“Aziz milletim, bu bir işkence duyurusudur.
Benimle birlikte çalışmaktan ve İstanbul'a hizmet etmekten başka suçları olmayan, haklarında en ufak bir delil olmayan tutsaklara sistematik olarak işkence ve kötü muamele yapılıyor.
Özellikle kadınlara bu zulüm yapılıyor. Ailelerinden uzak cezaevlerine yollanıyor, 1 metre karelik kafeslerde kelepçeli aç susuz 7/8 saatlik yollara götürülüyor, yerlerde yatırılıyor, pislik içinde hücrelerde tutuluyorlar.
Bu işkencelerin neden yapıldığını çok iyi biliyoruz. Bu kumpası planlayanların elinde hiçbir delil yok, herkesi baskıyla, şantajla, tehditle, işkenceyle 'iftiracı' yapmak istiyorlar. Kendi düştükleri çukurdan bu şekilde çıkabileceklerini düşünüyorlar.
Bu zulmü tüm milletimiz bilsin, duysun, paylaşsın. Bu kadınların, bu annelerin, bu çocukların ahı bu kötülüğü yapanların, ortak olanların, sesini çıkarmayan herkesin boynuna.
Ekrem İmamoğlu”
Bu zulüm ileride kitaplarda anlatılacak. Gelecek nesiller utanç sarayında, utanç müzesini gezecek ve bugünleri hayretle dinleyecek. Ve bu iş bittiğinde herkes birbirini malum partili olmakla, ona oy vermekle suçlayacak. Torunlarına ben şu partiye oy verdim demeye utanacaklar!
Daha dün af kapsamında ne kadar kriminal tip varsa saldılar ama hanedanın tehdit olarak gördüğü Ekrem İmamoğlu içeride! Ayrıca çay ve kek için ülkeyi boş veren şeyler içeriklere girip şebeklik yapmasın. :)
Ülkem koskoca bir 1984 romanı ... Ülkeyi başka bir muhalif parti devraldığında aynısını şimdinin iktidar sahiplerine yapmayacak mı ? Bu çuvaldız zamanı gelecek size de batmayacak mı ?