Peki bu dönüşüm ne yönde olmalı? Çocuklar belki bu videolarla konuyu öğrenebilir. Peki ya konu üzerine ne kadar derinlemesine düşünebilir? Düşündüklerini hayatına ne kadar aktarabilir? Yaratıcılık becerisini geliştirebilir mi? Eleştirel gözle b akabilir mi? Hayattaki problemleri çözme becerisi geliştirebilir mi? Sosyal ortamı sağlayabilir, iş birliği sunabilir mi? Duygusal gelişimine ne kadar katkı verebilir?
Tüm bu soruların içerisinde okulları ve kendimizi nasıl dönüştürmemiz gerektiğinin cevabı saklıdır. Futbol oynamayı öğrenmek isteyen biri saatlerce futbol videoları izleyebilir, dijital futbol oyunları oynayabilir ama gerçekten futbolu öğrenmek istiyorsa topa vurması şart.
Özetle, pandemi bize okulların doğru kurgulandığında eğitim sistemindeki önemini bir kez daha hatırlattı. Sadece derste olabilmenin değil, sınıftaki etkileşimin, göz göze gelebilmenin, iş birliğinin, oynanan oyunların, teneffüslerin hatta yapılan haylazlıkların ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi. Bilgi aktarımı yapmanın yetersiz olduğunu, çağa yetişmek istiyorsak bilgiyi doğrudan aktarmaktan ziyade bilgiyi işlemenin, üretmenin, sorgulamanın gerekliliğini gösterdi. Merak duygusunu, girişimciliği, sorumluluk bilincinin önemini hatırlattı. En önemlisi de değişime ayak uydurmak istiyorsak dönüşmeye kendimizden başlamamız gerektiğini gösterdi. E hadi o zaman. Şimdi değilse ne zaman?
Instagram
YouTube
Twitter