Kütahya’daki Zafer Havalimanı’nı bu yılın ilk altı ayında sadece 21 bin yolcunun kullandı. Şirkete verilen garanti yolcu sayısı ise 658 bin 866. Yayınlanan rapora göre; 329 bin 433 olması gereken yolcu sayısı, beklenenin çok altında kaldı.
Kütahya’daki Zafer Havalimanı’nı bu yılın ilk altı ayında sadece 21 bin yolcunun kullandı. Şirkete verilen garanti yolcu sayısı ise 658 bin 866. Yayınlanan rapora göre; 329 bin 433 olması gereken yolcu sayısı, beklenenin çok altında kaldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Türkiye’deki havalimanlarının 2022 yılının ilk 6 aylık performans raporunu yorumladı.
ANKA haber ajansının geçtiği habere göre; Kasap’ın konu ile ilgili açıklaması şu şekilde;
“Devlet Havalimanları İşletmesi, 2022 yılının ilk 6 aylık performans raporlarını yayınladı. Buna göre Zafer Havalimanı, Türkiye’ye ve ekonomimize yine bir faciayı yaşatıyor. Zafer Havalimanı’nın ilk 6 aydaki yolcu sayısı 14 bin. Dış hat yolcu sayısı ise 7 bin 900. Toplamda hemen hemen 21 bin yolcu hizmet almış. Vadedilen, yolcu garantisi verilen sayı ise 658 bin 866. Yani müteahhidin lehine yüzde 96’lık bir yanılma payı var. Yani uçmayan uçak, gitmeyen yolcu için bu şirketlere para aktarılıyor. Bu seneki aktarılacak olan bedel de 7 milyon euro civarında. Euro kuru da çok yükseldiği için hesabı tutmaz bir şekilde, 250 milyon euroya yakın toplamda, 49 yıl boyunca bu firma sürekli olarak beslenecek. Allah sonumuzu hayretsin”
%96 yanılma payı nedir? Arkadaş nasıl bir hesap yaptınız ne olur açıklayın okullarda ders olarak işlensin bu konu
Göz göre göre hırsızlık anasını satayım, Kütahyaya kim niye gitsin, yanlış anlamayın kötülemek için söylemiyorum ama burası ne turistik nede sanayi için fazla önemli bir şehir değil ve Eskişehir Kütahya arası sadece 78 km, gelecek olan insan Eskişehire uçakla gelip Kütahyaya otobüs veyahut servis ile geçebilir rahatça, nerden baksan gereksizce bir masraf yani.
Tiksindirici borç, iğrenç borç ya da korkunç borç; bir ülkenin despotik hükümetinin yerine gelen demokratik hükümetin kendinden önce gelen yönetimin edindiği borçların devletin yararına değil; mevcut ulusal ve uluslararası kanunlara uymayarak veya kanunları kendi işine yarayacak şekilde esnetip yolsuzluk içinde diktatörün kendisinin veya bir zümrenin çıkarlarına yönelik yapıldığını öne sürerek geri ödemek istemediği borçları ifade eder