Doktora öğrencisi olmak hiç ama hiç kolay bir iş değil, bunu sadece yaşayan bilebilir. Bu zorlu sürecin kişiler üzerindeki psikolojik etkilerine ışık tutan bir araştırma, bilim dünyasında büyük yankı uyandıran sonuçlar ortaya çıkardı.
Gelin bilim dünyasının bir süredir odağında olan o araştırmanın detaylarına bakalım birlikte.
doktora yapmış bir insan olarak söylüyorum gerçekten hayatınız bir süre sonra kitaplar ve siz haline geliyor. bitmeyen çalışmanın sonunu görememeniz, başkalarının hayatı akarken siz duruyormuşsunuz gibi hissetmeniz vs. bütün bunlar özellikle de 5-6 seneye yayılınca ciddi sorun yaratıyor. ben daha yeni yeni kendime geliyorum. halihazırda doktora yazan arkadaşlara allah yardım etsin.
bende o kadar okusam benim de psikolojim bozulur :)
Bence küresel anlamda entelektüellik noktasında zaafiyet yaşadığımız bir çağdayız. Dolayısıyla evet çoğu yerde eğitim sistemi iyi, başarılı ve zeki öğrenciler yetişiyor ama gerek Türk dünyasında gerekse de dünyada edebiyat ve bilim alanlarına liderlik edecek kişiler yok. Hala dilimizde Tesla, Einstein, Jack London, Shakespeare; kısacası eski dönemlere ait 500 tane önemli şahsiyet sayabilirken günümüzde 3-5 tane ancak öne çıkan kişi sayabiliriz. Sonuç olarak herkesin her konuda bilgisi var ama gençlerin neredeyse hiçbiri kendi alanına dair yetkin ve en temelden beri iyi yetişmiş durumda değil. Ben de akademinin içindeyim biliyorum, liseden sonra aklı başına gelen gençler üniversiteden itibaren öğrenmeye, okumaya başlayınca her ne kadar başarılı öğrenci olsa da bişeyler eksik kalıyor. Bu yüzden kimse oturup bir konuda hakkında doktora seviyesinde bişeyler yazamıyor. Sürekli bişeylerin açığını kapatmaya çalışan birey müthiş bir stres yaşıyor haliyle.