'Ülkemizde yaşanan ekonomik zorluklar, art arda gelen fiyat artışları, doğrudan yerel yönetimlerimizi, dolayısıyla da vatandaşlarımızı olumsuz yönde etkileme riski taşımaktadır. 27 Ocak 2022 tarihinde 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yayınladığımız ortak deklarasyonda, vatandaşlarımızı fiyat artışlarından korumak adına, bir dizi öneriyi merkezi idareye sunmuştuk. Bu önerilere yönelik bugüne dek herhangi bir açıklama gelmediği gibi, Türkiye Belediyeler Birliği’nin de bu konuya gözlerini kapattığını üzülerek görmekteyiz. Bugün gerçekleştirdiğimiz toplantı çerçevesinde, vatandaşlarımızı korumak adına, ilettiğimiz bazı önerilerimizi ve uyarılarımızı yineleme ihtiyacı hissediyoruz. Çünkü belediyelerimiz üzerindeki yük, taşınabilir olmaktan çıkmıştır.
1) Büyükşehir belediyelerimizin faaliyet gösterdiği pek çok alanda, yılbaşından önce ve sonra, bugüne dek ciddi fiyat artışları olmuş, olmaya da devam etmektedir. Vatandaşlarımızın gündelik yaşamlarında yoğun olarak kullandığı bu hizmet kalemlerindeki ciddi artışlar, yerel yönetimleri hizmet üretmede zorlar hale gelmiş, gelecek günlerle ilgili kaygılar oluşturmuştur.
2) Ulaşım hizmetlerinde, özellikle metro-tramvay kullanımında elektrik fiyatlarına gelen artışlar, lastik taşıtlı ulaşımda motorine sık sık gelen yoğun zamlarla, toplu taşımadaki fiyat artışları şimdiden kadük hale gelmiştir. Ülkedeki ekonomik zorlukları ve azalan alım gücünü de göz önünde bulundurarak, vatandaşlarımızı korumak adına, merkezi yönetim tarafından bazı kararların alınmasını elzem olarak görüyoruz
3) Türkiye toplam nüfusunun yarısı kadar nüfusa, çeşitli hizmetler ulaştıran 11 Büyükşehir Başkanı olarak, bir önceki deklarasyonumuzda dile getirdiğimiz talepleri, bir kez daha tekrarlamak gereği hissediyoruz:
Özellikle toplu taşımanın sağlıklı bir şekilde devam etmesi için, belediyelerin kullandığı akaryakıta KDV ve ÖTV muafiyeti getirilmesi talebimizdir.
Yine toplu taşımada yoğun tüketilen elektrik maliyetlerinde belediyeler için yeni ve avantajlı bir tarifeye geçilmesini gerektirmektedir. Burada belirtmek isteriz ki; 2019 yılından bugüne elektrik fiyatlarındaki artış, yüzde 300’e ulaşmıştır. Unutmamak gerekir ki; elektrik fiyatlarındaki artış, doğrudan su maliyetlerini artırmaktadır.
Su işletmelerimizin en önemli maliyet kalemi, elektrik tüketimidir. İdarelerimizin vatandaşa su ulaştırmakta kullandığı elektrik fiyatlarında indirimli tarifeler düzenlenmelidir. Çünkü, bir önceki yıla su idarelerimizin ödediği elektrik faturası 3 kata çıkmıştır.
Aynı şekilde 2019 yılından bugüne yüzde 113 oranında fiyat artışı yaşanan doğalgazda da belediyelere yönelik farklı bir tarife uygulamasını talep etmekteyiz.
Keza, büyükşehir belediyelerimiz tüm imkanlarını zorlayarak, olağanüstü artan üretim maliyetlerine rağmen, Halk Ekmek’i bu zamana kadar en uygun fiyatla vatandaşlarımızın hizmetine sunmuştur. Gelinen noktada, belediyelere TMO tarafından yeteri kadar unun uygun fiyatlama ile verilmemesi durumunda, bu üretim maliyetleri de katlanabilir olmaktan çıkacaktır.'
Şahıs zaten iş yapamayın istiyor bunu kendi ağzıyla da söylüyor ve bunlar hala anlamamakta diretiyor.
ibb başkanı ''istanbul nimet nimet'' deyip mevcut kaynakların yeteceğini hatta fazla fazla artacağını söylüyordu. artan kısımla zamlarla mücadele edebileceğini düşünüyorum açıkcası :D