Çarklar Dönüyor Ama Nereye Kadar? İşsizlik, Enflasyon Derken Beklentiler Ekonomiyi Nasıl Yönlendiriyor?

Enflasyon yüksek ama değil gibi de. Sanki bir durgunluk var gibi de ama teknik olarak yok gibi de. Beklentiler kötüye gidecek gibi de ama gitmiyor gibi de. Alım gücü düşüyor gibi de ama alabiliyoruz gibi de. 

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati göreve geldiği ilk günlerde katıldığı bir yayında 'ekonomi rakam işi değildir, gözlerdeki ışıltıdır' dediğinde çok tartışma konusu olmuştu ama buna dair bir terim olduğunu biliyor muydunuz? 

'Vibecession'

Ekonomi sayısal mıdır?

Ekonomi, sayıların temel dinamiklerini oluşturduğu matematik temelli ancak sosyal bir bilimdir. Ekonominin bilim olup olmadığı konusunda çok uzun yıllardır bir tartışma sürse de içinde insan etkisinin çok yoğun olduğu bir alan olması dolayısıyla sosyal tarafı ağır basar. 

Örneğin teknik analiz gibi yoğun grafik ve sayı içeren bir alan, insan davranışlarından etkiyle ortaya çıkmıştır. Makroekonomik verilerin içinde tüketici endeksleri önem taşır. PMI verileri denilen satın alma yöneticilerinin beklentilerini içeren veriler geleceğe dair öngörü sunar. Bu şekilde bir çok veri mevcuttur.

Buradan yola çıkarsak son 1 yıldır dünyada ve ülkemizde yaşananları açıklayan bir terim var: Vibecession

'Vibe' (his) ve 'recession' (resesyon-durgunluk) kelimelerinin birleşimi olan terim, aslen piyasalarda her şey yolunda giderken, hissi olarak bir sorun ya da beklentisel olarak kötü algıları ifade eder.

ABD'de ortaya çıkan ruhsal ekonomik durum herkesin ilgisini çekmeye başladı

Intelligencer, Business Insider gibi iş dünyası ve ekonomi yayınlarının son günlerde yer verdiği hissi-durgunluk Türkiye için de Bundle tarafından derlendi.

Geçen ay açıklanan TÜİK tüketici güven endeksi dip seviyesinden dönmüş görünüyor.

data.tuik.gov.tr

Sektörel güven endeksleriyle birleşimi olan ekonomik güven endeksi de sınırlı da olsa düşüşe devam etti.

data.tuik.gov.tr

Satın alma yöneticilerinin beklentilerini gösteren İSO PMI ve sanayi üretim verisinin olduğu grafikte de ayrışmalar görülüyor.

www.iso.org.tr

Son olarak da Merkez Bankası'nın piyasa profesyonelleriyle yaptığı "Piyasa Katılımcıları Anketi"nde toplu sonuçlarda gelecek döneme dair kur, enflasyon, büyüme, faiz gibi beklentiler yer alıyor.

Tüm bunlar ne anlatıyor? Evet bir enflasyon verisi mevcut önümüzde ancak bu bize ne demek istiyor? Ya da tek başına bir şey diyebiliyor mu?

Enflasyonist ortamda herkes diyor ya madem halk zor durumda neden her yer dolu? Herkes alışverişe, gezmeye, tatile gitmeye devam ediyor.

Ancak üstümüzde bir his var ve bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyoruz. O yüzden alacağımız teknolojik ürünü bir an önce alıyor, arabamızı fiyatlar yükselmeden yeniliyor, paramız değerini kaybetmeden evimizde tadilata girişiyor, o çok istediğimiz tatile seneye gidemezsek diye bu yıl gidiyoruz. Tedirginiz.

Gerçeklerle tecrübeler ve hisler aynı anda bünyede bulunuyor. Tüketiciler, ekonominin ana iskeletinin üzerindeler. Tüketicilerin hisleri ve beklentileri bir süre sonra tercihlerini etkilerken, tercihler de ekonomiyi etkiliyor.

Son dönemde yükselen ev fiyatlarıyla ev alacak kişi sayısı azalırken, örneğin herkes aynı anda ev almaktan vazgeçti. Sadece emlakçılar ve inşaat sektörü mü etkilenecek? Mobilyacı, perdeci, halıcı, tesisatçı, elektrikçi, beyaz eşya, ormancılık, tekstil dokuma, boyacılık daha  bir çok sektör sayabiliriz. Pandemide insanlar eve kapanınca tadilat, yenileme veya hobi gibi alanlarda harcamaları artırdı.

Görselde ABD Tüketici Güven Endeksi bulunuyor. Durumu ve beklentileri gösteriyor.

64.media.tumblr.com

ABD’de enflasyonda son veride bir duraksama göründü. Ancak büyüme son iki veride teknik olarak durgunluğu işaret etti. Oysaki emek piyasalarında işsizlik düşük seviyede görünüyor ve ABD halkının da beklentileri kötü yönde. 

Çoğunluk aynı şeyi hissettiğinde ekonomik aktivitede yavaşlama görülüyor. Grafikteki tüketici güveni beklentilerden daha aşağıda olduğunda gri alanlarda görüldüğü gibi resesyon zamanları oluyor.

Türkiye’de de farklı durum söz konusu oluyor. Bir resesyon beklenmiyor, piyasalarda belli bir canlılık var ancak kimse umutlu değil.

Verileri yukarıda verdik. sokak röportajlarındaki tartışmalarda da denildiği gibi kafeler, restoranlar, AVM'ler dolu, herkes parasını rahatça harcıyor. Bu da Türkiye’ye özel bir durum yaratarak 'Hissesyon' olarak çevrilen durumun bir varyantını gösteriyor.

Daha önce Mahfi Eğilmez de bu konuya değinmişti👇

Trafik Bitmiyor, Mekanlar Dolu, Para Bol! Mahfi Eğilmez Yazdı: Türkiye Krizde mi? Piyasa Neden Canlı?

Son yapılan anketlerde de tablo belirginleşiyor. Ipsos'un 28 ülkede yaptığı son araştırmada Türkiye kısmı çarpıcı sonuçlar veriyor.

Vatandaşların yüzde 63'ü gelecek yıl yaşam standartlarında düşme bekliyor. Yüzde 58 gelecek yıl temel ihtiyaçlar sonrasında elinde kalacak olan harcanabilir gelirin düşeceğini öngörürken, bu oranda diğer ülkelerin ortalaması yüzde 40 olarak görülüyor. 

Sözcü'nün aktardığına göre Türkiye'de insanların yüzde 80'i gelecek yıl alacaklarının geçen yıl alabildiklerinden daha az olacağını ve standardın düşeceğini söylüyor. Gelecek ay elektrik, doğal gaz gibi faturaları yüzde 73 oranındaki anket katılımcısı ödemekte zorlanacağını düşünüyor. Vatandaşların yüzde 87'si de önümüzdeki 6 ay içinde enerji faturalarında artış ve yüzde 88'i de gıda fiyatlarında artış bekliyor.

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi