Cenk Yüksel Yazio: Bir Kuşağın Daha Beyin Göçü Gerçekleşti. Çabana Teşekkürler Melih Bulu!

Güya demokrasinin var olduğu bir ülkede yaşıyoruz ya! 

Siyasilerin seçimle belirlendiği bir düzen içerisinde üniversite rektörünün atanması da nereden çıktı? 

Üniversiteler ki geleceğimizin asıl inşa edildiği ve ülkenin bekası için kalifiye, modern, özgür düşünen, fikri hür, vicdanı hür gençlerin yetiştiği yerler iken bireysel ve toplumsal düşüncenin, yaşam şeklinin ve hayat görüşünün artık şekil almaya başladığı merkez üsleridir.  Bu görüş sonradan değişir ya da değişmez. Bu ayrı bir konu. Neticede bugün sol partide varlık gösterip, güya canını dişine takarcasına politikalarını ve düşüncelerini savunan insanların dahi, iyi bir transfer teklifiyle sağ bir partinin neferi olduğunu görmek bile mümkün iken bu çocukların, çocuklarımızın hayat ve düşünce tarzlarının değişmesi de pek tabi haklarıdır. Doğaldır.  

Ama asıl konu burada değişim değil de değişime hunharca kapalı olmaktır. Bugün değişime kapalı olup, bu değişimi ötelemek, engellemek isteyenler de zamanında, kendi içlerinde bir gün dünyayı değiştireceklerine inançları sonsuz olan devrimcileri değiller miydi?  

Ama bir yerde bir şey oluyor ve bu düşünceler kökten değişiyor. Zamanın devrimcileri koltuk, para, güç uğruna kendi geçmişlerini ve gelecek kuşakların da geleceklerini değiştirebiliyorlar. O yüzden kişisel olarak, hiçbir siyasi partiye, hiçbir aidiyete, hiçbir tarihe inanmıyorum. İnanmayacağım. Çünkü insan siyaseti de, aidiyeti ve tarihi de kendine göre öyle güzel beziyor ki. İnanılır gibi değil.

Asıl konuya gelecek olursam;

Çağrılmayan yere sucular ve sütçüler gider diye bir laf vardır. Çok da doğrudur. Şahsi olarak düşündüğümde, bunca bilimsel, çağdaş ve akademik insanların olduğu bir yerde, istenmediğime dair yoğun bir uyarıcıya maruz kalacağım ve hâlâ o koltukta oturacağım. Şahsen gururuma yediremem. Her ne kadar bu durum menfaatime hizmet ediyor olsa da. O sebeple Melih Bulu‘nun da bir an önce görevden affını istemesi çok şık bir hareket olur diye düşünmekteyim. Daha önce edenler gibi Instagram’dan bile olabilir bu istifa. Hiç sorun olmaz kimse için. Çünkü göreve devam ettiği süre içerisinde oturacağı koltuğun sahibi olan üniversitede eğitim alan çocuklarımız, evlatlarımız, geçimlerini bizim vergilerimizle sağlayan polislerden dayak yiyorlar. 

Ben bu ülkeye, protesto hakkını kullanan çocuğuma, polis dayak atsın diye vergi vermiyorum. Dolayısıyla polise benim çocuğumu yak, yık, döv diye maaş ödemiyorum.  Kamu görevi vatandaş için yapılmalıdır. Adı üstünde kamu personelisinizdir ve kendi vatandaşınıza birleri öyle istiyor diye el kaldırmak gibi bir lüksünüz de yoktur. Ya da kamu görevi yapıyor olmanız, benim çocuğuma yolda yürürken nereye bakması gerektiğini söyleme hakkını size vermez. Siz vatandaş için bu görevi yapıyorsunuz ve vatandaşın özgür iradesinin kontrolü sizlerin elinde değildir.  O yüzden yukarı da bakar, aşağı da bakar. Siz bu konuda bir hareket uygulatıcısı değilsiniz. Egolarınızı çocuklarımızda değil, devletin başına bela olan terör örgütleri, hırsızlar, alçaklar ya da tecavüzcüler ve tecavüzcü vakıflar üzerinde tatmin etmenizi öneririm. Yani işinizin aslında olması gereken yönünü hayata geçirmenizi!

Bunun haricinde son dönemde yine dikkatimi çeken bir konu da yine Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ise gündeme gelen LGBTİ derneklerine dair baskıcı tutum ve nefret söylemleri.

Bu başka bir yazımda detaylı olarak bahsedeceğim bir konu olmakla beraber, kısaca şunu söylemek isterim ki bir insan eşcinsel de olabilir, heteroseksüel de transseksüel de biseksüel de aseksüel de. Kimin ne yaşayacağı, hayat tarzı,  kişinin yaratılışı gereği  kişinin kendi özgür iradesine kalmıştır.  “Tarihimizde böyle olaylar mı var ki?” diyen vekillere, bakanlara yanıt olarak ise, Osmanlı devletinin 1858 yılında Tanzimat reformları esnasında eşcinsel ilişkiyi suç olmaktan çıkardığı gerçeğini belgeleriyle araştırmasını öneririm. Bizdeki ezberci eğitim anlayışı maalesef ki toplumun geneline okuma kültürünü zerk etmediği için, ülkenin bakanı ya da millet vekili bile kendi tarihini okumaktan çok uzak bir şekilde ezberci bir anlayışla konuşabiliyor. Bu da zaten bilimsel gerçeklerle değil de, hurafeler ve kişisel inançlarla yönetilen bir ülke olduğumuzu en açık şekilde gözler önüne seriyor.  

Son olarak Melih Bulu’ya bir tebrik de ben göndermek istiyorum. Gelir gelmez büyük bir başarıya imza atıp, zaten zamanında ülkeden göçmüş olan beyinlere yeni taptaze bir grup daha eklediniz. Şu dönemki son genç kuşağı da siz gitmek istemediğiniz için, beyin olarak gitmeye sevk ettiniz. Sizin menfaatleriniz doğrultusunda, oturmak istediğiniz koltuk, kaç beyini, kaç cevheri daha şimdiden fikri olarak yerinden yurdundan etti. Eğer bu sürecin sonunda o koltukta oturmaya devam ediyor olursanız, bilin ki bu sizin haklı gururunuzun değil, zorbalığınızın ve tarihe de bu şekilde geçeceğinizin kanıtıdır. 

Üniversiteler özgürdür. Üniversiteler özgür kalmalıdır. Hele ki Boğaziçi gibi bir okul Türkiye’ye örnek olurken, Boğaziçi’ni Türkiyeleştirmenin hiçbirimize bir faydası yoktur.  Olmayacaktır da. Çocuklarımız sokaklarda dayak yerken, bazıları ellerini kavuşturup bundan ne prim yapacağını düşünüyorsa hâlâ, biz önümüzdeki elli, yüz yıllarda da hâlâ Almanya ya da başka bir ülkede aşıyı bulan Türk’ü konuşur dururuz. Bir umutla sağlığımızı geri kazanacağımız aşıyı bekleriz ama o aşı bize asla gelmez. Aynen bugün olduğu gibi… Geçmiş olsun Türkiye….

Instagram

Twitter

Linkdln

Facebook

Popüler İçerikler

Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
İş Kadını Olan Eski Eşinden Aldığı Nafakayla Düğün Yapan Damat, Düğünden Sonra Nafaka İstemeye Devam Etti
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
YORUMLAR
03.02.2021

Çok acizler amk...reltörle beyin göçü ne alaka buna kendinizi inanırdınız mı yoksa..

Pasif Kullanıcı
03.02.2021

aslanım sen böyle uzun ve temele dayanan tezleri okuyamazsın, yazık 3 gram beynin var aşırı ısınmasın şimdi. Bak başka editörlerin tiktok içerikleri var, altına işeme akımı falan yayinliyolar onları izle. hadi anam kenarda kimseyi rahatsız etmeden sessiz sessiz oyna olur mu?

04.02.2021

Ulan şu adam için pırıl pırıl gençleri gözden çıkardınız ya yazıklar olsun be!!

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ