Doğan Haber Ajansı'na (DHA) konuşan ve projenin başından itibaren kapalı galeri bakır işletmesi olduğunu belirten Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Avukatı Bedrettin Kalın, proje sahası bitişiğinde askıda bekleyen açık galeri altın işletmesi de bulunduğunu kaydederek, 'Başbakan’ı birileri fena halde işletiyor' dedi.
Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Avukatı Bedrettin Kalın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Cerattepe ile ilgili açıklamalarını izlerken üzüldüğünü, Başbakan’ı çevresindekilerin yanılttığını iddia etti. Başbakan’a verilen bilgilerde hata ve yanlışlık olduğunu öne süren Kalın şöyle konuştu:
'Başbakan’ı birisi işletiyor ama kim işletiyor bilmiyorum. Cerattepe projesi 1989 yılında başlayan 20 yılı aşkın bir projedir. Bu proje başından itibaren hiç değişmemiştir. 3 şirketin değiştiği Cerattepe'deki proje kapalı galeri bakır projesidir. Başbakan'ın 'Açık işletme olan proje değiştirilerek kapalı galeriye dönüştürüldü' ifadesi gerçek dışıdır. 1989 yılından buyana proje kapalı galeri bakır projesidir. Başbakan’ı birileri yanıltıyor. Bunu kendisine anlatmak üzere görüşme başvurusunda bulunacağız.'
Kapalı galeri bakır işletme sahası bitişiğinde şirketin açık altın galeri işletme başvurusunun da bulunduğunu ifade eden Kalın şunları söyledi:
'Başbakan 'açık işletme olsaydı çok büyük zararlar olacağını ben de kabul ediyorum' dedi ya, öyle bir başvuru da var. Bu yönde ÇED başvuruları da var. Askıda tuttukları açık işletme projesi var. Dava konusu edilen proje 1989 yılından bu yana kapalı galeri bakır işletmesidir. Başbakan’ı birileri fena halde işletiyor.'
Başbakan Davutoğlu’nun projenin ülke ekonomisine katkı sağlayacağı yönündeki açıklamalarına da değinen Kalın sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bu devlet projesi değildir. Buradan çıkarılacak rezerv her neyse bu kişi alacak. Sanki devletin bir projesi gibi anlatılıyor. Maden kanununa göre buradan devletin alacağı pay yüzde 2’dir. Bunun yarısı da işçi çalıştırıldığı için düşülecek, devlete yüzde 1 kalacak. Sanki devletin bir zenginliğiymiş, bu zenginliği devlet alıp kullanmak zorundaymış gibi ifade ediliyor. Ne zaman bir özel şirket devletle bu kadar bütünleşti. Başbakan ne zamandır özel şirket adına konuşuyor?'
Artvin’de orman muhafaza memurluğundan emekli 62 yaşındaki İsrafil Subaşı da, yıllarca görev yaptığı ve koruduğu Kafkasör Yaylası ve Cerattepe mevkisindeki maden projelerine tepki gösterdi. Subaşı şöyle dedi:
'Bu madeni çıkarırlarsa Artvin haritadan silinir. Bu maden kapatılmalıdır. Büyüklerime sesleniyorum. Kafkasör’deki bu maden işini kaldırın. Allah korkusu varsa bu madeni kaldırın. Bu gözyaşlarımı görüyor musunuz? Ben orman muhafaza memuru olarak yıllarca oradan ekmek yedim. Bizi barajlar nedeniyle köyümüzden de çıkardılar. Şimdi ben nereye gideyim. Kafkasör’e el vurmasınlar. Oradan ellerini çeksinler.'
Gurbette yaşadığını, Cerattepe’deki olaylar nedeniyle memleketine döndüğünü belirten Rafet Ersoy ise tepkisini şöyle dile getirdi:
'Ankara’dan 32 kişi yola çıktık. Polis 15 defa yolumuzu kesti, kimlik sorgulaması yapıldı. Teröristsek bizi toplayın o zaman. Bir adam için bütün ülke emniyeti teyakkuzda. Bu memleket bizim. Bu ülkenin doğal güzellikleri bir adama peşkeş çekiliyor. Ben çocukluğumda hayal ettiğim Kafkasör dağlarını görmek için geliyorum ve memleketime giremiyorum. Gerçekten yazık.'
Artvinli diğer vatandaşlar da yıllarca baraj ve diğer projeler için fedakarlık yaptıklarını ancak şimdi ellerin Artvin’in üzerinden çekilmesini istedi.
Başbakan Davutoğlu, dün Ankara Valiliğinde il brifingi almış ve sonrasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.
Davutoğlu, gazetecilerin Cerattepe ile ilgili sorusu üzerine şunları söylemişti:
Gelişmeleri yakından takip ettik. Bir kere daha ifade etmek isterim. Türkiye’nin havası, suyu, taşı, toprağı, güneşi, hepsi, hepimize emanettir. Türkiye’nin her köşesindeki çevrenin korunması bizim en asli görevlerimiz arasındadır. Dünyanın en güzel coğrafyalarından biridir. Onların korunması bizim için asli bir görevdir. Aynı şekilde Türkiye doğal kaynak bakımından çok zengin imkanlara sahip bir ülke değil. Yani doğalgazımız, kaynağımız.
'Hepimizin üzerinde anlaşması gereken iki prensip olmalı'
Ama maden bakımından zengin bir ülkeyiz. Çoğu zaman da bu zenginliği yeterince kullanmadığımız konusunda eleştiriye muhatap oluyoruz. Maden kaynakları zengin olan bir ülke olarak bu kaynakları değerlendirmek de ekonomik zenginliğimiz bağlamında görevimizdir. Mesele bu iki görevi birbiriyle çelişmeden yapabilmek. Yani hepimizin üzerinde anlaşması gereken iki prensip olmalı, ister çevreci ister enerji kaynaklarını kullanmaya dönük bir yaklaşım içinde olalım. Gelin şu iki meselede anlaşalım: Bu ülkenin havasını, suyunu, taşını, toprağını hep beraber koruyacağız. Aynı şekilde bu ülkenin doğal kaynaklarının da ekonomiye bir katkı olarak gelmesi için hep beraber çalışacağız. İlla birini diğerine karşı tercih etmek zorunda değiliz.
'Artvin’in o güzelliklerini korumak bizim borcumuz'
Her zaman Artvinlilere söylüyorum, şeçilmiş bir şehirsiniz. Artvin’in o güzelliklerini korumak bizim borcumuz. Artvinlilere de sesleniyorum, bütün çevreci ya da sivil toplum kuruluşlarına da. Bu iki prensipte anlaşalım, çevreyi koruyacağız, yer altı zenginliğimizi de ekonomimize katkı olarak sunacağız. Birlikte gerçekleştireceğimiz inanıyorum.
Diğer bir yandan, Artvin’de bir grup gencin tulum ve gitar eşliğinde Cerattepe’deki madencilik faaliyetlerine karşı bestelediği ve sosyal medyada paylaştığı türkü kısa sürede binlerce kişi tarafından dinlendi. Türkünün dizelerinde, 'Dağuma yeşiluma, elişma Artvin'uma. Artvin halkı yenilmaz, uğraşma hiç boşuna' ifadeleri yer aldı.
DHA
Yalnız adam iyi laf sokmuş.Devletin karı %1 iken neden başbakan bu kadar yırtınıyor ? ACABA NEDEN ?
Sanırım Sn. Davutoğlu "İşletme" mezunu... Bu kadar işletildiğine göre...
işletmenin sahibi zamanında '' bu milletin a..... koyacağız'' diyen adam.... helal olsun adam sözünün eri çıktı ''artvinin a... koyacak'' akp'lilerin artvinlileri pkk sempatizanı gibi göstermeye çalışmaları sadece akp yakışırdı gerçekten gururumuzsun akp.....