Kanal D ekranlarının sevilen dizisine dair bomba iddia! Camdaki Kız ekranlara geldiği günden beri konuşulmaya devam ediyor. Gülseren Budayıcıoğlu'nun aynı adlı kitabından uyarlanan dizinin hayranları, karakterlerin aslında kim olduğunun peşinde. Öyle ki son zamanlarda yapılan bir İnstagram paylaşımı gündeme bomba gibi düştü. Camdaki Kız dizisinin Sedat'ı aslında kim? Detaylar haberimizde...
Ekranlara geldiğin günden beri sevilen ve konuşulan Camdaki Kız'a dair, son derece ilginç bir iddia ortaya atıldı. Gülseren Budayıcıoğlu'nun aynı adlı kitabından uyarlanan dizinin yaşanmış olaylara dayanması da iddiaları doğrular nitelikte. Peki öyleyse Camdaki Kız'ın Sedat'ı gerçekte kim?
Başrollerini Burcu Biricik ve Feyyaz Şerifoğlu'nun paylaştığı Camdaki Kız dizisi; annesinin sıkı kontrolü altında büyüyen Nalan'la Sedat'ın evliliğini konu alıyor. Sedat'ın evli bir kadınla olan ilişkisiyle hikâyenin kilit noktalarından. Dizi hikâyesini ünlü psikaytr -yazar Gülseren Budayıcıoğlu'nun aynı adlı kitabından alıyor.
Gülseren Budayıcıoğlu, hikâyelerini hastalarına dayandırdığını, yaşanmış olduklarını ancak kimliklerini asla paylaşmayacağını söylese de dizi yayınlandığı günden itibaren hayranları, 'sosyete psikiyatrisi' olarak bilinen Gülseren Budayıcıoğlu'nun hastalarının kimliklerinin peşinde.
Diziye dair ortaya atılan son iddiaysa oldukça ilginç. Camdaki Kız'ın Nalan ve Sedat'ının gerçek kimlikleri bir İnstagram sayfasında paylaşıldı. İddialarsa şöyle:
Camdaki Kız dizisinin başrolündeki karakterler Sedat ve Nalan da meğer elit kesimden olan bir çiftmiş. Babası yokluktan devleşmiş, yakışıklı bir genç olan Cem'le babası itibârlı bir adam olan Alara'nın, ailelerin zoru ile sözleşme üzerine kurulu bir evlilik yaptılar. Bu evliliklerinde mutlu olamadılar çünkü Cem’in görüştüğü başka insanlar vardı.
Cem evliliğini ihmal edince Alara’ya bir yalı hediye edilmiş ama Cem o yalıya pek uğramamış. Zamanla Alara hanım şoförü ve koruması ile yakınlaşmaya başlamış.Cem Uzan, ABD’li özel güvenlik timi ile Paris'e kaçış planları içindeyken bu ilişki tespit edilmiş ve kendisine sunulmuş.
Aralarında zaten evlilik sözleşmesi olmasından dolayı Alara Hanım'a hiçbir bedel ödemeden anında boşanmışlar. Bunların yaşandığı süreçte Alara Hanım psikolojik olarak çok yıpranmış ve Gülseren Hanım'dan danışmanlık almaya başlamış.
İddiaların doğruluğu tartışılsa da çok konuşulacağı kesin.