senin çöp depon olmayacak. Yeni Türkiye hayalimizle için yola çıkıyoruz. Hayırlı olsun diyorum. Başlıyoruz. Başlıyoruz. Başlıyoruz.''

Popüler İçerikler

İş Kadını Olan Eski Eşinden Aldığı Nafakayla Düğün Yapan Damat, Düğünden Sonra Nafaka İstemeye Devam Etti
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
YORUMLAR
03.12.2022

Bize bilimle teknolojiyle gel bay kemal hıh şöyle…

03.12.2022

Şeriat(Kuran ve Hadisler) ile gelecek bu topraklar bilme düşman

03.12.2022

işte bu

03.12.2022

knk okudum araştırdım projeler güzel eyvallah da, atladığın kısım %20lere varan ve yaşam amacı cemaat liderini memnun etmekten başka hiçbir şey olmayan, zekası zigot sonrası bir gram ileri gidememiş insan sürüsü var bu ülkede, bununla bitse yine iyi, tuttuğu parti dışında gözleri, zihni ve vicdanı dünyaya kapalı bi %15-20 daha var. İsterim her şey güzel olsun fakat bunlar bilimden yenilikten anlamaz, 70-80 yıllık ömürlerini bir kere bile düşünmek için harcamamış insanlardan oy alabileceğinize inanıyorsanız benim başka sözüm yok.

TÜM YORUMLARI OKU (29)