Çekin Pis Ellerinizi Masum Hayvanların Üzerinden

Gün geçmiyor ki masum canlılara yönelik kötü bir haber daha karşımıza çıkmasın!

Bizim insan olarak yüreğimiz yanıyor da bunları yapan insanların elleri o hayvanlara nasıl uzanıyor?

Bizim ecdadımız değil mi hayvanları korumak için vakıfları, hastaneleri kurduran, kuş evleri yaptıran?

Ki tarihe baktığımızda Osmanlıların hayvan haklarının korunduğu ve ihlal edenlere cezalar verildiğini görüyoruz.

Atatürk değil mi bir ağacın kesilmesinden imtina ederek evini taşıtan?

Yüce gönüllü Yunus Emre değil mi “Yaratılanı sev, yaratandan ötürü.” Diyen?

Dinimiz değil mi tüm canlılara merhametli olmayı aşılayan?

Peygamberler hayvanlara kötü davranan kişinin cehennemlik olduğunu bildirmedi mi?

Dinimizin hoşgörü ve sevgi dini olduğunu savunsam da bazı kişiler cezadan, tehditten anlıyor yazık ki…

Hatta ne bu dünyadaki ne de öte âlemdeki caydırıcı cezalardan da anlamıyor bazıları.

Hülasa İslam ve diğer tek Tanrılı dinler (ki tüm kitabi dinler özünde İslam’dır), hayvanların sevilmesi, fıtrî yapılarına uygun işlerde çalıştırılması, kaldırabilecekleri kadar yük yüklenmesi, yiyeceklerinin aksatılmadan verilmesi, hasta oldukları zaman tedavi ettirilmelerini ve elbette asla eziyet edilmemesini emrediyor.

Bizler ise;

Sokaktaki köpekleri güya bakmak için yerlerinden yurtlarından koparıp bakıma muhtaç barınaklara istifliyor,

Sokaklarda hatta ne yazık ki evlerimizde taciz ve işkence ediyor,

Boğaları eğlence uğruna festivalde öldürüyor,

Bulgaristan'da nasıl bir gelenekse köpekleri asıyor,

Filipinler'de damarları kanlar, vücudu ise yara bereyle dolunca etin daha lezzetli olduğuna inanıldığı için tavukları döverek öldürüyor,

Tüm tepkilere, yapılan onca habere rağmen her yıl yüzlerce balinayı katlediyor,

Dünyanın pek çok yerinde kozmetik sektörü için hayvanları denek olarak kullanıyoruz.

Asya'da zenginlik ve mevki göstergesi sayılan yüzgeç çorbası yüzünden her yıl milyonlarca köpek balığını katlediyor,

Kanada'da her yıl mart ayında yapılan avla birlikte yüz binlerce foku sopalarla canlı canlı öldürüyoruz. Bir de bunun adına spor diyoruz.

Çin'de küçük plastik balonlara hapsedilmiş kaplumbağa, balık, semender ve kurbağa gibi canlı hayvanları anahtarlık diye satıyor,

Yine Çin'de küçük kafeslerde tek başına tutulan tavşanların tüylerini tekstil sanayisinde kullanmak için üç ayda bir yoluyor,

Meksika'da böcekler canlı olarak mücevherlerle kaplıyor ve broş olarak satıyoruz.

Fransa'nın bazı bölgelerindeki kazları ciğerleri yağlansın diye boğulana kadar besliyor,

Afganistan'da şenlik ve kutlamalar eşliğinde düzenli olarak cuma günleri köpek dövüştürüyor,

Nepal'de beş yılda bir geleneksel olarak düzenlenen festivallerde iki yüz binden fazla hayvanı travmatik bir şekilde kurban ediyoruz.

Artık yeter!

Çekelim ellerimizi o masum canlılardan!

Diyorum da ne yazık ki kendim söylüyor kendim işitiyorum.

Fıtri olarak iyilik yapma potansiyeliyle yaratılmışken ne ara bu kadar canileştik onu da hiç bilmiyorum…

Ama şunu biliyorum bu yapılanlar yanımıza kalmayacak. 

Onca eziyete maruz bırakılan hayvanların ahı aheste aheste çıkacak!

Bundan yaklaşık 1,5 yıl önce Kartal’daki bir tekel bayisinde masum bir köpeğe tecavüz edilmiş ve gece uyuyamayınca o köpeği düşünerek tablosunu yapmıştım. Bu yazımda sizinle o tabloyu paylaşmak istedim. 

Daha sevgi dolu bir dünyada yaşamak dileğiyle…

Instagram

Facebook

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
YORUMLAR
08.01.2023

Ici kotu olanlarin ceza almadan isleyecegi cinayettir hayvanlari oldurmek. Seri katillerin cogunda ilk kurbanlar hayvanlardir. Hep kendi caniliklerine bir kulp bulmustur insanoglu.

09.01.2023

çok teşekkür ederim

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ