Bizler dünyanın tam da gördüğümüz, algıladığımız gibi olduğuna inanırız. Ama gerçekten de öyle midir?
Bizler dünyanın tam da gördüğümüz, algıladığımız gibi olduğuna inanırız. Ama gerçekten de öyle midir?
Çevresel görüş, gözlerinizi odakladığınız noktanın etrafını çevreleyen alanla birlikte, belirli bir anda gördüğünüz her şeydir. Örneğin şu anda bilgisayarınızın ekranına odaklanıyorsunuz ve aynı zamanda bilgisayarınızın klavyesini, ekranınızın ardındaki odayı, duvarda asılı olan resmi ve hatta belki pencerenizin dışındaki manzarayı da görebiliyorsunuz. Yapılan son çalışma ise, çevresel görüşünüzün az ya da çok bir illüzyondan ibaret olduğunu kanıtlıyor.
Çalışmanın amacı, odak noktamızın etrafını çevreleyen alanın beynimiz tarafından tamamlandığını kanıtlamaktı. Sonuçlara göre beynimiz gerçekten de çevresel görüşümüzde kalan ayrıntıları belirli bir düzene oturtarak bize tam bir görüş, tam bir resim vermeye çalışıyor.
'Görsel uyaran çok fazla olmadığında beynimiz boşlukları dolduruyor. Çevresel görüşte beynimiz, bizlere etrafta olandan çok daha az detay gösteriyor, yani bizi çevreleyen alanı basite indirgiyor. Biz de buradan yola çıkarak çevresel görüşümüzün optik illüzyonlar yaratıp yaratmadığını görmek istedik.'
Katılımcılara şekil, ışık ve renk açısından birbirinden farklı bir dizi resim gösterildi ve odak noktalarında kalan alanla resmin tümünün tek bir desen oluşturduğunu gördükleri anda bilgisayarın faresine tıklamaları istendi.
Otten sonuçlarla ilgili şunları söylüyor:
'Çalışmanın sonuçları, doğru şartlar altında çevresel görüşümüzün optik bir illüzyona dönüştüğünü gösteriyor. Boşlukları doldurmak, beyinlerimiz için çok temel bir algı mekanizması ve bu sebeple bu illüzyonu gündelik yaşamımız içinde de tecrübe ediyor olmamız çok büyük ihtimal.'