Zira Barış’ın “Açılın, yeni Sabahattin Ali geldi” gibi bir iddiası yok ki olamaz çünkü kitap öncelikle EDEBİYAT TÜRÜNDE değil. Şu gerçeği göz ardı edemeyiz: Barış bir kitap yazdı ve bu zamana kadar hiç kitap okumadığını söyleyen bir sürü genç arkadaşımıza belki de bundan sonra zevkle keşfetmeye devam edecekleri bir dünyanın kapısını araladı.
Editörü olarak arkasındayım sevgili canlar, çocuk gerçekten güzel yazdı. Açık yüreklilikle, kendini “başka bir adam gibi” göstermeye çalışmadan, başarılarını ama aynı zamanda hatalarını en samimi haliyle yazdı. Üstelik zaman zaman “acaba bunu yazmasan mı?” dememe rağmen “ama öyle insanları kandırmış olurum, benim gerçek düşüncülerim bunlar” deyip, sizin nezdinizde “yazar” kabul edilen birçok kişinin gösteremediği cesareti ve samimiyeti sergiledi.
Tüm bunların ötesinde sevgili canlar, Barış yeni adım atığı bu alana “saygı” gösterdi. Ne kitabın yazım aşamasında ne de dizgi ve kapak aşmasında herhangi bir kaprisi, ukalalığı veya disiplinsizliği oldu. Her zaman daha iyisini nasıl yapabilirim diye düşündü ve sıkı bir şekilde çalıştı. Bir kere her şeyden evvel “Doğuştan Survivor Bir Annenin Oğluyum” adlı bölümdeki annesinin hikayesi, her genç kızın okuyup güç bulması gereken bir hikayeydi ve yazılmaya değerdi. Bu sebeple ben editör olarak ondan razıyım, umarım siz de okuyucu olarak ön yargısız yaklaşıp razı gelirsiniz.
İşte, Barış Murat Yağcı’nın Her Şeye Rağmen- Acılar Tembel İnsanın Bahanesidir adlı kitabıyla ilgili size fikir verebilecek 5 alıntı.
1. Bazen bir kasabın ete yaptığı gibi döve döve terbiye eder insanı hayat. Bu darbelerle ne kadar sık karşılaşırsak, o kadar dirençli oluruz.
2. Şişman ve mutlu olmanız belki mümkündür ama şişman ve sağlıklı olmanız pek değil.
3. Bilmediğin bir şeyin özlemini de çekemezsin derler... Bence yalan. Aile nedir bilmiyordum, ama yine de özlemini duyuyordum.
4. Onursuz bir bitiş yerine, şerefli bir yarım kalmışlık tercihimdir.
5. Üstesinden geldiğimiz zorluklar kadar insanız aslında... Ama en önemlisi ne kadar işe yarıyorsak o kadar varız şu hayatta.
Bunların çevresi nasıl bir mitomani anlayamıyorum hepsinde gereksiz özgüven şu çocuk sesini hiç mi duymuyor çevresi nasıl uyarmaz o nasıl bir ortam herkes kendisini dev aymasında görüyor şiddetli bir psikolojik deformu nasıl sağlıyorlar