Birleşik Krallık'ta elinizde somon balığıyla böyle bir fotoğraf çektirmeye kalkarsanız ,başınız ciddi anlamda dertte demektir. Çünkü 1968 yılında çıkarılan bir yasaya göre, şüpheli bir durum arz edecek bir şekilde, elinize somon balığı almanın hapis cezası bulunmakta. 'Şüpheli'nin ne kadar muğlak bir tanım olduğunu düşünecek olursanız, iyi si mi; siz siz olun somon balıklarından uzak durun.
'Thames' bölgesindeki tüm kuğular; Kraliçe'nin şahsi mülkü olarak sayıldığı için, onlardan birini öldürmenin ya da öldürüp yemenin ciddi sonuçları bulunuyor.
1872 yılında çıkarılan ve yer yer muğlak ifadelerle bezeli 'Ruhsat Kanunu'na göre, halka açık yerlerde sarhoş olmak yasa dışı bir eylem olarak kabul ediliyor. Ve para cezası var. Şayet ödemezseniz, kendinizi bir anda hakim karşısında buluyorsunuz.
Wİsconsin Eyaleti'nde bulunan hapishanelerde, mahkumlara orijinal (halis muhlis) tereyağı yedirmek, kanunu yakından ilgilendiren bir konu. Şayet dağıtılan saf tereyağı değilse (katkı maddeli vb.), kanuna göre, 100 dolardan 1000 dolara kadar para cezası var. Hatta kimi durumlarda, para cezası mahkumiyete bile dönüşebiliyor.
Belki inanmayacaksınız ama Avustralya, Viktorya'da patlayan ampulünüzü çıkarıp, yerine yenisini takamıyorsunuz. Çünkü kanun var. Burada asıl merak ettiğimiz, böylesine bir kanunun yürürlüğe girmesine, ne tür bir olayın ya da trajedinin sebep olduğudur...
Hindistan'da yasak aşk yaşayan evli bir erkek ve kadın, şayet yakalanırlarsa; oldukça farklı muamelelere tabi tutuluyorlar. Böylesi bir durumda yakalanan kadınlar, ellerini kollarını sallaya sallaya durumdan yırtarken; eşini aldatan erkekler ise ağır işkenceye bile maruz kalabiliyor.
1910 yılında çıkarılan bir kanunla, garlarda öpüşmek yasaklanmış. Yasağın nedeni ise, trenlerin gecikmesine sebebiyet veren uzun veda öpücükleriymiş..
Ülkenin kuzeyindeki kimi şehirlerde, kalabalık caddelerde çalışan hayat kadınlarının, kendi güvenlikleri için üzerilerine fosforlu (ışıkta parlayan) ceketler giymeleri, kanuni bir zorunlulukmuş.
Yürürlükte olan bir yasaya göre, domuzlara hiçbir suretle 'Napolyon' adı verilemiyor. Buna göre muhtemelen, George Orwell'in 'Hayvan Çiftliği'ni okumak da yasaktır.
Ohio'da, nedendir bilinmez ama balıkları sarhoş etmek, ciddi bir suç. İşin anlaşılmaz tarafı, böyle bir şeyi; kimin neden isteyeceğidir.
Florida'da bekar kadınların, cuma günleri tek başlarına paraşüt atlayışına gitmeleri, bir kanunla yasaklanmış.
Milano şehri sakinlerinin, sokağa çıktıklarında; şayet bir cenazeye ya da hastaneye gitmiyorlarsa, suratlarını asarak gezmeleri çıkarılan bir kanunla yasaklanmış. Gülmeyin çünkü ağır para cezası bile varmış.
Singapur'da eğer tedavinizin bir parçası değilse ve doktorunuz tarafından reçetenize yazılmadıysa, sokakta sakız çiğnemeniz, kanuna göre bir suç. 'Ben anlamam çiğnerim' derseniz, 500 dolara varan para cezalarıyla karşılaşmanız kaçınılmaz olur.
Brezilya'da, atların ve eşeklerin, k.çlarına bez bağlanmadan şehirlere sokulmaları ciddi bir suç.
Avustralya, Viktorya'da, pazar günleri öğleden sonra, kadınların pembe renkte seksi iç çamaşırları giymesi yasak.
Japonya'da erkeklerin bel çevrelerinin, 78.74 santimden; kadınların ise 88.9 santimden fazla olmaları, kanuna göre bir suç. Takibini yapan var mıdır, bilinmez...
İnsana 'Tuvalete nasıl gireceğim' dedirten kanuna göre, apartmanda oturanların gece saat 10'dan sonra sifonu çekmeleri bir suç..
Milletin ülkesinde kuğu öldürülmesinin sonucunda bile ciddi cezalar alınabiliyorken , ülkemizdeki karısına işkence yapıp öldüren o. çocukları , tecavüzcüler ve sübyancılar nedense serbest kalıyor.. Göz göre göre bi kadını daha ellerine veriyoruz. Yazık.
hani kadın erkek eşittik la? hindistanda aldatan erkeği çükünden tavana asıyorlarmış.
sıçmakda yasak mı gurban