Hayır, Çanakkale Savaşı, Milli Mücadele döneminin değil Birinci Dünya Savaşı'nın bir cephesidir. Dünya Savaşı'nda en net ve destansı galibiyetimizi Çanakkale'de aldığımız için bu savaşa müfredatımızda büyük yer veriliyor.
Bu durum da Çanakkale Savaşı'nın Kurtuluş Savaşı'nın bir parçası olduğu yanılgısını doğuruyor.
Buna ek olarak bu zaferin uluslararası etkileri de zaferin önem seviyesini artırıyor.
Ancak bu savaş, 1915 yılında, Milli Mücadele'den dört sene önce, Dünya Savaşı'nın bir cephesinde gerçekleşti.
Amacı ise İngilizlerin başını çektiği İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Boğazı'nı aşarak Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'u işgal etmeyi istemesidir.
M.Kemal Liman Von Sanders'in tum taktik pisligini temizledi,hatali tahkim kararlarini kendi inisiyatifiyle kurtardi.Churchill ve bilimum Gunes batmayan imparatorluk avanesi bunu cok iyi bildikleri icin,ve Mustafa Kemal onlara 'siz bizim de evlatlarimizsiniz' dedigi icin,her sene salya sumuk aglayarak onu yadederler Ali Yagiz Baltaci,Ingiliz genelkurmay arsivleri su an acik. 'Buna karşın Çanakkale'yi bütünüyle Atatürk üstünden okumak çok isabetli olmayabilir' Bu kurdugun cumle Anafartalar ve Conkbayirindaki kahramanliklar ve orada yitip giden canlar icin hakaret sayilabilir.
Hepimizin mutlaka Çanakkale Savaşlarına katılmış bir yakını vardır. Bu konuya böylece daha da öznel olarak yaklaşmamızı sağlamakta. Fakat öte yandan 1.Dünya Harbinin sonucunda ne acıdır ki o gün boğazın dibini boylayan itilaf devletleri donanması mondros mütarekesiyle birlikte o boğazdan ötekine gezi teknesi tadında geçtiler. Ve daha da acısı nihayette devletin başı düşmanın gemisi ile maltaya gitti. Diyeceğim o ki; cümlemizin atasının dedesinin savaşarak vatan için Çanakkale'de canını vermiş olması ve aziz hatıraları eğer Atatürk olmasaydı bugün bu zaferi anıyor bile olamayacaktık.