Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen'in Zorunlu Aşı Getirilmesi ile İlgili Sözleri Aşı Karşıtlarını Kızdırdı!

Henüz yaklaşık bir buçuk yıl olsa da uzun yıllardır hayatımızda gibi hissettiğimiz Covid-19'un aşısı giderek yaygınlaşıyor. Kitle bağışıklığının oluşması için de nüfusun büyük bir çoğunluğu aşılanmalı. Ama ne yazık ki önemli bir kitle aşı olmaktan kaçıyor. Peki, aşılamanın artması nasıl sağlanmalı?

Covid-19 virüsü hayatlarımızı bambaşka bir yöne sürükledi.

İşlerimizi kaybettik, ekonomik olarak zora girdik, sevdiklerimizi kaybettik, belki ağır bir şekilde biz de virüsü geçirdik, sağlığımız için evlerimize kapanıp özgürlüklerimizden olduk.

Ancak yakın geçmişte farklı ülkeler tarafından farklı aşıların bulunması hepimiz için umut oldu. Bununla birlikte de aşılama serüveni başlamış oldu.

Hatta aşılamanın yüksek olduğu pek çok ülkede hayat neredeyse normale döndü bile.

Ülkemizde de aşılama öncelik gruplarına göre birkaç ay önce başladı. Aşı vardı-yoktu derken geçtiğimiz ay Uğur Şahin ile yapılan anlaşmanın ardından süreç hızlandı ve herkese umut oldu.

Ancak iddialara göre beklenmeyen bir durum oluştu. Yaş grubunun düşmesi ve öncelikli gruplara yenilerinin eklenmesi ile hızlanan aşılamada, pek çok insanın aşı randevusuna gelmediği ve bu sebeple diğer insanların da aşılanamadığı veya aşıların ziyan olduğu söylendi.

Bu iddialar da "Aşılar zorunlu tutulmalı mı?" gibi düşüncelerin yaygınlaşmasına sebep oldu.

Ya da aşı olmayanların bir şekilde cezalandırılması, sosyal hayattan kısıtlanması vs. gibi.

Bununla ilgili Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, katıldığı bir programda aşının zorunlu tutulması, zorunlu aşının anayasaya uygunluğu ve olmaması durumunda 2-3 yıl hapse atılması gerektiği ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Bu açıklamalar da aşı karşıtlarının tepkisine yol açtı.

⬇️

⬇️

⬇️

⬇️

⬇️

⬇️

⬇️

Siz zorunlu aşılama ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Hapis cezası olmasa bile, aşı olmayanlara bir yaptırım uygulanmalı mı?

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
13.06.2021

Aşı karşıtı diye bir kitle yok.Sorgulayan bir kitle var öncelikle şunu kafanıza sokun.Ve bu bir bireyin en doğal hakkıdır.Eğer aşı olmaya gittiğinizde,önünüzdeki kağıtta,siz bir deneksiniz ve bu aşının yıllar içinde oluşabilecek yan etkilerinden biz sorumlu değiliz.tamamen sizin tercihinizdir diyerek imza atmam isteniyorsa,benim de bunu sorgulamaya hakkım vardır.Ya da yaptırmama hakkım.Nasıl aşı olanlara saygımız varsa ve biz onları yobaz,çomar,cahil diye damgalamıyorsak,aynı saygıyı karşı tarafta durmak zorunda.

Pasif Kullanıcı
13.06.2021

Herkesin kendi bedeni.Bırakın artık şu ikiye bölünmüşlüğü.Aşı bir kurtuluş değil,kökünden çözüm değil.aşı olduk olay bitti değil.Bu pandemi yüzünden acil alınan bir uygulama ve bunun için bir 5-10 yıl zaman yok.çünkü insanlar ölüyor evet.Mecburen insanlar üzerinde deneniyor.Bunun dsö olsun bilim insanları olsun hepsi farkında.5 10 sene sonra (ki inşallah olmaz) olumsuz yan etkileri çıkarsa hiç bir sorumlu özür de dilemeyecek.çünkü buna gönüllü olduğun için imza atıyorsun.sorumlusu sadece sensin.Bırakında buna kişi kendisi karar versin.herkes birbirine bu konuda saygı duysun.bir sürü bilim insanı bunu anlatıyor.onlarda mı cahil.bırakın insanlar araştırsın.kendi kararını kendi versin.

13.06.2021

Bir çok insan kendi bedenimiz sorguluyoruz falan yazmış. İyi sırgulayın kardeşim ama sonuçlarına da katlanın o zaman. Bir hemşire olarak kaç tane meslektaşım hayatından oldu, sağ kalanlar da çoluğundan çocuğundan ayrı kalmak zorunda kaldı aylarca.. aşı belki hastalığı bitirmeyecek ama vücudu bu virüse hazırladığı için daha hafif semptomlar yaşanacak, ölümlerin sayısı azalacak. Tamam belki onam formlarında ölüm riski bs yazması göz korkutuyor amaacilde serum taktırmaya gittiğinizde açılan damar yolunun bile riskleri var. Tamam hapis biraz abartı ama aşı olmuyorum diye ortalığı yıkanlara da bir yaptırım uygulanmalı bana göre. Çünkü belli bir oranda bağışıklık kazanamadığımız sürece ülke normale falan dönemez. Okuldan uzak kalan öğrencileri, iflas eden hatta intihar eden esnafı, kendini riske atarak ailesine bakabilmek için çalışmak zorunda olan insanları ve istifa etme hakları bile dondurulan sağlık çalışanlarını düşünün biraz..

13.06.2021

Reşit olan kimseyi bu konuda zorlamamamız gerek. İster olur ister olmaz. Yaptığımız bir çok şeyin dolaylı ya da dolaysız başkalarına zararı var. Suyunu çıkarırsak hepimizin kafese kapatılmasına kadar gider bu güvenlik işi. Mesela ben her araba kullandığımda bir kaza ihtimali oluşuyor ve başkalarına ve kendime tehlike oluşturuyor. Bu durum araba kullanmanın yasaklanması gerektiği anlamına gelmez. Ya da boyumdan daha derin sularda boğulma ihtimalim var. Bu açıkta yüzmemin yasaklanması anlamına gelmez. Her şeyi yalnızca toplumsal fayda açısından değerlendiremeyiz. Ancak tekrar ediyorum, reşit olanlar için geçerli bu dediklerim.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ