Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun ‘Barış için Akademisyenler’ bildirisini imza atan 733 akademisyen hakkında başlattığı soruşturma çerçevesinde, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un tutuklanarak cezaevine gönderilmesi sonrasında Amerika’nın Sesi’ne konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Chomsky, “ Türkiye, içinde bulunduğumuz yüzyılın başlarında, demokratikleşme ve insan haklarının tesisi yönünde umut verici adımlar atıyordu. Ne yazık ki son birkaç yıldan beri Cumhurbaşkanı Erdoğan kararlı bir şekilde bu süreci tersine çevirerek, otoriter ve baskıcı bir yönetim tesis etme yönünde çaba göstermektedir. Kendisinin en son eylemleri, bu tehlikeli gidişatı daha da ileri taşıyarak Türkiye'nin kendisi ve ötesi için bir tehdit meydana getirmektedir” dedi.
Erdoğan ne demişti?
Erdoğan’ın özellikle batı medyasında ifade özgürlüğe ciddi bir kısıtlama getireceği iddiasıyla eleştirilen konuşmasında “Elinde silahı olan, bombası olan teröristle, konumunu, kalemini, ünvanını, amacına ulaşabilmesi için teröriste emir verenin de hiçbir vasfı yoktur. Akademisyen olması, gazeteci olması, STK yönetici olması, aslında o kişinin terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Bombayı patlatan terörist olabilir, ama o eylemin amacına ulaşmasını sağlayan bu yardakçılardır. Terör ve terörist tanımını, en kısa sürede yeniden yaparak Ceza Kanunu'na almalıyız” diye konuşmuştu.
Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Chomsky’ i gerçekleri yerinde görmesi için Türkiye’ye davet etmiş ancak ünlü düşünür bu daveti kabul etmemişti.
amerikanın en solcu filozofu ama iş BOP a geldimi her yahudi gibi kan çekti pezevengi, amk karaktersiz musevi köpekleri.
Yurt dışındaki köpekler havlıyorsa Türkiyem için işler iyi gidiyor demektir..
Erdoğan'ı sevmiyorum ama dış odakların da gelip ülkemin iç işlerine bu kadar karışması da sinirimi bozuyor size ne ya bakın işinize.Bizim ülkemiz burası varsa bir sorun biz hallederiz siz dizayn etmeye çalışmayın.