2009 yılında, tüm Türkiye Münevver Karabulut cinayetiyle sarsılmıştı. Karabulut'un faili Cem Garipoğlu ile ilgili tartışmalar ise devam ediyor. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu cinayete ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına karar verdi.
Peki Cem Garipoğlu kimdir? Cem Garipoğlu öldü mü?
Cem Garipoğlu, 29 Ekim 1991'de dünyaya geldi. Ünlü iş adamı Hayyam Garipoğlu'nun yeğeni ve TMSF tarafından el konulan Sümerbank'ın ortaklarından Mehmet Nida Garipoğlu'nun dört çocuğundan biri olarak bilinir.
12 yaşında yurtdışına çıkan Garipoğlu, eğitimine Fransa'daki bir yatılı okulda devam etti. 17 yaşına dek İngilizce, Rusça, Çince ve İspanyolca dillerini öğrenmek amacıyla farklı ülkelerde bulundu. Ardından, kalıcı olarak Türkiye'ye geri döndü.
2007'de Türkiye'ye dönen Cem Garipoğlu, Bahçeşehir Yıldızlar Koleji'ne kayıt oldu. Ancak, okul disiplinine uyum sağlayamadı ve sık sık rehberlik servisiyle görüşmeler yapmak zorunda kaldı. Bu durum nedeniyle 2008 Şubat'ta başka bir okula transfer oldu.
Yeni okulunda Münevver Karabulut ile tanışan Garipoğlu, 3 Mart 2009'da Karabulut'u trajik bir şekilde hayatından etti.
Bu olay, 'kesik baş cinayeti' olarak kamuoyunda büyük tepki çekti. Cinayetten sonra ortadan kaybolan Garipoğlu, 197 gün sonra İstanbul'da teslim oldu.
Cem Garipoğlu'nun acımasızca işlediği cinayet sonucunda 24 yıl hapis cezasına çarptırıldığı olay, toplumda büyük yankı uyandırdı.
Garipoğlu'nun 10 Ekim 2014 tarihinde, 22 yaşında iken, cezasını çekmekte olduğu Silivri Cezaevi'nde kendi hayatına son verdiği iddia edildi. Açıklananalara göre Münevver'i katleden Cem Garipoğlu Silivri'de hayatına son vermişti.
Münevver Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu'nun mezarı 3 Ekim Perşembe günü saat 11.00’de açıldı. Mezarlık etrafında polis geniş güvenlik önlemleri almıştı.
Cem Garipoğlu'nun cesedinin mezardan tamamen çıkarılacağı belirtiliyor. DNA örnekleri ise ailedeki erkek bireylerden alınan DNA'larla karşılaştırılacak.
Facebook aracılığıyla Garipoğlu'nun Münevver'e gönderdiği son mesajda ise sadece 'canım' yazıyor. Münevver'in Facebook kayıtlarına göre, çift arasında geçen bazı diyaloglar şöyle:
Münevver: 'Keyfin yerindedir umarım, yokluğunu hissediyorum. Bilmiyorum inanmasan da söylemek geldi içimden seni kırmak, üzmek, kızdırmak asla istemem hep söylüyorum zaten, eğer istemeden de olsa kırdıysam da özür dilerim canım. Müsait olunca ararsan sevinirim canım.'
Cem: 'Sen hiç merak etme sen beni hiç kırmadın ve üzmedin, çok iyi bir insansın bana göre. Bunu biliyorsun zaten bana inanmasan da diyorsun da ben sana neden inanmayayım, hangi konuda inanmayayım? Sonuçta bana daha önce hiç yalan söylemedin. Veya ben böyle biliyorum. Çok iyi birisin. Senin yokluğunu ben de hissediyorum. Merak etme her şey karşılıklı'
Münevver: 'Tabii ki de hiçbir konuda yalan söylemedim. Hayatta en çok karşı olduğum şey yalan. Hem böyle deyip de üstüne yalan söylemek tutarsızlık olur sanırım. Kendini üzme, çünkü sen üzülünce ben üzülüyorum.'
Hay sokayım içeriğinize bakın bu içeriği 3 defadır güncelleyip koyuyorsunuz geçen haftadan bu yana!
İki genç insanın dışında, okuyanlar, TV den izleyenler, bunları oraya taşıyanlar, kısaca herkes bir şekilde bu vahşi olaydan yararlandı. Genç kadın öldü, onu öldüren genç adama önce sürek avında, sonra da hapishane de öldü. Ama diğer insanlar onları kullanmaya devam ediyor. Keşke onların huzurunu bozmasalar, yeniden yeniden ölmek zorunda almasalar
Okulda değil dershanede tanışıyorlar