Ancak TCK 216/3 ile ilgili olarak madde gerekçesinde, “fiilin cezalandırılabilmesi için kamu barışını bozmaya elverişli olması gerekir” ifadesi yer almaktadır. Buradan yola çıkıldığında, elverişliliğin, cezalandırma için aranan bir koşul olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Fakat madde gerekçesinin bağlayıcı olmadığı ve tek başına gerekçede yer alan ifadeden yola çıkarak hukuki nitelik belirlemesinin yerinde olmadığı söylenebilir. Buna rağmen, madde metninde yer alan “kamu barışını bozmaya elverişli” olma koşulunun objektif cezalandırılabilme koşulu olduğu ileri sürülmektedir.
Aynı zamanda suçun bu yönüyle somut tehlike suçu olduğu ileri sürülmekte olup, dini değerlerin aşağılanmasının yeterli olmadığı, aşağılamanın kamu barışını bozmaya elverişli olması gerektiği belirtilmiştir. Ancak bu suç, soyut-somut tehlike suçu kapsamında ele alınmalıdır. Çünkü halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlerin alenen aşağılanması; ancak fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde cezalandırılacaktır.
Burada kamu barışını bozmaya elverişli olan alenen aşağılama, suç olarak düzenlenmiştir. Fiile dair fiil ile doğrudan bağlantılı bir özellik olarak kabul ettiğimiz elverişlilik hususu, fiil kapsamında incelenmelidir. Böylelikle bu ifade ile alenen aşağılama fiilinin, ne şekilde işleneceği, diğer bir deyişle fiilin işleniş̧ şeklinin nasıl gerçekleştirileceğine işaret edilmiştir.”
Avukat Celal Ülgen de, suç türlerinin maddi-manevi unsurları bulunmadığından ve eleştiri sınırları içerisinde kalan sözler için Şengör hakkında kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verilmesini talep etti.
Merak etmeyin hocam az kaldı. İfadenizi almaya değil engin bilgi ve birikimlerinizden yararlanmak için çağırılacağınız günlere... Az kaldı...
''Hoca durur mu? Yapıştırmış cevabı'' Tamamını okuyunca aklıma gelen ilk cümle =}
Ayrıca adam bana göre din yok dese ne olacak suç mu işlemiş oluyor?