Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabalı doktora getirir hastayı. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere. Köylüler tabi ‘tamam doktor bey’ diyip köye giderler. Köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya. Hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir. Bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne cürettir ki doktoru arayacak bi köylü. Neyse durumun vehameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. Bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, “biz ne yapacağımızı bilemedik dohtor bey” der.
”bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz; lan bu kadar orospu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?” Can Yücel
Arkadaşlar can yücel gibi kelime oyunlarında usta değilseniz küfür edince samimi olmuyorsunuz
Yanlış bilmiyorsam, Can Yücel ve çok yakın bir arkadaşı yurt dışında burslu eğitim almak için yıllarca para biriktiriyorlar. Lise bitince dönemin milli eğitim bakanından (Can Yücel'in babası) burs talep ediyorlar. Her ikisi de notları ve başarıları sebebi ile bursu hak etmelerine rağmen Hasan Ali Yücel;" Eğer kendi oğlumu bursla yurt dışına gönderirsem dedikodu olur, insanlar yanlış anlar." deyip Can Yücel'in burs başvurusunu kabul etmiyor. Can Yücel'de biriktirdikleri tüm parayı arkadaşına verip yurt dışına gönderiyor. Yurt dışına giden öğrenci ise daha sonra dünyanın en ünlü beyin cerrahı olacak olan Prof. Dr. Gazi Yaşargil.