CHP: 3 Akademisyen Derhal Serbest Bırakılmalı

CHP Parti Meclisi toplantısı sonrası, toplantıda değerlendirilen konulara ilişkin açıklama yapıldı. 'CHP olarak Kürt sorununu toplumsal barış ve kardeşlik hukuku çerçevesinde meclis çatısı altında çözme mücadelemizi sürecek' denilen açıklamada, 3 akademisyenin tutuklanmasıyla ilgili olarak da, 'İfade özgürlüğünü savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Hukukun temel prensiplerini tamamen hiçe sayan siyasi bir karar sonucu tutuklanan üç bilim insanı derhal serbest bırakılmalıdır' ifadelerine yer verildi.

Toplantı sonrası yapılan açıklamada, 'CHP Parti Meclisi olarak, terörü en şiddetli şekilde kınıyor ve hiçbir gerekçenin terörü meşrulaştıramayacağını savunuyoruz. Siyasal iktidar, terörü bahane ederek hukuksuz ve anti demokratik uygulamalarıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu istikrarsızlığı pekiştirmektedir. Hukukun temel prensiplerini tamamen hiçe sayan siyasi bir karar sonucu tutuklanan üç bilim insanı, derhal serbest bırakılmalıdır. AKP'nin baskı yoluyla sindirme, korkutma politikalarına boyun eğmeyeceğimizi, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde demokrasinin meşru gördüğü her yola başvuracağımızı; Kürt Sorununu, toplumsal barış ve kardeşlik hukuku çerçevesinde ve parlamento zemininde çözme mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz' denildi. 

'Hiçbir gerekçenin terörü meşrulaştıramayacağını savunuyoruz'

CHP Parti Meclisi sonuç bildirgesinde Ankara'daki bombalı saldırıya ilişkin, '17 Mart 2016 Perşembe günü toplanan CHP Parti Meclisi'nde Ankara- Kızılay'da gerçekleşen menfur terör saldırısı da dâhil, ülkemizin maruz kaldığı tüm terör saldırıları ve diğer gündem başlıkları değerlendirilmiştir. Öncelikle, Ankara saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Terör şehitlerimizin ailelerine, sevenlerine ve tüm milletimize başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. CHP Parti Meclisi olarak, terörü en şiddetli şekilde kınıyor ve hiçbir gerekçenin terörü meşrulaştıramayacağını savunuyoruz. Ankara'daki alçak terör saldırısını ve diğer tüm terör eylemlerini gerçekleştirenleri lanetliyor, saldırıların arkasındaki güçleri, bir insanlık suçunun ortakları olarak tanımlıyoruz. Teröre karşı mücadelede, özgürlükler ve güvenliğin evrensel demokratik ilkeler çerçevesinde, her ikisinden vazgeçmeden sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Siyasal iktidar, terörü bahane ederek hukuksuz ve anti demokratik uygulamalarıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu istikrarsızlığı pekiştirmektedir' ifadelerine yer verildi.

'Üç akademisyen Cumhurbaşkanı'nın açıklaması sonrası tutuklandı'

Terör olayları üzerinden hükümetin eleştirildiği ve üç bilim adamının serbest bırakılmasının istendiği sonuç bildirgesinde şöyle denildi:

'14 yıllık iktidarı döneminde ülkemizi ekonomik ve sosyal çöküntüye sürükleyen AKP devletinin, bizzat kendi yönetim zafiyetinden güç alan terörün yarattığı korku, acı ve gözyaşının sorumluluğundan kaçamayacağını da vurguluyoruz. Yaşanan anti demokratik sürecin bir örneği olarak, Cumhurbaşkanı'nın 'Akademisyen de terörist olabilir' şeklindeki ifadesinin hemen ardından üç akademisyen tutuklandı. Bu tutuklama, bir bildiriye imza atmak yoluyla ifade özgürlüklerini kullandıkları için hukuku tamamen hiçe sayan bir mahkeme kararıyla gerçekleşti. Fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında görüşlerini açıklayan Esra Mungan, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy'un tutuklanmalarını CHP Parti Meclisi olarak şiddetle kınıyoruz. Söz konusu soruşturma ve tutuklamalar yalnızca bir bildiriyi ve o bildiriyi destekleyen akademisyenleri hedef almanın ötesinde, mevcut tek adam rejiminin her türlü demokratik eleştiriye ve toplumsal muhalefete gözdağı verme arayışının bir tezahürüdür.

'Üç bilim insanı derhal serbest bırakılmalıdır'

Üç akademisyenin tutuklanmasıyla, Türkiye'de özgürlükler üzerindeki baskılar yeni bir aşamaya girmiştir. Bundan böyle, siyasal iktidarın istemediği düşünceleri ifade eden herkes, hukuka değil iktidara hizmet eden sulh ceza hâkimlikleri tarafından tutuklanarak susturulma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Demokratik rejimleri, otoriter rejimlerden ayıran temel özelliklerden biri siyasal iktidarların hoşuna gitmeyen düşüncelerin de serbestçe ifadesinin güvence altında olmasıdır. Uluslararası hukuka göre düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırı açıkça şiddete teşvik, ırkçılık, ayrımcılık ve nefret söylemidir. 

Bu çerçevede, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi, demokratik değerlere olan bağlılığının gereği olarak, her vatandaşımızın ifade özgürlüğünü, her türlü anti demokratik baskıya karşı sonuna kadar savunmaya devam edecektir. Hukukun temel prensiplerini tamamen hiçe sayan siyasi bir karar sonucu tutuklanan üç bilim insanı, derhal serbest bırakılmalıdır.

'Kürt sorunu parlamento zemininde çözülmeli'

AKP'nin baskı yoluyla sindirme, korkutma politikalarına boyun eğmeyeceğimizi, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde demokrasinin meşru gördüğü her yola başvuracağımızı; Kürt sorununu, toplumsal barış ve kardeşlik hukuku çerçevesinde ve parlamento zemininde çözme mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz.'

DHA

Popüler İçerikler

Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
YORUMLAR
17.03.2016

Al burdan yak ! 35 Kişi ölmüş, CHP "devlet doğuda pekeke katliamından vazgeçsin" diye bildiri imzalayan adamları serbest bırakın diyor... ne diyelim şimdi...

17.03.2016

niye bıraksınlar daha fazla teröre destek vermeleri için mi, chp nin bu tavrını anlamak mümkün değil sırf muhalefet diye cılkını çıkarttılar, hdp den ne farkınız kalıyor ozaman

17.03.2016

CHP'yi resmen kürt terör sevici bir partiye çevirdiler vallahi helal olsun.şu kemal bi gitsede kurtulsak artık ziya erdoğan'dan bir farkı yok.

TÜM YORUMLARI OKU (17)