Kabaş, 'Zaten tahmin ediyorum çoğunuz takip ettiniz. Ama şöyle bir dönüp baktığınız zaman ben sadece hiçbir şekilde hakaret kastı olmadan bir atasözü kullandım. Bütün bu hengamenin bütün bu sürecin nedeni bu. Herkesin bunun üzerine düşünmesini istiyorum. Ne yapacağız biz bundan sonra? Bize bir genelge yayınlasınlar, bilelim hangi atasözünü kullanacağız, hangilerini kullanmayacağız. Ona göre konuşalım. Devletin, iktidarın, hükûmetin bütün imkânlarını kullanarak bir kadın gazetecinin üstüne çullandı. Yaptığım sadece anonim bir atasözü... Ve Çerkes atasözü. Şahsıma ait değil diyerek sadece attığım bir atasözü tweetimden dolayı hapis yatmamı talep etti şikayetçi olanlar. Sonrasında gözaltına alındım. Şimdi bunu zul addederim kendime. Kim kaçacakmış? Bunu yazın lütfen. Yarın öbür gün biri kaçacaksa o Sedef Kabaş olmayacak. Haklıysak korkmayacağız, haksızlık varsa da susmayacağız. O yüzden ben Allah'ın izniyle bundan sonra da bir gazetecilik sorumluluğu çerçevesinde elimden geldiğince gerçekleri anlatmaya, yazmaya, toplumla buluşturmaya devam edeceğim.' ifadesi kullandı.
Tahliye edilecekti zaten. Tüm halka yetecek kadar kelepçeleri yok.