Gezi Parkı soruşturmasında tutuklanan Ayşe Barım'ın tahliye edilmesi için avukatları harekete geçti. Gazete Oksijen'de yer alan habere göre, Barım'ın ani ölüm riskinin yükseldiği ve son olarak 5 Haziran'da hücresinde baygın bulunduğu açıklandı.
Gezi Parkı soruşturmasında tutuklanan Ayşe Barım'ın tahliye edilmesi için avukatları harekete geçti. Gazete Oksijen'de yer alan habere göre, Barım'ın ani ölüm riskinin yükseldiği ve son olarak 5 Haziran'da hücresinde baygın bulunduğu açıklandı.
Gezi soruşturması kapsamında Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım hakkında yeni bir gelişme yaşandı.
Ocak ayında tutuklanan Ayşe Barım'ın, en son 5 Haziran’da koğuşunda baygın halde bulunması sonrası avukatları bir kez daha İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak tahliye talep etti.
En son 20 Mayıs’ta yaptıkları tahliye talebi reddedilen avukatlar, Ayşe Barım’ın durumunun hapishane koşullarında daha da kötüleştiğine dikkat çekti.
Gazete Oksijen'de yer alan habere göre, Dilekçede, “Müvekkilimizin ağır hastalıkları nedeniyle cezaevi koşullarında giderek kötüleşen sağlık durumu, hayati riskinin olduğu gözetilerek yaşam hakkının korunması adına, sağlık kurul raporu beklenmeksizin tahliyesine karar verilmeli. Müvekkilimiz Ayşe Barım 56 yaşında, ciddi sağlık problemleri olan, hastalıkları nedeniyle ölüm riski taşıyan biri olup cezaevinde bulunması sağlığı için büyük tehlike yaratmaktadır. Barım en son 5 Haziran tarihinde, arefe günü sabah saatlerinde koğuşunda bayılmış, infaz memurları tarafından yerde baygın olarak bulunmuş ve akabinde revire kaldırılmış. Barım’da, hayati tehlike oluşturan ağır kalp ve damar hastalıkları bulunmaktadır. Öyle ki gözaltı ve tutuklanmadan önce hipertrofik kardiyomiyopati teşhisi konularak yakın zamanda açık kalp ameliyatı planlanmıştır. Ancak tutuklu olduğundan planlanan bu ameliyat gerçekleştirilememiştir. Durumu kardiyolog tarafından incelendiğinde, “Bu hastada ani ölüm, a fib bağlı iskemik inme olasılıklarını daha yakından takip etmek çok daha önemlidir” notlar raporlanmıştır'' denildi.
''Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 9 Mayıs 2025 tarihli Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporu’nda hipertrofik kardiyomiyopati hastalığı nedeniyle “ani kardiyak ölüm riskinin bulunduğu” oy birliği ile kabul edilmiştir. Önemle belirtmeliyiz ki bayılma ve baygınlık geçirme, bu hastalığın en belirli semptomlarındandır. Bu hastalığa bağlı bayılmada müvekkilin ifade ettiği gibi hastanın bir anda hayatla bağı kopmakta, hiçbir duyu ve hissiyat olmadan hasta ölüm gibi bir an yaşamaktadır. Bayılma halinin artması ise hastalığın ilerlediği, riskin arttığı anlamına gelmektedir. Barım cezaevinde daha önce de birçok defa bayılmış, revire kaldırılmıştır.
Barım’ın hayati tehlike oluşturan bir diğer hastalığı beynindeki anevrizmadır.
Beyninde 7 mm anevrizma ve üzerinde bebeği olan diğer bir anevrizma bulunmaktadır. Anevrizma bir kan damarının duvarında patlamak üzere olan anormal bir çıkıntı veya balonlaşmadır. Anevrizmalı bir beyinde beyin kanaması riski daima bulunmakta olup anevrizmaların sıkı bir şekilde doktor tarafından takip edilmesi gerekmektedir. Silivri Devlet Hastanesi beyin ve sinir cerrahisi alanında uzman hekimler tarafından tanzim edilen 12 Mayıs 2025 tarihli raporda Barım’ın beynindeki anevrizmanın genişlediği, ilaçlı kontrast önerildiği ve sıkı takip edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yine baygın hali bu hastalığın da semptomlarındandır. Nitekim, yerde koğuşunda baygın şekilde yatan bir kadının hipertansiyona bağlı basıncın artması nedeniyle beyin anevrizmasının kanamış olması da yüksek ihtimal dahilindedir. Bu halde hastaya saniyeler içerisinde müdahale edilmediğinde ölüm gibi geri dönüşü olmayan sonuçlar meydana gelecektir.
Barım, ayrıca şeker hastası olup bünyesi her türlü hastalığa açıktır. Bunun birlikte geçmişte zatüre hikayesi de bulunmaktadır ve akciğerinde takibi yapılan bir nodülü bulunmaktadır. İlaveten kronik yüksek ölüm riski olan uyku apnesi de vardır. REM uyku evresinde çok şiddetli olmak üzere ağır obsturiktif uyku apnesi bulunmaktadır, bu durum ciddi şekilde hayati risk taşımaktadır. Romatolojik hastalıkları da bulunmaktadır ve eklem bozuklukları saptanmıştır. Fibromiyaliji teşhisi konulmuş olup bu hastalık beyin ve omuriliğin ağrılı ve ağrısız sinyalleri işleme biçiminin etkilenmesine bağlı ağrı hassasiyetinin arttığı merkezi sinir sistemini etkileyen bir rahatsızlıktır.
Barım tutuklanması ile birlikte hastalıklarının şiddeti giderek artmış, sağlığını kaybeder hale gelmiştir. Cezaevinde defalarca kez rahatsızlanmış, birçok kez cezaevi revirine kaldırılmış, birçok kez de hastaneye sevk edilmiştir.”
Hiç inandırıcı değil. Koyun sürüsü gibi güttüğü oyunculardan bi parça rol yapmayı öğrenmiş olamaz mı? Doğru olsa bile, sanat dünyasını tekeline alıp, karşı duranlara piyasada var olma şansı tanımamış bir canavar sonuçta. Buna da üzülecek değiliz
nihal candan için gülen sevinenler bu moruk için üzülürler
Ümit Özdağ gibi namaz kılmam engellendi deseymiş :)