Bildiride HDP'li vekillerin tutuklanması ile ilgili;
Cumhuriyet soruşturması ile ilgili;
FETÖ soruşturmaları ile ilgili;
OHAL ile ilgili;
11 Kasım'daki CHP Parti Meclisi'nde 6 saat süren toplantıda bildiriyi gündemde tutmak ve halka anlatmak için “örgütlü çalışma modelleri” oluşturulması, sivil toplum örgütlerinin de sürece dahil edilmesi kararlaştırılmıştı.
Alınan karar doğrultusunda CHP'nin 4 maddelik bildiriyi, başkanlık sistemine neden karşı çıktığını, parlamenter sistemin nasıl güçlendirilebileceğini meydanlara inerek halka anlatacağı belirtilmişti.
Bugün MYK toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, 'Türkiye'yi böldürtmeyeceğiz' mitinglerine Aralık'ta başlayacaklarını duyurdu.
Vatandaşlardan tavır almalarını isteyen Koç, şöyle konuştu:
'Demokrasiye ve Cumhuriyet'e inanan tüm yurttaşlarımız, Türkiye'nin bekasına, birlik ve beraberliğine zarar gelmesini istemeyen tüm yurtsever insanlarımız, faşist ve otoriter yönetim anlayışının ülkeyi giderek yalnızlaştırmasına tepki gösterecek tüm demokratları, hukuk devletinin yok edilerek adaletin birkaç kişinin iki dudağı arasında hapsedilmesinin toplumu çökerteceğini gören tüm duyarlı insanlarımızı bu konuda tavır almaya çağırıyoruz.
Biz, üzerimize düşen siyasi mücadeleyi yapacağız Parlamentoda, ne pahasına olursa olsun yapacağız. Tavır alın, susmayın, korkmayın. Bu, ülke, rejim, beka sorunu. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri en kritik tartışma noktalarından birine geldi. Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Başkanlık ve tek kişi yönetimi arzusu değil sorun, sorun Türkiye'nin bekası sorunudur. Sorun, Türkiye'nin çözülmemesi sorunudur. Sorun, Türkiye'de rejimi değiştirmek ve Cumhuriyet'i sonlandırmak isteyenlerin atacağı son adıma karşı direnme sorunudur.
Bu aşamada iktidar partisinin bu yolda adım atmasını kolaylaştıran üçüncü muhalefet partisi yetkililerine şu soruyu sormak gerekiyor: 'Başından beri başkanlık sistemine karşı çıkan bu muhalefet partisi ne oldu da tabanlarının çok duyarlı olduğunu bildiğimiz, Türkiye'nin bekasının tartışıldığı bir pozisyona sürüklendiler siyaseten? Ne oldu?' Bu soruyu sormak siyaseten hakkımız. 'Efendim hukuki durumu, fiili duruma uyduralım'. Unutmayalım, esas siyasi tavır, fiili durumları hukuk içine çekme mücadelesidir. Esas mücadele alanı burasıdır. Günlük parti içi siyaset ihtiyaçlarınızı, ülkenin bekasının tartışmaya açılacağı siyaset arayışlarını ve tavırlarını, uzun vadede haklı ve kazançlı çıkarmayacağını bilmeniz gerekiyor. Kendi işinizi, kendi içinizde görün. Ülkenin bekasını tartışır pozisyona, kendi iç sorunlarınızı taşımayın.'
'Ne getirmek istediklerini anlayabilecek kadar akıllıyız'
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan CHP'li Haluk Koç, 'Gelin istemediklerinizi söyleyin, o masada olun çağrısı yapıyorlar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusu üzerine şunları söyledi:
'İstediklerimizi, istemediklerimizi söyledik. Bunları kendi basit siyasi pencerenizden söylemedik. Türkiye'nin birliği açısından söyledik. Nasıl bir anayasa istediğimizi ifade ettik. Ne getirmek istediklerini anlayabilecek kadar akıllıyız. Çok net ifade ediyoruz. Tek kişi sisteminin neleri kapsadığını ve tarihin bu döneminde, bu riskli coğrafyada Türkiye'yi nerelere sürükleme ihtimalinin olduğunu ifade ettik.'
türkiyeyi karanlığa gömmek isteyenlere inat meydanlarda olacağız cumhuriyetten vazgeçmeyeceğiz
atatürk'ün kurduğu parti bügün teröristlerle geziyor çok yazık chp misyonunu kılıçdaroğluyla kaybetti
Atatürk'e en büyük hakaret chp'nin Atatürkçü bir parti olduğunu söylemektir..