Yarın saat 14.00'te Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılmasını talep ettiklerini aktaran Özel 'Bugünün gündemi, Meclis'in bir an önce zaman kaybetmeksizin toplanmasıdır. 'İçtüzük bize 7 günlük süre veriyor, salı günü zaten toplanacağız' yaklaşımını doğru bulmuyoruz' dedi.
Meclis'in yarın olağanüstü toplanarak Suriye ve İdlib konusunda bir genel görüşme yapmasını istediklerini ifade eden Özel, bu görüşmede yürütme organının meclise bilgi vermesini, bu bilgilerin kritik olabileceği dikkate alınarak da oturumun kapalı yapılmasını teklif edeceklerini söyledi.
Özgür Özel, 'Kararı parlamento verecek. Burada yürütmenin, oturumun kapalı yapılmasıyla ilgili talebe nasıl yaklaştığı da son derece önemli. Ancak bu kapalı oturumda her şeyin konuşulmasını önemsiyoruz. Meclis'te bulunan tüm siyasi partilerin ve 600 milletvekilinin bilmesi gerekenleri bilmesi, sorulması gerekenleri sorması, akıllarda cevaplanması gereken hiçbir sorunun millet adına bırakılmaması gerekir.' değerlendirmesini yaptı.
Kaybedecek dakika yok
Anayasa'nın 104 ve 117. maddelerinde TSK'nin başkomutanlığını temsil eden Cumhurbaşkanı'nın bu görevi TBMM adına yaptığının, başkomutanlığın TBMM'nin manevi varlığından ayrılamayacağının ve Cumhurbaşkanınca temsil edildiğinin belirtildiğini aktaran Özel, şöyle devam etti:
Konu savaş olduğunda yetki TBMM'dedir, yasama organındadır. Bu yetkinin kullanılmasıyla ilgili kararı verecek olan tek merci TBMM'dir. Bir an önce TBMM'nin talep ettiğimiz olağanüstü toplantısını gerçekleştirmesini bekliyoruz. Sayın Şentop'un geniş zamanlar ve genel durumlar için belirlenmiş 7 günlük süreyi suistimal etmesi yerine, böyle acil bir gündemde kaybedecek dakikaların olmadığı göz önüne alınarak Meclis'i derhal toplantıya çağırmasını bekliyoruz.
Acil bir durum yok ne demek. 33 şehit vermişiz. Bunun neyini bekleteceksiniz. Akan suların durması gereken yerde neye öncelik veriyorsunuz?
Ama sizin kırmızı ışıkta geçme hakkı ve kontrolsüz çark hakkınız için, 1000 odalı bir saray için gecenin köründe toplanmanız çok acildi değil mi?
13 Ağustos 2012 tarihinde "Birkaç Mehmet öldü diye meclis toplanmaz." diyen Hüseyin Çelik'in yerini 28 Şubat 2020'de 33 şehit verdikten sonra "Meclisin acilen toplanmasını gerektirecek bir durum söz konusu değil." diyen Naci Bostancı almış. Zihniyet aynı isimler farklı.