Euronews'in haberine göre, Türkiye'de yolsuzluk suçundan ceza alan ve Fransa'nın Paris şehrinde sığınmacı olarak yaşayan Cem Uzan'ın evine, 2017 yılının Ağustos ayında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından görevlendirilen Fransız bir icra memuru baskın düzenlendi.
Kasaları zorla açtıran memur, 2,1 milyar dolarlık hisseye el koymuştu.
El koyma kararına, mahkeme ilk etapta iptal etse de Ankara, Uzan'ın hisselerini farklı bir icra memuru aracılığı ile tekrar almıştı.
Salı günü, mahkeme Cem Uzan'ı haklı bularak el konulma tedbirine son verdi.
Cem Uzan'ın avukatı Matthias Pujos, söz konusu hisselerin büyük bir kısmının ÇEAŞ ve KEPEZ elektrik dağıtım şirketlerine ait olduğunu söylerken, dava sonucu ile ilgili 'Bu, Türkiye'nin mahkeme prosedürleri üzerinde uyguladığı taciz stratejisine son veren çok önemli bir zaferdir.' ifadelerini kullandı.
2013 yılında İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Cem Uzan'a 18 yıl 5 ay hapis ve 4,4 milyar TL adli para cezası verildi. Ceza, Yargıtay tarafından 2015 yılında onandı.
Ceza aldığı suça bakıyorsun. Yolsuzluk suçu imiş. Şimdi bağımsız bir yargi olup araştırıp soruşturma açılsa asıl yolsuzluklari görecek millet de yok işte bağımsız yargı yok. Bu adam kendi halkini soymuyordu ama yabancı ülkeleri ve şirketleri soyma durumları vardı. Ve zaten seçime girdiğinde mali durumu yerinde idi. Kendi halkini soyacagini düşünmüyorum secilseydi. Ama bu adam yerine kendi halkının ekonimisinin içine edenleri seçtiler. Durum ortada.
Bu adamın siyasi hayatında yaptığı tek hata; henüz millet vekili seçilmeden, dokunulmazlık (!) almadan, tayyip erdoğana saldırmasıydı. Bağımsız millet vekili olsa, daha sonra mecliste lobi yürüterek, (tabii ki de rüşvetle) yanına çekeceği milletvekillerini toplayıp henüz dokunulmazken (!) parti kurabilirdi. Hatta tek başına iktidara kadar yolu vardı bence. Ha memleketi satar mıydı? Bence evet satardı. Ama 3 kuruşa değil uygun fiyata giderdi o zaman.
pringles 11 tl oldu bimdeki çakma pringles bile 6 tl YİĞİDİM