Cem Kınay Yazio: Birleşmiş Milletler ve Türk Misafirperverliği

“Tasarım işlevselliktir.” 

Steve Jobs 

Post Corona yeni nesil misafirperverlik ancak özenli tasarımla yükselişe geçecektir. Yerleşik çevrenin tasarımı, doğal çevrenin tasarımı, sosyal mesafenin tasarımı, yeni güvenlik ve hijyen tasarımı, dijital destekli hizmetlerin tasarımı, anıların tasarımı ve yeni iletişimin tasarımı…  

Hepsi, misafirlere benzersiz yeni deneyimler yaşatmak için... 

Onların kafasındaki korkuları, endişeleri ortadan kaldırmak ve bu yolculuklarında onların çok mutlu olmalarını sağlamak için. 

Tasarım, belirli bir sorunla ilgili insan deneyimini geliştirmek amacıyla bir ürün veya hizmet yaratma eylemidir.  Belirli bir amaçla yapılan bilinçli bir eylemdir.  

Tasarımın amacı insan deneyimini geliştirmektir ve insanın kafasındaki sorulara cevap vermektir. Tasarımın, misafir üzerinde anlamlı bir etkisi olursa, yaşattığı his ve deneyim de unutulmaz olacaktır.  

Unutmayalım en iyi tasarımın önceliği insandır. 

Tasarım, bir şeyi sırf hoş görünsün diye yaratmak değildir. 

Tasarım bir çözümdür. 

Tasarım, bir ülke markasının sahip olabileceği en güçlü varlıktır.

Seyahat uzun vadeli bir Mega Trenddir. 

Tüm dünyadaki insanlar seyahatin onlar için kattığı artı değeri çok takdir ederler. 

Bu bütün kültürler, coğrafyalar, dinler, cinsiyetler, nesiller için geçerli bir olgudur. 

Bu mega trendi SÜRDÜRÜLEBİLİR olarak tasarlamak da bundan sonra ülkemizin mega hedefi olmalıdır. Bunun için de Türkiye’nin ve dünyanın post corona yeni nesil konsept tasarımının temel taşları “Birleşmiş Milletlerin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” olmalıdır.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, 2012 yılında Rio de Janeiro’da toplanan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nda doğmuştur. Amaç, dünyamızın karşı karşıya olduğu acil çevresel, siyasi ve ekonomik sorunları ele alan evrensel hedefler kümesi oluşturmaktır.

1.Yoksulluğa Son 

2.Açlığa Son 

3.Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam 

4.Nitelikli Eğitim 

5.Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 

6.Temiz Su ve Sanitasyon 

7.Erişilebilir ve Temiz Enerji 

8. İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme 

9.Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı 

10.Eşitsizliklerin Azaltılması 

11.Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar 

12.Sorumlu Üretim ve Tüketim 

13.İklim Eylemi 

14.Sudaki Yaşam 

15.Karasal Yaşam 

16.Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar 

17.Amaçlar İçin Ortaklıklar 

Turizm SÜRDÜRÜLEBİLİR olmalı; bugün, yarın ve uzak yarın! 

Bu küresel amaçların her biri; yoksulluğu ortadan kaldırmak, dünyamızı korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için evrensel bir çağrıdır. Aklı başında kim karşı çıkabilir bu hedeflere?

Bir kere daha görüldü ki Kalkınma Amaçları; yoksulluk, salgınlar, iklim değişiklikleri ve çatışmalar gibi, dünyamızın karşı karşıya olduğu ağır zorlukların bazılarını çözümlemek için bize ortak bir plan ve gündem sağlıyor. 

Doğası gereği insan olmadan seyahat de olamaz. Bu yüzden turizmin SÜRDÜRÜLEBİLİR olmasını tasarlamalıyız, disiplinle ve üstün gayret ile de uygulamalıyız.

Bu Kalkınma amaçlarının yanına konulacak en önemli farkındalığımız ise TÜRK MİSAFİRPERVERLİĞİ’dir.

  • Türk milleti her zaman misafirini en iyi şekilde ağırlamıştır. Ona en iyi yerleri ayırır, en iyi yemeği yapar, onun en ufak ihtiyaçlarını düşünür. Misafirini kendi ailesinden ayırmaz, onun için hep en iyisini yapmaya hazırdır. 

  • Dünyanın her yerinde ev sahibi olabilirsiniz ancak misafirperver olmak gerçekten bize özgüdür. 

  • Misafiri güler yüzle karşılamak… Misafirlerin gelmesine kısa süre kala telaş tavan seviyesi yapar. Herkes heyecanlıdır yeni gelen misafir için. Saygı, sevgi en üst seviyededir. Selam gönül, selamet, barış ve esenlik anlamlarına gelir. 

  • Evlerde terlik verilir. Gerçi şimdi artık bazı evlerde terliklerin yerini galoşlar aldı. 

  • Hemen bir çay, kahve veya soğuk bir içecek ikram edilir. Tabi onların yanında ufak bir kek, börek vb. de vardır. İkrama itiraz kabul edilmez. Sadece keki yerseniz, böreğin hatırı kalır. 

  • Misafirin rahatı için koltuklardaki yastıklar kabartılır, şeker, çikolata ikram edilir. 

  • Bir misafirperver; günün hangi öğünü olursa olsun, eksiksiz olsun der ve kuş sütünün peşine düşer. Börekler açılır, dolmalar sarılır, baklavalar yapılır. 

  • Misafir havluları da her Türk kadınının gurur duyduğu işlemeli, pamuklu ve en güzelidir. 

  • Bol bol kolonya ikram edilir. 

  • Misafir her zaman kapıya kadar uğurlanır, selamlar söylenir. 

  • Misafirin arkasından “Su gibi geldin, su gibi git” diyerek su dökülür. Eller sallanır, gözler dolar, misafirperverlik misafirin içine işler.  

Böyle gelmiş, böyle gider. Sevgiler sel olur, kuşaktan kuşağa geçer.  İşte Türk Misafirperverliği böyle bir şey. 

Kokusuyla, tadıyla, sesi ve dokunuşuyla Türk Misafirperverliği. 

Son yıllarda unutulmaya yüz tutan bu önemi özelliğimizi yine ön plana koymalı, güçlü iletişim kurmalı ve de Türk Misafirperverliğini markalaştırmalıyız.

Instagram

Twitter

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı