Şef Carmy ve ekibinin mutfakta harikalar yarattığı The Bear, sadece dram ve gerilimle değil aynı zamanda enfes yemek sahneleriyle de bizi ekrana kilitliyor. İşte The Bear dizisindeki ağzımızı sulandıran yemekler!
Şef Carmy ve ekibinin mutfakta harikalar yarattığı The Bear, sadece dram ve gerilimle değil aynı zamanda enfes yemek sahneleriyle de bizi ekrana kilitliyor. İşte The Bear dizisindeki ağzımızı sulandıran yemekler!
İlk bölümde karşımıza çıkan biftekli sandviçler, Chicago'nun ünlü 'Italian beef' sandviçlerinden esinlenmiş. Sıcak, soslu ve lezzetli sandviçler, yumuşacık soğanlarla hazırlanarak servis ediliyor. Üstüne parlak ev yapımı giardiniera ve kavrulmuş tatlı biberler eklenen bu etli sandviç her damak zevkine uygun bir yemek!
Marcus'un büyük özenle hazırladığı çikolatalı ganaj pasta, dizide göz dolduruyor. Bu pastanın sırrı, yoğun çikolata tadı ve pürüzsüz ganaj kaplamasında saklı. Marcus yumuşak çikolatalı kekin arasına çikolatalı mus katıyor ve her şeyi zengin bir çikolatalı krema ile tamamlıyor. Olsa da yesek!
Kalın ve çıtır hamuru, bol malzemesi ve yoğun lezzetiyle tam bir ziyafet sunan Chicago Deep-Dish Pizza, dizinin 2. sezonundaki en ikonik yemeklerden biri. Bol sos, sosis ve iki çeşit peynirle dolu olan Chicago'nun ünlü deep-dish pizzası deep-dish pizzaya adeta yeni bir soluk getiriyor.
Mikey'nin aile tarifi olan spagetti, domateslerin zengin tadı, bolca sarımsak ve taze fesleğenle harmanlanarak en basit malzemelerle bile harikalar yaratabileceğimizi kanıtlıyor. Mutfağı nefis kokularla saran ve keyifli anların tadını çıkarmak için sabırsızlandıran yemek, sofrada geçirilen vakitleri daha da anlamlı kılıyor!
Marcus'un Kopenhag'daki keşifleri sonucunda ilham aldığı çörekler, kakule ve portakal kabuğu ile tatlandırılıyor. Hamurun içine bal, portakal kabuğu, tarçın ve kakule ekleniyor. Piştikten sonra çöreklerin üzerine bu tatlarla hazırlanan sos sürülerek lezzetini zirveye taşıyor.
Tina'nın mutfaktaki hünerini konuşturduğu biberiyeli patates püresi, klasik tarife bambaşka bir boyut kazandırıyor. Patateslerin kremamsı dokusu, biberiyenin aromatik ve ferahlatıcı tadıyla birleşerek adeta damaklarda dans ediyor. Biraz tereyağı, biraz süt ve bolca biberiye; işte bu kadar basit ama bir o kadar da leziz!
Adeta bir şefin özel yemeğini tadıyormuş gibi hissettiren Carmy'nin mutfağından çıkan tarif, kulağa ne kadar sıra dışı gelse de tadıyla herkesi şaşırtıyor. Kola ile pişirilen kısa kaburgalar karamelize bir tat alırken etin yumuşacık olması için saatlerce kısık ateşte pişiriliyor. Birlikte servis edilen kremamsı risotto ise yemeğin lezzetini tamamlıyor.
Sydney'nin Chicago'daki Margie's Candies'te yediği dondurma kupası, vanilya ve fıstık dondurması, krema, sıcak çikolata sosu ve kiraz ile tamamlanıyor. Tatlı, serinletici ve tatmin edici bir lezzete sahip olan sundae, sadece ekranlardan değil damaklardan da silinmeyen bir lezzet şöleni!
Tereyağlı ve limonlu, biraz tuz ve kapari salamuralı bu hafif ve lezzetli Tavuk Piccata, pratik bir akşam yemeği için mükemmel bir alternatif olacaktır. Limonlu soslu klasik bir İtalyan-Amerikan tavuğu içeren yemek, yapılışı zor gibi görünse de kısa bir süre içinde hızlıca hazırlanabiliyor.
Dizinin bir bölümünde gözümüzü kamaştıran Beef Braciole, ince dilimlenmiş bifteğin içerisine sarımsak, peynir ve otların doldurulmasıyla yapılıyor. Sonra yavaşça pişiriliyor ve domates sosuyla kaplanıyor. İtalyan mutfağının klasiklerinden biri olan Beef Braciole, hem lezzetiyle hem de sunumuyla oldukça etkileyici bir yemek!