T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre söz konusu suçun Anayasa'nın 10. maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde tanımlanan ifade özgürlüğüne açıkça aykırı olduğunu savunan Tanal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda daha önce verdiği kararları da emsal gösterdi.
Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin hiçbirinde devlet başkanına hakaret edildiği gerekçesiyle soruşturma açılmadığını belirten Tanal, AİHM tarafından açıkça AİHS’e aykırı olduğu saptanan ve Anayasa’nın 90. maddesi’ne aykırı olan bu suç hakkında soruşturma ve kovuşturma açılan kişilerin ifade özgürlüklerinin açıkça ve sistematik bir biçimde ihlal edilmeye devam edeceğine ve bu durumun Türkiye’yi AİHM karşısında zor duruma düşürecek yüklü tazminatlarla karşı karşıya bırakacağına işaret etti.
TBMM’ye 299. maddenin kaldırılması için verdiği kanun teklifi gerekçesinde, “Gerek AİHM ve gerekse de Anayasa Mahkemesi kararları ışığında; herhangi bir devlet başkanını o ülkede yaşayan diğer insanlardan daha fazla koruyan tüm ceza hukuku hükümleri AİHS’nin 10. maddesine aykırı görülmektedir. Bu durum tarafsız bir kral için de geçerlidir. Ancak Türkiye’de tarafsızlığı tartışılan Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla TCK 299’uncu maddesi dayanak gösterilerek çok sayıda soruşturma ve kovuşturma yapılmakta, bu yöntem ile Cumhurbaşkanı’nın herhangi bir şekilde eleştirilmesi konusunda caydırıcı bir etki yaratılmaya çalışılmaktadır.
AİHM tarafından açıkça AİHS’e aykırı olduğu saptanan TCK’nın 299. maddesi Anayasa’nın 90. maddesine aykırı olduğu halde bu şekilde kullanıldığı sürece hakkında soruşturma ve kovuşturma açılan kişilerin ifade özgürlükleri açıkça ve sistematik bir biçimde ihlal edilmeye devam edecektir. Bu durum ise Türkiye’yi AİHM karşısında zor duruma düşürecek yüklü tazminatlarla karşı karşıya bırakacaktır” dendi.
T24