Kanal İstanbul ile ilgili ÇED raporunda denizle ilgili bölüme destek veren raporu hazırlayan enstitüde görevli Dr. Yavuz Örnek, Kanal İstanbul’un gerekli olduğunu çünkü Karadeniz'in patlayabileceğini söyledi.
Kanal İstanbul ile ilgili ÇED raporunda denizle ilgili bölüme destek veren raporu hazırlayan enstitüde görevli Dr. Yavuz Örnek, Kanal İstanbul’un gerekli olduğunu çünkü Karadeniz'in patlayabileceğini söyledi.
Radyo Karakutu’da yayınlanan bir programa konuk olan Dr. Yavuz Örnek, Karadeniz’in altında 1000 sene sonra bir patlama olabileceğini, patlamada İstanbul Boğazının da yıkılacağını ve Kanal İstanbul’un bunun için şart olduğunu iddia etti.
Karadeniz'in altında H2S yani Hidrojen sülfür gazı olduğunu söyleyen Örnek, denizin altında bir magma hareketi olduğunda bu gazın patlayabileceğini şöyle aktardı:
'Mesela Karadeniz’in altında 500 milyon metreküp H2S gazı var’ diyorlar. Diyelim ki Karadeniz’in altında bir magma oluştu. Ve H2S açığa çıktı. Yüzlerce atom bombasına denk patlama olur. İlla olacak demiyorum ama bu hiç olmayacak manası taşımaz. Bu kanal, İstanbul Boğazının tamamen yıkılmasını engeller. Kanal da yıkılır ama ona da ihtiyaç var. Sadece siyasi sebeplerden dolayı kanala karşı çıkmaya karşıyım. Gelecekteki bazı riskleri bertaraf etmek için Kanal İstanbul’a ihtiyaç vardır.'
Kanal İstanbul'un dezavantajları olacağını da kaydeden Örnek, içme suyu sorununu dile getirdi. Örnek Terkeos Gölü'nün tuzlanabileceğini kaydetti:
'Ben Kanal İstanbul’a karşı değilim. Fakat dezavantajları da var. Terkos Gölü’ne yakın olan yerde zemin altı betonlaşmassa Terkos Gölü tuzlanabilir. Dolayısıyla İstanbul’un içme suyu sorunu olabilir. Fakat bir avantajı varsa 10 dezavantajı var. Buraya 7 milyonluk bir şehir kurulacak. Bu ülkeye döviz kazandıracak. Mutlaka yabancılara satış yapılacak. Ülkemin geleceği için faydalı olacağına inandığım bir projedir. Orada bir şehir kurulmasına sıcak bakıyorum. ‘Orada kaç milyon metrekarelik toprak alan sulandırılacak. Bizim toprağa ihtiyacımız var’ diyeceksiniz. O da doğru. Ama 18 milyon nüfuslu muhteşem bir şehrin kurulmasına sıcak bakıyorum.'
Deniz trafiği bakımından Kanal İstanbul'a ihtiyaç olmadığını da aktaran Örnek şöyle devam etti:
'Normal şartlarda Kanal İstanbul’a deniz trafiğinden dolayı ihtiyaç yoktur. Bu bir gerçektir. Çünkü Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre uluslararası trafik asla kapatılamaz. Gemiler kanaldan geçmeye zorlanamaz. Onun dışında bu kanalın açılmasını gerekli kılan bazı gerekçeler vardır. Mesela büyük kazalar olduğunda yakıt taşıyan tankerlerden boğaza büyük oranda sıvı yakıt dökülebilir. Bu durum günlerce Boğaz’dan gemi geçmesini engelleyebilir. Başka tehlikeler de var. Mesela bugünkü siyasi ortamın gelecekte de aynı kalacağını sanmıyorum. Montrö 5-10 yıl sonra geçerliliğini yitirebilir. Ülkeler arası bazı statüler değişebilir. Örneğin; Ege Adaları’na Yunanistan’ın savaş uçaklarının inmesi için havaalanı yapması yasaktır. Ama yaptılar. Yarın bir gün de Türkiye, ‘Bundan sonra risklerden dolayı boğazlardan geçmek ücrete tabi’ diyebilir. Çünkü büyük kazalarda Türkiye ekonomisi zarar görür.'
Senin hocalığına sokayım badem bıyığını siktiğim az yalayın lan.
Dünyaya hepimizi yok edebilicek bir meteor çarpabilir işte tam onun için kanala ihtiyaç var.
Sikim hıyar diyene bir avuç tuzla koşan cahil koyunlar buna inanır.