Gulyabani'den Süt Kardeşler filminden beri korkan tayfa, size sesleniyorum! Korkulacak daha çok karakter olduğunu biliyor muydunuz?
İşte gece rüyanıza girme garantili Türk mitolojisindeki yaratıklar... Siz kaçını biliyordunuz?
Gulyabani'den Süt Kardeşler filminden beri korkan tayfa, size sesleniyorum! Korkulacak daha çok karakter olduğunu biliyor muydunuz?
İşte gece rüyanıza girme garantili Türk mitolojisindeki yaratıklar... Siz kaçını biliyordunuz?
Yedi başlı bir ejderha olarak betimlenen Yelbegen, insanları yiyen bir canavar. Genel olarak 7 başı olsa da 3 ve 12 başlı türlerinin de olduğu iddia edilen bu yaratık, aynı zamanda güneş tutulması ve ay tutulmasından sorumlu tutuluyor.
Dede Korkut hikayelerinde sıklıkla ismi geçen Tepegöz, hem dişi hem de erkek olarak karşımıza çıkabiliyor. Parmağında büyülü bir yüzük takılı olan Tepegöz, Kaf dağında yaşar.
Arapça ecinni olarak da bilinen Öcü, kısa boyludur ve genellikle kalabalık yerlerde yaşar. Ters duran ayakları ve tüy kaplı vücudu ile betimlenen bu cinin insanları çarpabildiğine inanılıyor.
Merküt veya Bürküt, Altay ve Moğol mitolojisinde ön plana çıkan efsanevi bir kartal. Tanrı ya da tanrıça olarak da görülen Merküt, gök yolculuğuna çıkan şamanlara kılavuzluk etmesi ile biliniyor.
Belden aşağısı yılan, üstü insan olan Şahmaran, yeraltında yaşar ve ölünce ruhu kızına geçer. İnanışa göre Şahmaran, Cizre, Nusaybin ve Tarsus civarlarında yaşar.
Kırgızlara özgü bir yaratık olan Kayberen, dağlarda yaşar ve geviş getiren hayvanları koruyup gözetir. Hayvanların çoğalmasını sağlayan Kayberen, eğer sinirlenirse bu hayvanları telef edebilir.
Kabus cini olan Kamos, rüyalarında insanları korkutur ve ruhlarını alır. Biçimsiz bir yaratık olan Kamos, insanları uykularında rahatsız eder. Uyuyan kişinin üzerine çökerek nefessiz bırakır ve güneş doğar doğmaz kaybolur.
Köpek başlı insanlar olarak da tanımlanabilen İtbaraklar, Oğuz Kağan destanına göre Kuzey Batı'da yaşar. İtbaraklar o kadar güçlüdür ki Oğuz Han bile onlara yenik düşmüştür.
Gece vakti mezarından kalkan ve kefeniyle birlikte dolaşan hortlaklar, son derece hızlı koşarlar, ata binebilirler ve silah kullanırlar. Ev basıp, yol kesen hortlaklar aynı zamanda insan kaçırabilir veya darp edebilir. Eğer bir ölü hortlarsa ahiretten kovulduğuna inanılır.
Üstü insan altı hayvan olan Hırtık, ayakları ters bir cindir. Kötücül bir cin olan Hırtık'ın Fırat Nehri'nde yaşadığına inanılır. Dilediği insanın kılığına girebilen Hırtık, insanları kandırarak nehir yanına götürür ve orada öldürür.
İnsanın göğsüne oturup ölene kadar nefessiz kalmasını sağlayan Hıbılık, karabasanla benzer özellikler taşır. Kimi basarsa onu felçli gibi hareket ettirmeyen Hıbılık, kötü bir cindir.
İnsanları yiyen, uzun sakallı, uzun boylu ve devasa asalı Gulyabani, aslında erkek değil, kadındır. Vücudu tüylerle kaplı ve son derece pis kokulu olan Gulyabani'nin ayakları terstir.
Özellikle Karadeniz bölgesinde varlığına çok inanılan Germakoçi'nin tüm vücudu kıllarla kaplı, uzun boylu ve insanla maymun arasında bir yaratık olduğuna inanılıyor.
Cennet kuşu olarak da bilinen Hüma Kuşu, çok yükseklerde hiç dinlenmeden uçabilir. Hüma kuşu aynı zamanda 'talih kuşu' deyiminin kaynağıdır.
Azeri halk kültüründe yer alan Çay Ninesi, dere ve nehirlerde yaşlı kadın kılığına girerek dolaşır. Azeriler, Çay Ninesi'ni sinirlendirmemek için su kenarına gittiklerinde önce suya selam veriyor ve asla suya çöp dökmüyor.
Çarşamba geceleri iş yapanlara musallat olan Çarşamba Karısı, hem bir işe başlayanlara hem de işini yarıda bırakanlara rahat yüzü vermiyor. Öyle ki Çarşamba Karısı sinirlendiği kişilerin çocuklarını kaçırabiliyor.
Çuvaş'larda yaşayan orman cini Arçura, yerlere kadar inen saçları ve kıllarla kaplı vücudu ile betimleniyor. İkisi önde ikisi arkada dört gözü olan Arçura'nın üç kolu ve üç bacağı vardır. Aksakallı bir adam ya da keçi şeklinde karşınıza çıkabilen Arçura, insanları gıdıklayıp gülmekten çatlatarak öldürüyor.
bir sürü rock grubu ismi :)
Şamanizm de olsa, hristiyanlık da olsa, müslümanlık da olsa her dinde insanları bir şeyden uzak tutmak için kullanılan yaratıklar var. Yok cin yok vampir yok gulyabani... Her din birbirine tıpatıp benziyor.
eskiden mitoloji vardı şimdi siyasetçiler var çok şükür eksik kalmıyoruz