Akabinde kendi hayatınla alakalı aldığın ya da almayı tahayyül ettiğin tüm kararlar üzerinden yargı dağıtmaya başlarlar. Bunlar bireysel olarak, kendi başlarına el alem olamadıklarından dolayı, el alem olgusunun içine mütemadiyen dahil olsalar da bireysel hayatlarında, kendileri de el alemden korkarlar. Çünkü el alem aslında görünmez ezoterik bir tarikat gibi alttan alttan işini görmeye devam eder. Ve bu sayede de yaşanmışlıkların destanını yazamayanların sayısı günbegün artar artar ve artar. Bu kadar bireysel bir hayat sürüyorken herkes, bu el alem olgusu nasıl oluyor da oluşuyor ve bizi yöneten, bize yargı dağıtan, üstümüzde tahakküm kuran, tüm hareketlerimizi kontrol eden bir hal alıyor anlamak mümkün değil.
Ama bunu anlayabilmek için çok başarılı iki önemli akademisyen kolları sıvamışlar. Ki bunlardan biri benim çok sevgili dostum olan Londra Brunell Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Mustafa Özbilgin ve yine onun akademisyen dostu Dr. Ebru Soytemel.
Açıkçası bu çalışmanın sonucunu hem ankete katılan biri olarak hem de hayatımızı bu denli alt üst etme gücüne sahip olan adeta gizli ezoterik bir örgüt tadındaki bu “El alem” kavramı kimler için ne ifade ediyor ben de çok merak ediyorum. Bu kavramın ne ifade ettiği üzerinden araştırmanın daha geniş kitlelere yayılabilmesi adına da buradan anketin linkini sizlerle paylaşıyorum. Ankete katılır ve hiç yormadan, keyifle ve emekle hazırlanmış bu soruları sizler de cevaplarsanız ne de güzel olur. Tadından yenmez. Araştırma sonucu çıktığı zaman da çıkan neticeye birlikte bakar ve yine buradan beraber istişare ederiz.
Haydi o zaman buyurun link’i buraya bıraktım…
Instagram
Twitter
Linkedln
Facebook