Can Yücel'in Mahkemede "Bizde Göte Göt Derler" Savunmasıyla Küfre Olan Keskin Zekalı Bakış Açısı

Ben o hakimin yerinde olsam katıla katıla gülmekten mahkemeyi bitiremezdim herhalde...

Can Yücel, bu toprakların yetiştirdiği en önemli şair, yazar ve düşünce insanlarından bir tanesi. Onun cümlelerin yerine konulabilecek başka cümleler yok; olmayacak da...

Şiirlerinde olduğu kadar günlük hayatında da küfür ağzından pek eksik olmazdı Can Baba'nın ancak onun kadar güzel küfreden de pek nadir bulunurdu bu dünyada.

Hatta bir gün bir üniversitede katıldığı söyleşide öğrencilerden biri "Çok küfürlü konuşuyorsunuz" deyince Can Yücel o unutulmaz cevabı vermişti: "'Küfür burjuvazinin ağzında lağım çukurudur, işçi sınıfının ağzında açan çiçektir''

Ancak durumu açıklamak her zaman bu kadar sorunsuz olmadı onun hayatında. Yazdığı yazısında, adrese teslim gibi birisi için alenen "göt" ifadesini kullanmıştı. "Göt" kelimesini sansürlemediği ve hakaret ettiği için mahkemeye çıkmıştı. Hakimin "Neden adama göt dedin?" sorusuna ise "Valla Hakim Bey, bizim köyde göte göt derler de ondan" şeklinde cevap vermişti.

Rivayete göre Can Yücel'in savunması bununla da bitmemiş, o efsane cevaptan sonra konunun daha iyi anlaşılabilmesi için şu fıkrayı anlatmıştı:

Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabalı doktora getirir hastayı. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere. Köylüler tabi ‘tamam doktor bey’ diyip köye giderler. Köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya. Hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir. Bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne cürettir ki doktoru arayacak bi köylü. Neyse durumun vehameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. Bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, “biz ne yapacağımızı bilemedik dohtor bey” der.

"Karşıdan doktor bir şeyler söyler, muhtar arkasına döner ve doktorun dediklerini köylülere söyler: “makattan verin dedi dohtor” der. Yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar, ama makat ne bilen yoktur yine. Hasta ise gitti gidecek, ateşler içinde kıvranıyordur baya."

"İhtiyar meclisi toplanır, son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. Yine kimse aramak istemez doktoru. Nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandan söylenmektedir: “çok kızacak dohtor çok!” diye.

"Sonunda telefonu açar, durumu anlatır, doktor bir şeyler söyler yine. Telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner: “çok kızacak demiştim; götüne sokun dedi.” der.

Can Yücel'in bu lafını esirgemeyen net tutumu, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le mahkemelik olmasına sebep olmuştur. Bir savcının cumhurbaşkanına hakaret suçundan açtığı dava sonucu Can Yücel 1 yıl 2 ay hapse mahkum ettirilir. Ancak son karar Cumhurbaşkanı Demirel'e kalmıştır çünkü affederse ceza ortadan kalkacaktır.

Can Yücel'in bu davayla ilgili dizeleri de şöyle olmuştur:

'Ben kahraman değilim

Demirel beni affedecekmişse

Kolay gelsin! Benim endişem,

Ya beni affetmeden önce

Politikadan vazgeçip ölürse …

Ama onu affetmeye benim

sikletim yetmez,

ne de cesedim.'

Bazı kelimelerin yerine konacak bir şeyler bulmak gerçekten zordur. Ve küfür, işçi sınıfının ağzında açan çiçektir bazen Can Yücel'in dediği gibi. Yalan söylemek, küfür etmekten daha mı iyidir? İyi ki vardın Can Baba!

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
YORUMLAR
17.08.2020

”bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz; lan bu kadar orospu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?” Can Yücel

17.08.2020

Arkadaşlar can yücel gibi kelime oyunlarında usta değilseniz küfür edince samimi olmuyorsunuz

18.08.2020

Yanlış bilmiyorsam, Can Yücel ve çok yakın bir arkadaşı yurt dışında burslu eğitim almak için yıllarca para biriktiriyorlar. Lise bitince dönemin milli eğitim bakanından (Can Yücel'in babası) burs talep ediyorlar. Her ikisi de notları ve başarıları sebebi ile bursu hak etmelerine rağmen Hasan Ali Yücel;" Eğer kendi oğlumu bursla yurt dışına gönderirsem dedikodu olur, insanlar yanlış anlar." deyip Can Yücel'in burs başvurusunu kabul etmiyor. Can Yücel'de biriktirdikleri tüm parayı arkadaşına verip yurt dışına gönderiyor. Yurt dışına giden öğrenci ise daha sonra dünyanın en ünlü beyin cerrahı olacak olan Prof. Dr. Gazi Yaşargil.

TÜM YORUMLARI OKU (14)