Geçen hafta yayınlanan bölümüyle final yapan dizi, IMDb'de gelmiş geçmiş en yüksek puan dizi oldu. İşte bu puanı hak etmesini sağlayan 16 madde...
Dikkat! Bu içerik SPOILER içermektedir!
Geçen hafta yayınlanan bölümüyle final yapan dizi, IMDb'de gelmiş geçmiş en yüksek puan dizi oldu. İşte bu puanı hak etmesini sağlayan 16 madde...
Dikkat! Bu içerik SPOILER içermektedir!
Chernobyl, birçok insan tarafından, insanlık tarihinin en kötü nükleer felaketi olarak kabul edilen Sovyet Ukrayna'daki Çernobil nükleer santralinde 1986 yılının Nisan ayında gerçekleşen faciayı çevreleyen olaylara dayanıyor.
Dizinin senaristi Craig Mazin, bir nükleer reaktörün çalışma şekliyle ilgili bilgi alabilmek için bilim insanları ile görüşmeler gerçekleştirdi. Yazılı ifadeler ve tarihçilerin materyalleri olmak üzere birçok kaynağa başvurdu.
Klasik korku türü yolunda ilerlemeyen dizi yine de oldukça korku verici, özellikle yaşananların gerçek olduğunu düşündüğümüzde.
Birçok yasal drama ve jeopolitik entrikalara şahit oluyoruz.
Felaketin etrafında dönen gerginlik hissi bölüm boyunca daima mevcut. Sıradan korku dizilerinin aksine, hiçbir zaman tehditten uzaklaşmış hissini yaşayamıyoruz. Gerilimi dizi boyunca hissediyoruz.
Özellikle radyasyonun etkilerini gösteren ve iliklerimize kadar korkuyu yaşadığımız sahneler, facianın kurbanlarının başına gelenleri gösterirken onların neler yaşadığına ve hislerine tanıklık etmemizi sağlıyor.
Sonuç olarak da dizi, hem siyasetçilerin, hem bilim insanlarının hem de sıradan insanların felaket sırasında ve sonrasında yaşadıklarını seyirciye hissettirebiliyor.
Karakterler sadece birkaç bölümde gözükmüş olabilir. Hatta isimlerini hatırlamıyor olmanız da oldukça muhtemel. Ama onların orada olduklarını ve tarihteki rollerini unutmak mümkün değil.
Zaten bu dizide önemli olan şey favori karakterimizi seçebilmek ya da 'kötü adam'ı parmağımızla gösterebilmek değil. Diziyi ilgi çekici kılan şey hikayenin kendisi.
Olaylar, hükumetin büyük bir felakete çözüm bulma biçimini ve bunu nasıl gizlemeye çalıştıklarını derinlemesine gösteriyor.
Sahnelerden birinde, radyasyon konusunda uzmanlığı olan bir bilim insanının, sadece idarede olan ve olaya dair hiçbir şey bilmeyen bir adam tarafından görmezden gelindiği görüyoruz.
Tüm sahnelerin özen ve kalitesini, özel efektlerden ve oluşturulan setlerden anlayabilirsiniz. Sonuç ise malum, resmen Oscar adaylığı olan bir film ile eşdeğer.
Chernobyl o kadar iyi araştırılma yapılmış bir dizi ki, bizler sadece oturup izlemekle kalmıyor, aynı zamanda, radyasyon ve fizik hakkında pek çok şey öğrenebiliyoruz.
Sözümüze güvenin. Bu dizi, bir sonraki ödül sezonunu ele geçirecek.
Rotten Tomatoes'da %95 aldı.
Eğer televizyon seyrederek geçirmek için çok vaktiniz yoksa tam size göre. İzlemenize değeceğinden emin olabilirsiniz.
#1 ''insanlık tarihinin en kötü nükleer felaketi'' çernobil değildir. hiroşima'dır. ikincisi ise nagazaki'dir. çernobil ancak üçüncü olabilir. ha, ''en büyük nükleer kaza'' derseniz tamam.
Dizinin teknik kalitesi ve seyir zevki acisindan ne kadar basarili oldugunu kesinlikle kabul ediyorum. Ancak dizinin gercekleri yansittigindan, belgesel nitelikleri tasidigindan bahsetmek fazlasiyla bilincsizce ve amatorce. Tabi ki buyuk bir amerikan yapiminin sosyalizmden ya da sovyetlerden ovguyle bahsetmesini bekleyemeyiz fakat tam tersi algiyi olusturma cabalarina suursuzca canak tutmak anlamsiz. Ben bir komunist degilim ancak neye dair olursa olsun masaya sadece gerceklerin yatirilmasi taraftariyim. (Bu arada gercekleri merak eden anahtar kelimeleri internete yazip konuyla alakali arzu ettigi gercek delillere ulasabilir.) Bu kadar populist ve icinde yalanlar barindiran icerikleri sunmayi birakin artik lutfen.
izleyin, izlettirin