Üzülerek izliyorum; muhtarlarımızı davet eden, kaçak sarayın nöbetçi alkışçısı şeklinde kullanan kurnaz, ucuz ve sinsi bir akıl devrededir. Muhtarlık 19 Ekim 1829’da kuruldu. Yani neredeyse iki asırdır idari teşkilatlanmamızın ayrılmaz bir parçası; peki layık olduğu seviyede mi? Kaçak saraya gitsin gitmesin,her muhtarımızdan özellikle ricam,kürsülerden duydukları yalan nutuklarına değil kendi durumlarına bakmalarıdır.
'Muhtarlarımızın şikayetlerini dert eden var mı?'
Muhtarlarımızın, 5490 Sayılı Kanun çıktıktan sonra, yeşeren nakil belgesiyle ilgili sıkıntılarını konuşan var mı? Etkisizleşen, yetki itibariyle eriyen, kaçak sarayın kapalı salon toplantılarında kullanılan muhtarlarımızın şikayetlerini dert eden var mı? 20 bine yakın muhtarımız emekli değildir ve aldıkları 870 liralık maaşın 440 lirasını Bağkur’a pirim olarak yatırmaktadırlar. Bu hak mıdır? Muhtarlıkların elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerini kim ödüyor, nasıl ödüyor; bu faturalara katlanan muhtarlarımızın nasıl geçiniyor? Tüm muhtar kardeşlerime sesleniyorum; maaşlarınızı 1400 liraya çıkaracağız, ihtiyar heyetine 150 lira huzur hakkı vereceğiz.
'Muhtarlar oturduktan sonra birisi geliyor, ona buna saldırıyor, yalan konuşuyor'
Köy odaları ve mahalle muhtarlıkları hizmet bürolarının yapım ve zorunlu giderlerini il özel idareleri ve belediyelere yaptıracağız. Muhtarlarımızı belediye toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlandıracağız. Ve muhtarların il genel ve belediye meclislerinde temsil edilmelerinin önünü açacağız. Kaçak sarayda toplanan muhtarlar kendilerinin hayrına, ihtiyaçlarıyla ilgili umut verici, heyecan uyandırıcı bir söz işittiler mi? Muhtarlar oturduktan sonra birisi geliyor, ona buna saldırıyor, yalan konuşuyor; sonra arada bir söze girmeler, laf atmalar, hepsi tiyatro!
'Muhtarlarımız, siyasi çıkar uğruna kirli senaryolarda oynamayacak kadar şeref sahibidir'
Muhtarlarımız, siyasi çıkar uğruna başkalarının yazdığı kirli senaryolarda oynamayacak kadar şahsiyet, asalet ve şeref sahibidirler. Hava soğuduğunda gölge veren ağaçlar unutulur. Muhtarlarımızı samimiyetle kavramayanlar, gizli planları bittiğinde hatırlamayacaklardır.
Boşuna dememiş büyük Yunus: “Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.” Eğriden medet ummak, ateşten su beklemektir.
Kaynak: Devlet Bahçeli (Twitter)