Büyük skandal mı dediniz? Durun bir soluklanalım, çünkü orta boy skandalları artık biz sıradan kahvaltı niyetine tüketiyoruz. Mini skandallar zaten sosyal medyanın alt yazısı oldu. Ama bu… Bu “büyük”! Gerçekten mi büyük? Yani şöyle “hayatımızı sorgulatacak” cinsten mi? Yoksa sadece 3 gün sonra “Ne olmuştu ya?” dedirtecek türden mi? Hani şu “ehliyet sahteymiş”, “diploma yokmuş”, “CV yalanmış” “Prof. Değilmiş” tarzı minik aksilikler… “Büyük skandal!” diyorsunuz, peki sonra? Manşetlerde iki gün, üçüncü gün influencerlar “o da insan, linç etmeyelim” temalı story atar, beşinci gün yeni bir skandal çıkar, önceki skandal “eski bir hatıra” statüsüne geçer. Unuturuz. Unutulur. Skandalın büyüğü falan yok bu topraklarda. Hafızanın süresi var. O da 48 saat. Bir dahaki sefere “Büyük skandal” yazmadan önce bir düşünün, O skandal gerçekten mi büyük, yoksa sadece timeline’da iki tur atacak kadar mı büyük?
Çok doğru, bakın çok kalmaz akşama mizah döndürmeye de başlarlar. Gerçi bi önceki içerikte de örnekleri vardı. Ha bunda olayların sürekli ediyor olmasının, artık hangi birine yanacağımızı bilmiyor oluşumuzun da etkisi büyük ancak bu yine de bu kadar pasif olmamız için bahane olmamalı. Keza bunun en büyük kanıtı zaten yıllardır başımıza gelenlere rağmen yine aynı kişilerin yönetimi altında olmamızdır.
Bu ülkede her şey olabilirsiniz ama maalesef rezil olamazsınız!