Cansu Poyraz Karadeniz Yazio: Bana Ne Okuduğunu Söyle, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim

Unutmayın ki, “İnsan Birikimdir”.

Tüm egolarınızdan sıyrılıp kimseyi ezmeden, kırmadan hep kahkahalarla yönettiğiniz bir ekibiniz oldu mu hiç? Ya da böyle bir yönetici duydunuz mu?

Kendi değerini, karşısındakinin değerini düşürerek artırmaya çalışanların devrinde kulağa çok ütopik bir karakter gibi geliyor…

“En iyi yönetici, ölü yöneticidir” önermesinin sularında gezinirken tanıştım Destek Yayınları ve Genel Yayın Yönetmeni Ertürk Akşun’la.  “Kendisini nasıl bilirsin?” diye sorarsanız, aklıma her şeyden önce “mükemmel kitap tavsiyeleriyle” cevabı gelir. Kitap okumanın, boş zamanı doldurmaya yaramaktan çok daha öte bir olay olduğunu seçtiği kitaplardan rahatlıkla görebilirsiniz. Elbette, ufacık bir sohbetle beyninizde yüzlerce soru işareti ve çalınmayı bekleyen yeni kapılar bırakama yeteneğine sahip bu beyefendiyi anlatmayacağım. Neticede yönetici övmek, kanımda dolaşan sosyalist ve otorite karşıtı kana yakışmaz :)

Biz editörlerin işi zordur sevgili canlar. Mesleki gereklilikler, okuma zevkinizi

elinizden alabilir örneğin. Bu sebeple, aynılıktan ve “ortalama insana” hitap etmekten kurumuş zihinlerimize adeta vaha gibi gelen kitaplara sıkıca sarılmalı, kana kana okumalı ve okutturmalıyız.

“Kapitalist ve rekabetçi dünyada sıradan insanın sanatla, edebiyatla estetize edilmesi değil, cahilleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Günümüzde birçok edebiyat eseri artık aydınlanmaya değil, cahilleşmeye hizmet etmektedir.”

Ertürk Akşun, İnsan Birikimdir.

İşte, Karakarga Yayınları’ndan çıkan İnsan Birikimdir, tam da böyle bir çağda, yani aydınlanma görünümündeki gerçeğin ve doğrunun çok kolay çarpıtılabildiği bu karanlık çağda, bizlere nitelikli okur olmanın neden önemli olduğunu oldukça anlaşılır bir dille açıklıyor. 

Üniversite döneminde tezgâhta kitap satarak başladığı yolculuğuna, Türkiye’nin en fazla “çok satan-bestseller” kitabına sahip, pandemi döneminde büyümeyi başaran tek yayınevi Destek Yayınları’nın Genel Yayın Yönetmeni olarak devam eden Ertürk Akşun, yeni kitabı İnsan Birikimdir’de yazma ve okuma deneyimi üzerine kafa açıcı bilgiler veriyor.

Yazmanın tarihiyle başlayan kitap, çok önemli sorular soruyor: “Okumak mı entelektüel bir faaliyettir yoksa yazmak mı?”, “Yazma eyleminin ne kadarı sanat ne kadarı zanaattır?”, “Sanat ve edebiyat, tüketime dayalı metalar mıdır?”, “Her kitabı aynı yöntemle mi okumalıyız?”, “Ne okumalı, ne okumamalıyız?” gibi soruların yanı sıra kendi yolculuğuna dair de çarpıcı itiraflara yer veriyor. Edebiyat dünyasının klikleri tarafından korunan ünlü isimlerin yeteneksizliğinden, içeriği değersizleştirilen edebiyat eserlerine kadar çarpıcı saptamaları, kitabı bitirdikten sonra sizde üstüne birileriyle konuşma ihtiyacı yaratacak. Bana kalırsa bir şeyin bizde bıraktığı izi belirleyen en öneli kriter budur: Üstüne konuşma isteği.

“Yeni, aydınlık bir dünya ancak yeni insanlarla oluşur.”

Ertürk Akşun, İnsan Birikimdir.

Yazarın kitapta da belirttiği gibi, bu kitap, yeni insanı arama çabasında üstüne düşeni yapmak adına yazıldı. Çünkü hepimizin bildiği gibi sevgili canlar, yeni insan; sorgulayan, doğru bilgiye ulaşmayı bilen, manipüle edilemeyen ve okuyarak kendini geliştirebilen (burada gelişimden kastım kişisel gelişim değil) insan olacaktır, olmalıdır. Aksi halde freni patlamış kamyon misali bayır aşağı giden insanlığın ne burada ne de başka bir gezegende kurtuluşu mümkün gözükmemektedir.

Ülkemizde farklı popüler alanlarda en çok satan kitaplara baktığımızda aklımıza şu soru geliyor; arz mı talebi doğuruyor, talep mi arzı? Size sektörün içinden bir editör olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki talep, arzı doğuruyor. Ha, her talep arzını bulmalı mı, o ayrı bir konu. Durum aslında İbrahim Tatlıses’in, “Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık” demesi misali, “Ülkede kaliteli edebiyat, bilim, tarih, araştırma kitapları çok sattı da biz mi basmadık?” gibi bir şey sevgili canlar.

“İyi edebiyatın, iyi kitapların yazılabilmesi için iyi okuyuculara ihtiyaç var. İyi bir okur olmadan iyi kitapların yazılamayacağı da ortada.”

Ertürk Akşun, İnsan Birikimdir.

20 yıl önce bu ülkede çok satan kitaplarla şu an okunan kitaplar arasında dağlar kadar fark var, çünkü bireyler dönüştü ve haliyle toplum da onunla birlikte başkalaştı. “Aman ne okursan oku, yeter ki oku” fikrinin ne kadar zararlı sonuçlar doğurabileceğini bize gösteren Ertürk Akşun, yeni kitabında okumanın önemi şöyle anlatıyor:

“Demem o ki okur aslında sadece okur değildir. Okur toplumun parçasıdır ve okuduğu kitaplar sayesinde yaşadığı değişimle biçimlenir, toplum da yeniden şekillenmiş olur.”

Kitabın kalitesini belirleyen birçok etken var. Bana kalırsa en önemli etkenlerden biri yazarın kitabı yazma niyetidir. Ünlü olmak veya yeni ulaştığı ününden nemalanmak için yazılan kitapların çıkış noktası ne kadar yüzeyselse ulaştıkları sonuç da o kadar yüzeysel kalabiliyor. Fakat bir derdi ve bireysellikten uzak amaçları olanlar için durum farklı. Ertürk Akşun, bu kitabı neden yazdığını son söz kısmında çok güzel açıklamış:

“Cahiliye döneminde, kendini yeni aydınlık bir dünya hayali kuranların yanında duran, ezilenlerden yana tavır almak zorunda hisseden, dünyayı güzellik kurtaracak fikrinde ısrar eden biri olarak bir şeyler yapmak zorundaydım.

Bu kitap, içinden geçmiş olduğumuz; ezilenlerin daha çok ezildiği, eşitliğin tamamen bozulduğu, zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu, insanların yerlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kaldığı çağda, tüm bu sorunları kendi sorunu olarak gören bir kişinin çırpınışlarıdır.”

Özetle canlar, okuduktan sonra beyin kıvrımlarınızı cayır cayır çalıştıracak, seçeceğiniz kitapların, izleyeceğiniz dizi ve filmlerin kalitesi konusunda size sağduyu katacak bu kitap; “entelektüel” sıfatını taşımak isteyen, kendini geliştirme çabasındaki herkese “iyi ki okumuşum” dedirtecek ve zaman içinde tekrar okuma isteği uyandıracak.

Yazarın kitapta da dediği gibi, “Bir kitabı ikinci kez okuma ihtiyacı duymuyorsanız o kitap çok da önemli değildir.”

Twitter

Instagram

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
YORUMLAR
23.06.2022

Dizüstü bilgisayarimdan çevrimiçi olarak çok iyi para kazaniyorum (saatte 60 ila 90 dolar). Geçen ay yaklasik 13.000 dolarlik bir çek aldim bu çevrimiçi is basit ve kolaydir, ise, evinize çevrimiçi gitmeniz gerekmez. Iste o anda bu çalisma firsati tam size göre. Eger ilgini çektiyse. bu siteyi takip etmeniz yeeterli... ................... O­­r­dC­­a­­­­s­h.C­­O­M

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ