CHP'nin Seçim Vaatlerinin Kaynağı Var mı?

1. Aile Sigortası

CHP Aile Sigortası yoluyla hala yapılmakta olan sosyal yardımların iki katına ve AB ülkeleri ortalamasına çıkartılmasını planlıyor. TÜİK verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 3 milyon 750 bin yoksul aile bulunmakta. Bu ailelerde 16 milyon 700 bin kişi yoksulluk seviyesinde bir yaşam sürdürüyor. CHP bu ailelerin tamamına asgari gelirlerinin 720 TL'ye çıkartılacağı sözünü vermekte. Bu projenin toplam maliyeti 26,5 milyar lira. Yani bu para Türkiye'nin faiz dışı harcamalarının sadece yüzde 4'ü kadar.

Senelik maliyeti 26,5 milyar lira olan bu paketten halka aktarılan kaynaklar temelde gıda, barınma ve giyinme gibi ihtiyaçlara harcanacak. Dolayısıyla bu paketten ayrılan kaynakların yaklaşık yüzde 12'lik bir bölümü yani 3 milyar 180 milyonluk kısmı dolaylı vergi yoluyla tekrar devlet bütçesine eklenecek.  Kalan 23 milyar da tüketim harcamalarında yoğunlukla kullanılacağı ülke içerisindeki üretimi arttıracak. Yani para ekonomide kalacağı için önemli bir kısmı vergi yoluyla tekrar kamuya dönmüş olacak. Paketin bütçe üzerindeki gerçek maliyeti bu yüzden faiz dışı harcamaların yüzde 4'ünden de daha az.

2. Emeklilere Dini Bayramlarda Çift Maaş İkramiye

Emeklilere 2 bayramda verilecek 1’er maaş ikramiye çok tartışıldı ve bunun bütçeye ek maliyeti ise 26 milyar lira olarak hesaplandı. Ancak hükümet zaten 5 milyarlık iyileşme sağladığı için geriye 20 milyarlık ek destek kaldı. Ekonomist Yavuz Semerci'ye göre bu paranın da bütçeye önemli bir maliyeti yok. Semerci şöyle diyor:

'SGK, 2014 yılında 134 milyar TL aylık ödemiş. 2015 yılında bu rakamın 158 milyar TL olması bekleniyor. SGK gelirleri her yıl yüzde 10 oranında artıyor. Kılıçdaroğlu’nun önerisi, SGK’ya yılda 26 milyar TL ek bir yük getirecek. Bu yükü devlet üstlenecek. Ancak unutmayın. Emekli, ikramiyenin üzerine yatmayacak. Harcama yapacak. Harcamalar üzerinden devlet kasasına en az yüzde 18’i (yaklaşık 5 milyar TL’si) ekstra kaynak olarak girecek. Yarattığı ekonomik canlılık nedeniyle çarpan etkisini de dikkate aldığınızda vergi gelirlerinde daha yüksek artış sağlanacağı söylenebilir.

Devletin bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 1.4 civarında. Maastricht kriteri yüzde 3. Bütçe harcamalarını kısmadan, emekliye iki maaş ikramiye vermeye başladığınızda açık rakamının GSYH’ye oranı yüzde 2.8’lere tırmanacak. Yeni bir borçlanma ihtiyacı doğacak ve faiz oranları üzerinde baskı yaratacak. Ancak CHP veya bir başka parti diyebilir ki: “Ben diğer kamu harcamalarında kısıtlamaya gideceğim. Kanal projesi gibi projeler uygulanmayacak. Bu projeye ayrılacak kaynağı maaş artışı için kullanacağım. Üstelik artan vergi gelirleriyle bütçe açığı sanılandan daha düşük olacak.’

Tartışmaya; ekonomiyi, emekliye verilecek maaş artışı mı yoksa daha fizibilitesi yapılmamış, getirisi bilinmeyen 50-60 milyar TL harcama yapılacak kanal projesi mi canlandırır diye başladığınızda, ortada bir miras yeme durumu olmadığını da kabul etmeniz gerekir.'

3. Asgari Ücretten Sıfır Vergi

Asgari ücretlilerin 2014’te ödediği vergi 8.6 milyar lira. Sonraki yıllarda da bu tutar enflasyon kadar artacak. Ancak bu tutarın yaklaşık yarısı Asgari geçim indirimi yoluyla geri veriliyor. Bu durumda bütçeye ek yük yaklaşık 4.3 milyar olacak. Bu para Cumhurbaşkanlığı Sarayı için yapılan 5 milyarlık maliyetten daha az.

4. Kredi Kartı Borçları Sıfırlanacak

CHP bu hamleyle banka borçlusu ve gelir durumu düşük düzeyde olan 8 milyon kişiyi rahatlatmayı hedefliyor. Borcun yüzde 80’i affedilerek kalan yüzde 20'lik kısım 5 yıllık vadeye yayılacak. Bu projenin bütçeye hiçbir yükü yok. Bankalar ve Varlık yönetim şirketlerinde biriken 15.5 milyarlık kredi kartı faizinin 12.5 milyarlık kısmı silinebilecek.

5. Çiftçiye Mazot 1,5 TL olacak

Türkiye’de mazotun rafineri çıkış fiyatı şu anda 1.59 TL düzeyinde. Pompa fiyatı ise 3.96 TL. Yani mazotta litre başına 2 TL vergi üzerine biniyor. Çiftçilerin kullandığı mazot miktarı yıllık yaklaşık 3.2 milyar litre. Toplanan 12.8 milyar liranın 7.6 milyarı vergi. Bugün zaten 600 milyonluk bir destek verilmekte. CHP'nin projesiyle 7 milyarlık bir ek maliyet getiriliyor. Ancak mazot maliyeti nedeniyle düşük düzeyde üretim yapmak zorunda kalan çiftçilerin üretim fazlasından elde edilecek gelir de bu 7 milyar liralık maliyeti azaltmakta. Ayrıca bu durumun ekonomiye katacağı çarpan etkisiyle bütçenin kazanacağı başka gelirler de bulunacak. Sabit düzeyde üretim yapılsa ve üretilen ürünün birim fiyatı aynı olsa bile çiftçilerin karı artacağı için, buradan elde edilecek ikincil vergiler de bütçeye eklenecek. Yani projenin bütçeye önemli bir etkisi yok.

6. CHP'nin 57 Milyar Liralık Büyüme Paketi

CHP'nin açıkladığı projelerin bütçeye toplam maliyeti 57 milyar lira. Ancak bu ödemeler esasında kaynakların kullanımıyla ilgili bir tercih. Bu kaynaklar devlet tarafından tahsil edildikten sonra hükümet tarafından farklı kalemlerdeki harcamaları finanse etmek için zaten kullanılıyor. CHP burada, bu kaynakları düşük gelir düzeyine sahip vatandaşlara aktararak onların tüketimi eliyle ekonomik büyümeyi teşvik etmek için kullanıyor. Yani bu projeler 'harcama' değil esasında 'stimulus' yani ekonomik büyüme paketi.

Türkiye 2014 yılında yüzde 2,9 oranında büyüdü. Aynı dönemde Malezya yüzde 5,8, Endonezya 5, Kolombiya 3,5 oranında büyüdü. Türkiye'nin her yıl istihdama yeni katılanlara iş bulmak ve mevcut işsizliği azaltmak için daha yüksek oranda büyümesi gerekiyor.

Büyümenin yolu ise üretim artışından geçiyor. Bu paket, düşük gelir düzeyindeki vatandaşları desteklemek suretiyle, iç talebi arttırarak daha yüksek oranda bir büyümeyi stimule etmeyi hedeflemekte. Dolayısıyla burada yapılan harcamalar 'maliye' değil, 'büyümeyi destekleyecek' araçlar.

57 milyar liranın en az 20 milyarı tüketim harcamaları nedeniyle vergi olarak tekrar tahsil edilecek.Kalan rakam 37 milyar lira. Bu da 442 milyar liralık bütçenin yüzde 8.3’üne denk.  Bütçe açığının toplam bütçeye oranı ise bugün yüzde 5 seviyesinde hesaplanıyor. Ekonomi çevrelerinde esas dikkate alınan oran ise bu açığın toplam milli gelire oranı. 1.8 trilyon TL milli geliri olan Türkiye ekonomisi bugün zaten bu büyüklüğün 1.2’si oranında yani 22 milyar TL bütçe açığı veriyor. CHP’nin planı ise bu açığı toplamda 37 milyar liraya çıkarmak. Bu da oransal olarak açığın yüzde 1.2’den yüzde 2’ye ulaşması anlamına geliyor.

Faiz dışı fazla tutarı 2015 yılı merkezî bütçesinde tam 33 milyar lira olarak ayrıldı. Oysa Türkiye’nin kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 34 düzeyinde bulunuyor. Maastrich kriterlerinde göre kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 60 düzeyine kadar olması kabul ediliyor. Yani bu alanda yapılacak harcamalar Türkiye'ye Maastrich kriterleri ötesinde bir yük getirmiyor.

Dolayısıyla CHP'nin vaatlerinin ekonomik olarak kaynakları var.  Bu kaynaklar şu an farklı tercihler için harcanmakta. Örneğin asgari ücretten elde edilen 4 milyar 300 milyon TL'lik vergi bugün devlet tarafından farklı şekillerde kullanılıyor.

Esas soru şu, bu 4 milyar 300 milyon lirayı düşük gelir grubunda bulunan 5 milyon vatandaşımız kendi mutluluk ve refahları için mi kullansın yoksa Ankara'da kamu bürokrasinin yapacağı ihalelerde belli şahıslara zenginlik transferi olarak mı kullanılsın? Sorunun cevabı herhalde belli.

7. İşin Uzmanları Ne Diyor?

Uğur Gürses:'CHP’nin politik alanda sosyal demokrat çizgiye gelmesine ilave olarak, ekonomi politikasındaki duruşu da netleşmiş; piyasa ekonomisine dayanan ama ‘neoliberal’ değil, kamunun da ‘iyi ve adil bir biçimde düzenleyici’ olacağı, ‘güçlü bir destekleyici role sahip olduğu’ bir çizgi ilan ediliyor. Bu belki de geçmişte olmadığı kadar en gerçekçi çizgi demek.

Ekonomi politikasının dört ana ekseninden başta geleni ‘kapsayıcı büyüme’ şiarı metinde sıkça tekrarlanıyor. Ayrıca bu yaklaşımın savunucusu Daron Acemoğlu’nun işaret ettiği kurumlar ve kuralların da tesisi için her başlığa bunun ruhu da yansıtılmış.

Diğerleri ise; rekabetçiliğe katkıda bulunacak politikalar, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, devletin saydamlığını ve hesap verebilirliğin güçlendirilmesi, sosyal ve çevresel dengeyi koruma taahhüdü.

CHP, bu çerçevede iki aşamalı bir ekonomik program izleyeceğini söylüyor; birincisi, hemen etkisini gösterecek politikalar, ikincisi de orta ve uzun vadede etki gösterecek politikalar. CHP, iktidarının ilk yüz gündeki politikalarla yatırımların artıracağını, istihdam ve geliri kayda değer bir düzeyde artıracağını söylüyor. '

Süleyman Yaşar:

' Gelelim Kılıçdaroğlu’nun seçim beyannamesi ya da kendi deyimiyle vizyon belgesinin ekonomik tutarlılığının analizine…

 Kılıçdaroğlu hükümeti kurarsa ilk 100 günde yapacaklarını şu şekilde sıraladı;

  • Emekliye iki maaş ikramiye verilecek,

  • Aile sigortasıyla 720 liranın altında aile geliri olmayacak,

  • Kamudaki taşeron işçiler kadrolu hâle getirilecek,

  • Kredi kartı ve tüketici kredisi nedeniyle temerrüde düşenlerin borç faizlerinin yüzde 80’i silinecek,

  • Siyasi ahlak yasası çıkartılacak, temiz siyaset yapılacak,

  • Kesin hesap komisyonu kurulacak, başkanı muhalefet partisinden olacak.

 Bu ilk 100 günlük icraatın maliyeti emekliye iki maaş tutarı olan 26 milyar lira oluyor. Yine 2 milyar lira hapisteki vatandaşı kurtarma parası olarak verilirse toplam maliyet 28 milyar liraya yükseliyor. Bunun karşılığı bütçede var. Çünkü 2015 bütçesinde 33 milyar lira faiz dışı fazla var. Hemen hatırlatalım; bildiğiniz gibi faiz dışı fazla toplanan vergilerden harcanmayıp borç stokunu azaltmakta kullanılıyor. Kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 35 olduğundan bu kadar yüksek faiz dışı fazla ayırmaya gerek yok. Hattâ bu parayı harcamak sıkışan ekonomiyi canlandırmak için çok faydalı olabilir.

 Bu arada temerrüde düşen kredi kartı ve tüketici kredilerinin yüzde 40’ı kamu bankalarının kullandırdığı krediler oluyor. Yine son 13 yılda kamu bankalarından verilip batan AVM kredilerinin tahsili ya da bu AVM’lerin ekonomiye bir başka kullanım türüyle kazandırılması 2 milyar liralık hapisten kurtarma bedelini kolayca karşılar. Hattâ bütçeye ilave para kalır. O hâlde Kılıçdaroğlu’nun önerdikleri uygulandığında kamu maliyesinde sorun çıkmaz.'

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı