Cesur Yeni Dünya Kitabının Edebiyat Tarihinin En İyi Önsözlerinden Birine Sahip Olduğunun 10 Kanıtı

İngiliz yazar Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya adlı kitabı çoktan dünya klasikleri arasına girdi bile. Romanın kurgusu Londra'da, 26. yy'da geçmektedir.

Okura distopik bir atmosfer oluşturan bu yapıt, içeriğinin birey üzerinde ufuk açıcı özelliğinin yanı sıra, sahip olduğu önsözle de dünya literatürünün en iyi önsözlerinden birine iyelik etmektedir.

İşte kitabın değerini kat be kat arttıran muhteşem önsözden 10 şahane örnek...

1. Kronik vicdan azabı ve insanın temizlenmesi üzerine...

''Kronik vicdan azabı, tüm ahlakçıların hemfikir olduğu gibi, hiç de

istenmeyen bir duygudur. Eğer kötü bir davranışta bulunduysanız,

pişmanlık duyun, elinizden geldiği kadar durumu düzeltin ve bir dahaki

sefere daha iyi davranmaya bakın. Ne sebeple olursa olsun hatanızın

üzerinde kara kara düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak

değildir.''

2. Sanatın ve insanın ahlak anlayışı ilişkisi...

''Sanatın da kendi ahlak anlayışı vardır ve ahlakın kuralları çoğu bildiğimiz etik kurallarıyla aynı, ya da en azından benzeridir. Örneğin, kötü sanat eserlerimizden duyduğumuz vicdan azabı, kötü davranışlarımızdan dolayı hissettiğimiz vicdan azabı denli istenilmezdir. Kötü olan yanları belirlenmeli, açıklanmalı ve mümkünse gelecekte bunlardan kaçınılmalıdır.''

3. İnsan ve akıl sağlığı üzerine...

''Bugün akıl sağlığının imkansız olduğunu göstermeyi hiç de arzulamıyorum. Aksine, akıl sağlığının daha ziyade az bulunan bir fenomen olduğu konusunda geçmişteki denli emin ve hüzünlü olmakla birlikte, bunun başarılabileceğine inanmaktayım ve daha fazla başarıldığını görmek isterim.''

4. Pozitif bilimlerin işlevselliği ve yaşamın niteliği üzerine...

''Fizik, kimya ve mühendisliğin zaferleri, sözü edilmeden benimsenir. Özgül olarak betimlenmesi gereken bilimsel gelişmeler; biyoloji, fizyoloji ve psikolojide gelecekteki araştırmaların sonuçlarının insanlara uygulanmasıyla ilgili olanlardır. Yaşamın niteliği, sadece yaşam bilimleri sayesinde köklü bir biçimde değiştirilebilir.''

5. Madde bilimleri ve atom enerjisi devrimi...

''Madde bilimleri, yaşamı yok edecek ya da yaşamı imkansız derecede karmaşık ve rahatsız kılacak biçimde uygulanabilirler; ancak, biyolog ve psikologlar tarafından araç olarak kullanılmadıkça, yaşamın doğal biçim ve özelliklerini değiştirmek için kullanılamazlar. Atom enerjisinin açığa çıkarılması insanlık tarihinin büyük bir devrimidir, ancak (kendimizi parçalara ayırıp tarihi noktalamazsak) en son ve en nüfuz edici devrimi değildir.''

6. Otuz Yıl Savaşları ve şirket muhafazası anlayışı...

''Otuz Yıl Savaşları'nın akla hayale gelmedik dehşeti insanlara bir ders vermiştir ve yüzyıldan uzun bir süredir Avrupa'nın politikacıları ve generalleri askeri kaynaklarını yıkıcı boyutlarda kullanmaktan ya da düşman tamamen yok edilene dek savaşmaktan bilinçli bir şekilde kaçınmışlardı. Saldırgandılar, elbette gözlerini kâr ve zafer hırsı bürümüştü; ama aynı zamanda tutucuydular, ne pahasına olursa olsun dünyalarını bütün olarak, başarılı bir şirket olarak korumaya kararlıydılar.''

7. İç devrim, dış dünya...

''Gerçekten de devrimci devrim, dış dünyada değil, insanların ruhları ve bedenlerinde gerçekleşmelidir.''

8. Uyuşturucu etkisi...

''Uyuşturucu, filmler ve radyonun etkisiyle gündüz düşleri kurma özgürlüğüne ek olarak cinsellik tebasını, yazgıları olan köleliğe razı etmede yardımcı olur.''

9. Propaganda, politika ve insan ilişkisi üzerine...

''Eğer zulüm, tasfiye ve çatışmanın diğer belirtilerinden kaçınılacaksa, propagandanın olumlu yönleri, olumsuz yönleri denli etkinleştirilmelidir.''

10. İnsanlık tarihinin geleceği üzerine aforizmalar...

''Gerçekte eğer merkezileşmeyi ve uygulamalı bilimleri, insanı amaca araç yapacak şekilde değil de özgür bireylerden oluşan bir ırkı yaratmanın aracı olarak kullanmayı seçmezsek, elimizde yalnızca iki alternatif kalıyor: ya bir dizi ulusal, militarize totaliteryanizmler, ki dayanakları atom bombasının dehşeti ve sonuçları da uygarlığın yok edilmesidir; ya da ulusal sınırların da ötesinde totaliter bir rejim, ki bu da genelde hızlı teknolojik gelişme ve özelde atom devriminin sonucu olarak ortaya çıkacak olan ve verimle istikrar ihtiyacı nedeniyle Ütopya'nın refah tiranlığına dönüşecek olan toplumsal kargaşayla doğar. Paranı öder, şansını denersin...''

Popüler İçerikler

Ünlü Restorandaki Bir Buçuk Porsiyon Adana Kebabının Hesap Tutarı Dudak Uçuklattı
Nusret, 2022 Dünya Kupası Finalinde Sahaya ‘Kaçak’ Girmiş! Nusret Yüzünden Türk Yöneticinin Hayatı Kararmış!
İdeal Evlilik Yaşı Tartışması Aldı Başını Gitti "Çağımız 30 Yaşından Önceki Evliliği Taşıyamaz"